Bugün aslında Tolstoy'un pekte öne çıkmayan ancak en az Savaş ve Barış kadar önemli olan eseri, Diriliş romanını analiz etmek istedim.
Son zamanlarda neredeyse ülkemizin ekonomik kurtuluşuna giden yolların tamamı ya Karadeniz ya da Akdeniz'de çıkabilme ihtimali olan doğalgaz rezervlerine bağlanmış durumda bu gün sizler için aslında neler olup bittiği konusunu aydınlatabilmek adına Türkiye'nin doğalgaz gerçeğine ışık tutmak istedim.
Aslında, tüm savaşların bir bahaneyle başladığı doğrudur… İskoçya'nın kurtuluş mücadelesini verirken, William Wallace'un da söylediği gibi; "İngiliz tarihçiler benim bir yalancı olduğumu söyleyecekler ama tarih, kahramanları asanlar tarafından yazılıyor…"
1869 yılında yayınlanan Savaş ve Barış kitabında yazdığı bu sözünde, bir zamanların fakir Rusya'sında yokluk ve savaş yıllarında, halkına verilmeyen değeri görüp çaresiz insanların mutsuzluğunu kaleme alırken nasılda bugünlere gönderme yapmış Tolstoy…
Türkiye'nin yüzölçümünün %66'sı 1.ve 2. derece deprem bölgesinde yeralmaktadır. Bu bölgelerde yaşayan nüfus, toplam nüfusun %71'ini oluşturup yüksek sismik risk altındadır.
Gabriel García Marquez (1927-2014) tüm Latin Amerika'da Gabo lakabıyla bilinen Nobel Edebiyat Ödüllü Kolombiyalı yazar, romancı, hikâyeci ve oyun yazarıdır.
O yaşasaydı, Afrika rüyası gerçekleşir miydi bilmiyorum. Ancak savaşını verdiği fikirleri uğrunda ölmesi onu bir efsane yapmıştı.
Üzülerek itiraf etmek zorundayım, beklediğimiz İstanbul depremi kesinlikle olacak. Hem de hiç kimsenin beklemediği bir anda ve yakın bir zamanda…