Paylaşamadığımız bu dünya kaç para eder? Ödesek bu pis işlerden kurtulabilir miyiz? Hatırlarsınız Hulki Saner' in hem yazıp hem de yönettiği 1971 yapımı, bir Sadri Alışık filmi vardı. Yanlışlıkla ünlü futbolcuya benzetilen bir adamın hikayesini anlatıyordu. Yanlışlıklar komedisiydi. Tabii çok dinlenen bir de şarkısı vardı:
Petrol zengini Kuveyt'te nakit bitti! Maaşlar ödenemiyor. Bu haberi görünce insanın aklıma "neye niyet neye kısmet" sözü aklıma geliyor.
Moody's Corporation ülkemizin gündemine güüüm diye düştü. Bugüne kadar verdiği notların en düşüğünü ülkemiz için verdi. Nedir bu Moody's, ne iş yapar, bizi bu kadar sevmeme nedeni nedir?
Geçen gün yaşı 60 civarında olan bir hanım arkadaşım, bana kendi ürettiği çeşitli ürünleri online olarak sattığını anlattı.
Geçtiğimiz hafta beni çok fazla sevindiren bir haber aldım. Türk ekonomist Ceyla Pazarbaşıoğlu, IMF'nin Strateji, Politika ve İnceleme Dairesi Başkanı olarak atandı. 23 yıllık IMF kariyeri de bulunan Pazarbaşıoğlu, bir süredir Dünya Bankasında Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Benim için " Büyük Sıfırlama" her yıl sonunda yaptığım kendimle hesaplaşma sonunda oluyordu. Aslında sıfırlayınca önümüzdeki yıllar için umut dolu daha çok madde ortaya çıkıyor ve bana güç veriyordu. Fakat önümüzdeki yılın Davos konusu "Büyük Sıfırlama" olunca beni biraz korkuttu. Çünkü artık insanlar anladılar ki, dünyayı yöneten ekonomiye yön veren kişiler devletlerde değil de sivil toplum örgütlerinde. Onların bu sıfırlama oyunu bizi derinden etkileyebilecek.
Bu iki ay öyle bir hızlı geldi ki, aylarca evde hayatlarını geçiren ailelerin dört bir yana dağılması, tatil yerlerinde ellerin yine havaya kalkıp, kalçaların iki yana sallanmasıyla kafada ne Kovid kaldı ne de pandemi korkusu.
Ben dünyanın birçok kentini ömrüm boyunca gezmiş biri olarak, ülkeleri hep içimde şu duyguyla dolaştım. "Bir gün benim ülkemin parası da çok değerli olacak. Ben de gönlümce harcayacağım."