Şu savaş çıkmasaydı ülkemize bu yıl Rusya'dan çok fazla turist gelecekti. 2022 yılına dair ilk sinyallerin oldukça umut verici olduğu her yerde konuşuluyordu.
Şu savaş başladıktan sonra bugüne kadar doğru bildiğimiz bazı konuların, pek de öyle olmadığını anlıyoruz. Çin, Rusya ve Hindistan'ın birlikte ABD'ye karşı ekonomik güç olma çalışmaları, Çin'in İpek Yolu ile Avrupa'ya hatta oradan Arjantin'e kadar ulaşmasını konuşuyorduk.
Her şey o kadar hızlı akıyor ki, belki siz bu yazdıklarımı okurken hayat bambaşka bir yola sapmış olabilir.
Bu hafta uzun bir aradan sonra yurt dışına çıkmayı planlamıştım. Arkadaşlarıma da, "savaş çıksa da giderim öylesine sıkıldım" demiştim. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Savaş çıktı.
Bu ayın başında Erdoğan ve Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptıkları görüşme sonucunda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün olduğu gibi bugün ve yarın da kara gün dostu olarak Lübnan'ın yanında durmaya devam edeceğini söyledi.
Umarım bu sene "Sevgililer Günü " sizin için çok hayırlı geçmiştir. Ben aslında bu tip günlere çok rağbet etmeyen bir adamım. Çünkü sevgi bir güne indirilemez. Her gün sevgililer günü bence.
Bazı işler başımıza gelince hemen gündemin birinci maddesi oluyor geçince hemen unutuyoruz. Oysa geçen hafta en büyük değere sahip gündemimiz Enerji açığımız ve İran'ın doğal gaz vanalarını kapamasıydı. Bir çok fabrika güç duruma düştü.
Kendi başına mülayim bir şekilde yaşarken biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde ortalık birden karıştı. Aslında bu karışıklık Dünyadaki yeni düzen arayışının bir parçası. Paşa paşa büyürken Kazakistan Dış ülke baskılarının artmasıyla büyümesi yavaşlıyor.