SON DAKİKA

Zam oranları adil değil

Yılbaşı yaklaşırken emekliler kadar asgari ücretliler de maaşlarına yapılacak zammın oranını merakla beklemeye başladı. Yapılacak zammın oranı ile ilgili bazı tahminler yapılsa da henüz netleşen bir durum yok ancak herkesin ortak endişesi asgari ücret zammının hemen ertesinde her şeyin fiyatının artması ile maaşların anında eriyor oluşu… Durum böyle olunca küçük işveren giderleri karşılamakta, işçi ise geçinmekte zorlanmaya devam ediyor ve yapılan zamların hiçbir değeri kalmamış oluyor.

Asgari ücretle ilgili diğer önemli sorun ise son iki senede asgari ücrete yapılan zamların ardından asgari ücretin üzerinde maaş alan ve yıllardır kendi sektörlerinde çalışan, hizmet veren birçok çalışanın nerdeyse asgari ücretli seviyesine düşmüş olması… Yıllarca emek veren ve bu emeğin karşılığında asgari ücretin en az iki üç katını alması gereken işçiler maalesef asgari ücretin ancak 1.000 – 2.000 TL üzerinde bir maaş alabiliyor. Küçük işveren için asgari ücretin kat be kat fazlası bir maaş ödemek zor olabilir ancak büyük işletmelerin giderleri azaltmak için ilk çözüm yolunun işçilerinin hakları olması kabul edilebilir bir düzenleme değil. Bunu bilmesine rağmen işçiler işsiz kalma korkusu, geçim sıkıntısı ve daha birçok nedenden ötürü şikâyetçi olduğu bu duruma fazla tepki gösteremiyor ancak bu tepkisizlik bu durumu gönül rahatlığıyla kabul ettikleri anlamına da gelmiyor.

Maaşlar arasındaki makasın bu kadar daralması sebebiyle tecrübesiz çalışanla tecrübeli çalışan arasında, eğitim seviyesi yüksek çalışan ile eğitim seviyesi düşük çalışan arasında bir fark kalmamış oldu. Bu durum ise eğitimi ve/veya çalışma hayatı için daha çok çaba gösteren ve verdiği emeğin karşılığını almayı bekleyen işçinin mutsuz olmasına, bu mutsuzluk sebebiyle işteki performansının düşmesine ve hatta işçiler arasında huzursuzluğa yol açıyor. 

Yılbaşında yapılacak asgari ücret zammının ardından işverenlerin bu makası daha çok daraltması durumunda işyerlerinde büyük sorunlar ve huzursuzluklar yaşanacak. Böyle bir durumda ise işçiler iş ve maaş beğenmiyor eleştirisine maruz kalacak ancak emeğinin karşılığını almanın bir lüks olmadığı, olması gerekeni talep etmenin bir şımarıklık olmadığı ve bu düzeni gören genç kesimin “okusam ne olacak herkes aynı maaşı alıyor” düşüncesiyle eğitime olan ilgisinin gitgide azaldığı bu tarz eleştirilerde bulunanlar tarafından göz ardı edilmeye devam edilecek. 

Geçim sıkıntısı çoğu kesimce hiç olmadığı kadar yoğun hissedilirken, insanların bu nedenle mutsuzlukları ile huzursuzlukları sürekli artarken maaş konusunun çok ciddi bir düzenleme ile düzgün standartlara oturtulması, aksi halde bu huzursuzluğun daha ciddi toplumsal sorunlara yol açacağının görülmesi gerekiyor ki sorunlar daha çok büyümeden önlem alınsın, insanların emekleri de daha fazla sömürülmesin.