Bu Çinlilerin insanları dijital olarak düzenleme ve bir şekilde robotlaştırması gibi dünyaya doğru gidişi hızlandırır. Pandemi zamanında gördük. Paranız olsa dahi seyahat edemiyordunuz. Şimdi de paranız olsa da vize konusu çok önem kazandı. Bir de bizim gibi ülkelerde bazı insanların heveslerini kırmak için yapılan sistem var. Kah yurt dışı çıkış harcı adı altın kah pasaport almak isteyeni hem maddi hem de manevi bezdirmek gibi. Bu bir sistem olabilir. Ama bizim gibi Vatanı her şey olan ülke halkları zaten ülkesini bayrağını, dilini, dinini terk etmez. Ama doymak da lazım. “ Doğduğun yer mi, doyduğun yer mi? ” denklemi hemen çıkıverir karşına. Devlet olarak yurt dışındaki çalışanları daha sıcak kollarıyla sarmalı. Farklı dünya ülkelerine giderseniz Türk olmanın ne şerefli bir duygu olduğunu göreceksiniz. Bu konuda Büyük Elçilerimize çok iş düşüyor. Lobi için onca para harcanıyor ama “ el elin eşeğini türkü söyleyerek arar” hesabı biz kendi işimizi kendimiz yapmalıyız.  Başarılı insanları bulup onları hem ülkemizde hem de dünyada tanıtmak milli görevimiz olmalı. Ne ise ben bu yazımda Avrupa Birliğini yazacaktım, döndüm yine kendi vatanıma. 

Yeni bir Avrupa için yeni bir bütçe gerekiyor. 

Yaklaşık otuz yıldır, AB bütçesi ve özellikle Uyum Politikası gibi sektörel araçlar, iklim değişikliğine karşı mücadelede ve düşük karbonlu bir enerji sistemine geçişte kanıtlanmış bir katalizör olmuştur.

Avrupa'daki sera gazı emisyonlarının başlıca kaynakları olan daha temiz ulaşım, enerji ve inşaat sektörlerine kamu yatırımları sağlayarak, bir sonraki çok yıllı mali çerçeve (MFF), iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı zorluklara yönelik çalışmalar yeni Avrupa bütçesini şekillendirebilir. Bir de durduk yerde savaş çıkmasın mı? Al başına bir sürü masraf daha. Diye düşünen Avrupa ne yapacak. Bana ne demeyin. Biz oraya yaptığımız satışlarla para kazanan bir ülkeyiz. Bu nedenle her sektörde harıl harıl randevular veriliyor Avrupalı tüccarlara…

Avrupa için, bütçenin iklim ve insanlar için çalışmasını sağlamak için temel ilkeleri takip etmelidir: güncellenmiş 2030 iklim ve enerji hedeflerine ulaşmayı amaçlayan herhangi bir harcamada iklim ön planda olmalıdır; fonlar şeffaf bir şekilde dağıtılmalı ve yerel aktörlerin ve toplulukların katılımını sağlamalıdır.  Biz de bu alanda uyum sağlayarak kazanmalıyız. Putin’in dediği gibi Avrupa Doğuyu sömürerek bugüne kadar kazandı. Ama artık böyle bir dünya düzeni yok. Aralık 2020'de AB liderleri, ilk taslağın Mayıs 2018'de önerilmesinden bu yana iki yılı aşkın süredir devam eden yoğun müzakereleri kapatarak bir sonraki uzun vadeli AB bütçesi üzerinde anlaştılar. 

Yeni "Çok Yıllı Mali Çerçeve" (MFF), 2021-2027 dönemi için bir sonraki harcama planlarını ortaya koyan olağanüstü bir 1.074,3 milyar Euro'dan oluşacak. 

Bu bütçe, normal bütçeye ek olarak 750 milyar Avro değerinde ilave fon ve yatırımlardan oluşan AB'nin kurtarma fonu paketi “ Yeni Nesil AB ”yi yerleştirmek için de kullanılacağı için benzersiz olacaktır. Bu nedenle, MFF ve AB kurtarma paketi birlikte, benzeri görülmemiş bir 1,8 trilyon Euro'yu temsil edecek.

AB bütçesi, çevre ve iklimin korunmasında, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında ve orta ve doğu Avrupa ile ötesinde düşük karbonlu bir dönüşüme öncülük edilmesinde önemli bir rol oynayabilir ve oynamalıdır.

AB, AB yeşil anlaşmasını desteklemek için çok iddialı bir yatırım stratejisi ortaya koydu. Çok Yıllı Mali Çerçevedeki %30'luk iklim yaygınlaştırma hedefinden beklenen 322 Milyar Euro'ya ek olarak, AB ayrıca pandemiye yanıt vermek için 750 milyar Euro'luk bir teşvik paketi üzerinde anlaştı. Bu “NextGenerationEU” aracılığıyla artık Üye Devletlerin kullanımına sunulan olağanüstü fonlar, bugün alınan yatırım kararlarının önümüzdeki on yıllar boyunca derin ve geniş kapsamlı sonuçları olacağı anlamına geliyor. Bu nedenle, geçiş sürecini gerçekten yönlendirmek ve AB'nin iklim hedeflerine ulaşmak için fonların ve yatırımların tüm potansiyelleriyle kullanılmasını sağlamak için şimdi çok önemli bir zamandır. 

Bu “komşuda pişer bize de düşer” parasından bize de fon düşmeli bence.