Havrita adlı uygulama son günlerde herkesin dilinde… Hayvanları sevmeyenlerin onayladığı, hayvan severlerin üzülse de yetersiz kaldığı… Uygulamanın amacının bu olmadığı söylense de böyle bir uygulamanın sonucunun katliam olacağının öngörülmesi gerekirdi. Zaten gerçekten hayvanların yaşam hakkını önemseyen ve biraz da öngörüsü olan hiç kimse böyle bir uygulamayı da yaratmazdı.
Geçtiğimiz günlerde Balıkesir Burhaniye Kaymakamlığı, "kamu güvenliği ve sağlığı, toplumun huzuru, çevrenin korunması" gerekçeleri ile Zeytinli Rock Festivali'nin iptal edildiğini duyurdu. Hem sanat camiasının büyük bir bölümü hem de birçok vatandaş tarafından bu karar olumsuz karşılandı.
Son günlerde eczacıların ülke genelinde iş bırakma kararı aldıkları, bu kararın arkasında ise ilaç fiyat kararnamesinde yapılan düzenlemenin yetersiz gelmesinin olduğu konuşuluyor.
Son zamanlarda toplumumuzda şiddet olayları ve tehditler giderek artıyor. Verilen cezaların yetersizliği ve caydırıcılıktan uzak oluşu ise bu olayların daha çok artmasına sebebiyet veriyor.
Geçtiğimiz günlerde Bursa'nın Nilüfer ilçesinde kira borçlarının ödenmemesi sebebiyle tahliye için gidilen evde çöp evle karşılaşan ekipler evdeki kilitli odada 9 yaşında bir erkek çocuğu buldu.
Bir yanda ülkenin dört bir yanından gelen yangın haberleri, bir yanda doğal güzelliklerimizi ranta kurban vermemiz diğer yanda hekime, avukata, kadınlara şiddet haberleri ve daha nice iç karartıcı, nereye gidiyoruz diye sorgulatan haber…
Son günlerde idam cezası yeniden konuşulmaya başlandı ancak ne olursa olsun yanlış olan bir uygulamanın yeniden geri getirilme ihtimali ürkütücü. Türkiye'de idamın uygulandığı 1984-2004 yılları arasında verilen kararların ne derece doğru olduğu hala tartışılırken yine aynı yanlışa doğru sürüklenmenin mantığı nedir?
Bir yanda ormanı kundaklayanlar, bir yanda sel felaketi öngörülmesine rağmen barınaktaki canları bırakanlar diğer tarafta ise Fırat Nehri'ne siyanür karışmasına sebep olanlar…