SON DAKİKA

Yargı Paketi Düzenlenmeli

Son günlerin konusu Elmalı Davası. Sürekli gündemde. İki küçük çocuğun yaşadığı dehşet, bununla ilgili yaptıkları resim ve mahkeme tarafından alınan karar, sosyal medyada sıkça paylaşılıyor ve hukukçuların çoğu da dahil olmak üzere karara büyük bir tepki gösteriliyor.

Nasıl oluyor da tahliye kararı veriliyor? Artık nerdeyse her gün kimsenin anlam veremediği rezalet denecek kararlar nasıl yeni normalimiz haline geliyor? Özellikle söz konusu çocuklar olduğunda neden gerektiği şekilde daha korumacı ve daha adaletli kararlar verilmiyor? Tabi bu ve buna benzer rezalet ve adaletsiz kararlar sonrasında da Hukukun Üstünlüğü Endeksi Raporu’nda Türkiye kendine en alt sıralarda yer buluyor. 

“Anne” Merve A. ve üvey “baba” Rahmi A. suçlamaları reddederek çocukların dolduruşa getirildiğini iddia ediyor olsa da çocukların avukatı, İstanbul ve Balıkesir Adli Tıp ve Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Sosyal Hizmet uzmanları tarafından çocukların istismara uğradığının belgelendiğini ifade etti. Aynı zamanda bilimsel verilere göre 12 yaşından küçük çocukların beyinlerinin ön loblarının gelişmemiş olması nedeniyle soyut düşünme yetenekleri henüz bulunmadığından cinsel konulardan bahsedebilmeleri için ya istismara maruz kalmış olmaları ya da böyle bir eyleme şahit olmuş olmaları gerekiyor. Bu iki durum da istismara maruz kalmış olmaları demek. 

Hal böyleyken sanıklar hakkında nasıl tahliye kararı veriliyor? Çocuklar olaylardan daha az etkilenmeleri için uzun süredir ağır ilaçlarla psikolojik tedavi görüyorlar. Belki de ilaçların da etkisiyle mahkemede çocuklardan birinin “Ben bunları gerçekten yaşadım mı?” tarzındaki bir cümlesine dayanarak hâkim sanıkların tutuksuz yargılanmasına karar veriyor. İlaçların etkisiyle veya belki de inanmak istemediği için küçük bir çocuğun ağzından çıkan bir cümleyle bu karar nasıl verilebilir orası da ayrı bir muamma. 

Adalet Bakanı Gül olayla ilgili süreci yakından takip ettiklerini, çocuk istismarının kabul edilemeyeceğini ve HSK’nın konu hakkında inceleme başlattığını duyursa da Adalet Komisyonu tarafından kabul edilen 4. Yargı Paketi bu tip yanlış mahkeme kararlarının verilmesine fırsat tanıyacak gibi gözüküyor. Yeni pakete göre katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi için kuvvetli suç şüphesinin somut delile bağlı olması gerekiyor. Cinsel istismar suçu da katalog suçlar arasında bulunduğundan bu ve buna benzer olaylarda sanıkların tutuklanması somut delile bağlı hale getiriliyor ki  bu birçok istismar suçlusunun sokaklarda, aramızda dolaşması anlamına gelebilir. 

Sistemin reformlarla daha iyi daha adaletli ve güvenilir hale getirilmesi gerekirken sürekli geriye gidiyoruz. Cezalandırılması gereken kişilere çıkış yolu sunan reformlar yapılarak veya onları ödüllendirir tarzda mahkeme kararları verilerek mağdurların daha da mağdur olmasına yol açılıyor. Bir reform yapılacaksa bu mağdurların tedirginlik içinde yaşamaması suçluların gerçekten hak ettikleri cezayı almaları için yapılmalı, mağdurları daha da mağdur etmek anlamına gelecek yeni uygulamalarla daha çok rezalet karara imza atılır.