SON DAKİKA

Yapay zeka yapay ve olmayan zeka

Kaan Özbek 19 Aðu 2023

Teknoloji hızla gelişiyor. Son 10 yıllık zaman diliminde günlük hayatımıza giren teknolojik cihazları ve yazılımları düşündüğümüzde insan nereden nereye demeden edemiyor. Düşünsenize bundan 20 yıl önce insanlar size toplantılarınızı bir kamera bir mikrofon ya da bu aygıtlara sahip bir cep telefonuyla iş toplantılarınızı yapabileceğinizi söylese inanır mıydınız?

Yaşı yetenler anımsar. Hanna & Barbera’nın efsanevi çizgi filmi ‘Jetgiller’de görebileceğiniz türden bu tür sahneler bugün hayatımızın vazgeçilmezleri arasında. Arama tuşuna basıyorsun hoooop Almanya’daki teyzen karşında…

Eskiden çevirmeli telefonlardan hat düşürmeye çalışacaksın da falan da filan da az uğraşmamıştı bu ihtiyar nesil…

Görüntülü konuşma teknolojik gelişmelerin belki de en basiti. Şu sıralar Metaverse konuşuluyor. Hatta bilinç seviyesindeki her ebeveyn evladına yazılımcı olması konusunda telkinde bulunuyor. Hatırlasanıza bundan 10-15 yıl önce ebeveynlerin tavsiyesi ya popçu ya da topçu olmaktı. 

Bir de işin yapay zeka boyutu var. Elbette tedirgin edici şekilde gelişiyor lakin gerekli önlemler alınır ve insanoğlu kontrolü elden bırakmazsa tehlikeli olmayacağı hatta hayatlarımızı kolaylaştıracağı aşikar. 

* * * 

İnsanlar yapay zekadan niçin korkuyor?

Hadi hep birlikte sıralayalım. İşi insanoğlundan daha doğru ve dürüst yapacağından. Zira işin içine insan girdiğinde hile hurda her türlü üçkağıtçılık ile karşılaşmak mümkün. Gıda sektöründen sanayiye kadar hilenin hurdanın girmediği alan var mı? Düşünsenize bir ekmeğin yapay zeka tarafından yönetilen hamur teknelerinde, gayet hijyen ve gayet milimi milimine gramajına uygun malzemelerle yoğurulduğunu ve yine aynı şekilde yapay zeka tarafından yönetilen bir fırında pişirildiğini?

Mesela zabıta denetimi sırasında hamur teknesinin yanında kokuşmuş çorap göremeyeceksiniz. Yahut yapay zeka unun gramajından çalmayacak…

Bir başka konu da yeterlilik / yetersizlik mevzusu. Branşındaki bölümü parayla okuduğu üniversitede hasbelkader bitirmiş bir mühendis; bilginin her türlüsüne hakim ve ışık hızında işlem yapabilen yapay zekadan elbette korkacaktır. Bundandır ‘Eyvah yapay zeka işimizi elimizden alacak?’ korkusu…

Farkında mısınız, uzunca zaman güzelleme yapılan yapay zekayı nasılda yerden yere vuruyorlar son zamanlarda?

Yapay zeka insan oğlunu şöyle hedef aldı, böyle hedef aldı haberleri nasıl da yayılıyor.

* * * 

Neyse boş verin yapay zekayı! Yapay olmayan zekanın ne duruma geldiğine bir bakalım hep birlikte.

Eskiden toplu taşıma araçlarında gazete okuyanlar vardı. (Kitap demiyorum o zaten yoktu pek) Yok oldular değil mi? Binde bir karşınıza çıkıyor o sahne. O sahnedeki başrol de genellikle 60’ın üzerinde bir amca oluyor genelde.

Gazetenin yerine geçen ise 10 santime 5 santimlik bir ekran. 7’den 70’e herkesin elinde. Kimi müzik dinliyor, kimi dizi seyrediyor, kimi sosyal medya hesaplarını karıştırıyor. Evet toplu taşıma araçlarındaki görüntü bu. 

Peki ya sokaklar, kaldırımlar hatta metro-metrobüs turnikeleri?

Bırakamıyor beyefendi dizisini öyle bir dalmış ki kaplumbağadan hallice hızda yürürken turnikeye geldiğini fark etmiyor bile. Arkasında yürüyen hanımefendi sinir krizi geçiriyor işe geç kalacak belli ki!

Maalesef bu sahneler artık gözümüze batan sahneler. Yapay zekadan korkarken zekasızlıkla karşı karşıyayız. Uzunca yıllar “Aptal kutusu” dediğimiz 37’den 67 ekrana televizyondan kurtulduk ama 10 santime 5 santim ekrana hapsolup kaldık. 

İnsanoğlunu yapay zekâ değil ama kendi zekasını kurtaramama yok edecek…

* * * 

Şunu da dip not olarak bırakayım. 

“Kendi ışığına güvenen, başkasının parlamasından rahatsızlık duymaz” Victor Hugo.

İster ışık saçan insan, isterse insan ürünü bir cihaz olsun…