Bu pazar uzay hakkında biraz bilgi edinelim dedim. Artık bir uzay astronotuna sahibiz, Öncelikle uzaya giden ilk astronotumuz Alper Gezeravcı ve görevlerinden bahsedeyim. 

Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) 14 gün sürecek bir göreve katılmak üzere uzaya gönderildi. Bu görev, Türkiye'nin insanlı ilk uzay görevi olarak tarihe geçti. Gezeravcı'nın eğitim ve uçuş hizmeti için ABD'nin Teksas eyaletindeki Houston kentinde bulunan Axiom Space ile iş birliği yapıldı. Bu eğitim süreci kapsamında, Gezeravcı bir dizi yoğun antrenmandan geçti. 

Gezeravcı ne tür çalışmalar yapacak?

Görevi sırasında Gezeravcı, çeşitli bilimsel deneyler gerçekleştirecek. Bu deneyler, kanser araştırmalarından bağışıklık hücrelerine ve alglerden propolise kadar birçok farklı alanda literatüre ülkemiz adına katkıda bulunacak.

Gezeravcı, uzay görevine Türkiye'yi temsilen çeşitli kişisel ve ulusal öneme sahip objeler de götürdü. Bu objeler arasında aile bireylerinin fotoğrafları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilen Türk bayrağı gibi ögeler yer aldı.

Gezeravcı 14 gün boyunca ne yiyecek? Diye sorarsanız, yemek ihtiyacı NASA laboratuvarlarında yapılan testlerle belirlendi ve ISS'de tüketilmek üzere özel olarak hazırlandı. Gezeravcı'nın uzaydan dönüşünden sonra Türkiye'de ve diğer ülkelerde deneyimlerini paylaşması ve bilim ve teknolojiye olan ilgiyi artırmaya yönelik çalışmalar yapması bekleniyor. Bu bilgiler, Alper Gezeravcı'nın Türkiye için önemli bir bilimsel ve teknolojik figür olduğunu ve uzay alanındaki bu görevinin, ülkemizin bu alandaki gelişimine katkı sağlayacağını gösteriyor. 

Şimdi Gezeravcı’yı bir kenara bırakıp genel olarak uzay araştırmalarına bakalım. 

Uzay araştırmalarının genel amacı evrenin sırlarını çözmektir. 

Uzay keşiflerinin yaygınlaşmasıyla birlikte insanlık, uzayın derinliklerine doğru adım atmaya başladı. Önceden sadece özel eğitimli astronotların gerçekleştirebildiği bu yolculuklar, artık uzay turizmi ile daha geniş bir kesim için ulaşılabilir hale geldi. 

Ancak, insan vücudunun uzayın zorlayıcı koşullarına nasıl tepki vereceği hala tam olarak anlaşılmış değil. Yüksek radyasyon, sıfır kütle çekimi gibi faktörlerin genetik yapımızı nasıl etkileyeceği uzun süredir araştırılıyor. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve uzaydaki gök cisimlerini keşfetmek için gereken bilgiye sahip olmak önemli

Uzay araştırmalarının önemi ve amaçları

NASA, Ay ve Mars keşiflerini desteklemek amacıyla uzay biyolojisi alanında projeler topluyor. Özellikle son uzay araştırmaları, Mars’a odaklanmış durumda. Bu projeler, uzayın canlı organizmaları nasıl etkilediğini anlamak, farklı kütle çekimi ortamlarında yaşamı incelemek, uzay görevlerini desteklemek için kaynakları nasıl sağlayabileceğimizi ve sürdürülebilir yaşam koşulları oluşturmak için ileri teknolojileri geliştirmek gibi dört temel konuya odaklanıyor.

NASA ve Çin, 2026 yılında Ay’a insan göndereceğini açıkladı. İki rakip birbiri ile büyük bir yarış içinde diyebiliriz. Hem NASA hem de Çin insanlı Ay misyonları üzerinde çalışıyor olsa da, özellikle Çin'in bu misyonları için belirlediği zaman çizelgesi, 2027 'dan önce gerçekleşecek bir hedefi işaret ediyor ve özellikle 2026 yılı için belirli bir tarih vermiyor. NASA için ise, Artemis 3 insanlı Ay inişi şu anda 2026 Eylül'ü için planlanıyor.

Mars ve Ay keşifleri: İnsanlığın geleceğinde uzay yolculukları

Uzay çalışmalarında en temel ihtiyaçlarımızı taşımak yerine sürdürülebilir kaynaklarla karşılamamız gerekiyor. Örneğin bitkilerden esinlenerek geliştirilen cihazlar sayesinde Mars atmosferindeki karbondioksit oksijene dönüştürülebiliyor. Atık suyun temizlenmesi için algler kullanılıyor ve bu sayede hem besin hem de yakıt elde ediliyor. Ayrıca güncel uzay araştırmaları, farklı kütle çekimi koşullarının insan sağlığına etkisini anlamak için santrifüj cihazları kullanıldığına dair tespitler sunuyor. Uzay istasyonları için taşınabilir tıbbi araçlar da geliştiriliyor, böylece astronotların sağlık durumu takip edilebiliyor. Mikrobiyolojik araştırmalarla ise mikroorganizmaların uzay koşullarında nasıl değiştiği ve insan sağlığına etkileri inceleniyor.

Uzayda yaşamın izleri: Astrobiyoloji araştırmaları

Kısacası uzay araştırmaları, insanlığın evreni anlamak ve keşfetmek için yürüttüğü çalışmaları kapsıyor. Teleskoplar ve uzay sondaları gibi araçlar kullanılarak uzak bölgelerin gözlemlenmesi ve keşfedilmesi amaçlanıyor. Bu sayede uzak galaksiler, yıldızlar, gezegenler ve diğer gök cisimleri incelenerek evrenin yapısı ve evrimi hakkında bilgi ediniliyor. Aynı zamanda uzay araştırmaları, güneş sistemi dışındaki potansiyel yaşam belirtileri veya kaynakları araştırmak, uzay yolculukları için gerekli teknolojileri geliştirmek ve Dünya'ya yönelik tehlikeleri izlemek gibi hedefleri de içeriyor.

Güzel bir pazar günü dileklerimle.