SON DAKİKA

TMMOB 6 Şubat depremleri sonuç raporundan, ne çıkarmalıyız?

Bu gün size, TMMOB'un iki bölümden oluşan 6 Şubat depremleri sonrası hazırlanan en kapsamlı deprem değerlendirme raporunun 227 sayfalık ilk bölümünden bahsetmek istiyorum.

*6 Şubat 2023 Depremleri gösterdi ki merkez üssünden kilometrelerce uzakta olan yerleşim alanlarının yıkılması derin yeraltı yapılarının deprem dalgalarına odaklanması ve büyütmesi etkisinden kaynaklanmıştır. Bu nedenle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yerleşime uygunluk çalışmalarını açıkladığı 10337 sayılı genelgeye, makro-bölgeleme çalışmaları eklenerek derin yeraltı modellerinin oluşturulması ve ana kaya derinliklerinin belirlenmesi sağlanmalıdır.

*Deprem risklerini azaltmak için zemin etüt çalışmaları sonrasında, rapor incelemesi yapılarak ofiste kontrol edilmelidir. Bunun için her il ve ilçe belediyesi Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlükleri kurarak, jeofizik, jeoloji, inşaat mühendislerini zorunlu olarak bulundurmalı ve bir kontrol teşkilatı oluşturmalıdır. Bu amaçlar için gerekli yasal mevzuat çıkarılmalıdır. Arazide kontrol edilmeyen zemin etüt raporlarından ötürü vatandaş ile yüklenici (müteahhit) baş başa bırakılmaktadır. Kağıt üzerinde tüm standart ve yönetmeliklere uygun hazırlanan projelerin, yerinde uygulanmadığı her büyük depremde yaşadığımız yıkımlarla ortaya çıkmaktadır. Öte yandan Yapı Denetim mevzuatında da “Parsel Bazında Zemin Etüt çalışmaları”nın ilgili mühendisler tarafından yerinde denetimi zorunluluğu getirilmelidir.  

*Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği - 2018 uyarınca en büyük yatay yer ivme (PGA) değeri deprem tehlike haritasına, Vs30 değerine bağlı zemin sınıfı girilerek PGA değeri elde edilmektedir. Deprem tehlike haritasının açıklama kısmında 760 m/s’den büyük Vs30 hızına sahip ortamlar için yani kaya ortamlar için geçerli olduğu belirtilmektedir. Ancak binaların çoğu kaya değil zemin ortamda olması hatalı ivmelerin elde edilmesine yol açmaktadır. Dolayısıyla binanın oturduğu zemine ait PGA değeri hesaplanmalıdır.  

*Enkaz Yönetimi Eylem Planı, bütünleşik afet yönetiminin bir parçası olarak uzmanların katkılarıyla ivedilikle oluşturulmalıdır. İnşaat ve yıkıntı atıklarının geri dönüşümü için tesisler kurulmalıdır. 

*İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Marmara Denizine kıyısı olan Silivri’den Tuzla’ya kadar uzanan 17 ilçe için “tsunami tehlike analizi ve tsunami eylem planı” hazırlamış ve uygulamaya koymuştur. Tsunamiden etkilenebilecek illerimiz için de tsunami tehlike analizleri ve eylem planları hazırlanarak imar planlarına işlenmelidir.

*Deprem risk ve zararlarını azaltma çalışmaları kapsamında yapılması gereken bir diğer önemli çalışma, tüm kentlerimizdeki mevcut yapı stoku envanterinin çıkarılmasıdır. Zira depremlerde, can kaybı ve yaralanmalar daima ya tamamen ya da kısmen göçen binalarda gerçekleşmektedir. Yığma ya da betonarme olarak inşa edilmiş bir yapının “göçme riski”nin ortaya konabilmesi için öncelikle zemin ve malzeme parametrelerinin saptanması; yapının bilgisayar ortamında modellenerek dolgu duvarların katkısını da göz önüne alabilen deprem yönetmeliğince belirlenmiş ayrıntılı analizlerin yapılması gereklidir.  

*TÜİK verilerine göre ülkemizde 20 milyon civarında yapı bulunmaktadır. Bu yapıların %60’ının 25 yaş ve üzerinde olduğu, mühendislik hizmeti almadan veya kısmen alarak üretildikleri için çoğunlukla ruhsatsız ve niteliksiz olduğu, pek çoğunun güçlendirilmesi gerektiği, yine kayda değer sayıda yapının yıkılarak yeniden yapılmasının zorunluluk olduğu bilinmektedir.

Bu nedenle mevcut binalar için yapı envanter çalışması tamamlandıktan sonra sıra asıl işe gelecektir ki o da tahmin edilen deprem tehlikesine göre risk altında olduğunu belirlediğimiz mevcut yapıları, yapı deprem mühendisliği kurallarına göre işinin ehli, etik ve sorumluluk sahibi meslek insanları (projeciler ve yapımcılar) tarafından titizlikle güçlendirmek veya şehir planlaması ilkelerini de göz önünde tutarak yenilemektir.

Bu hafta, raporun sadece ilk bölümü hakkında ki değerlendirmelere yer verdim . Toplamda 554 sayfa olan deprem değerlendirme raporuna önümüzdeki haftada devam etmeyi düşünüyorum.

Bu arada sıklıkla sorulan “Celal Hoca İstanbul’u terk ediyor acaba yakında büyük bir deprem mi olacak” sorusuna da açıklık getireyim evet İstanbul’da beklediğimiz deprem de , tıpkı 6 şubat depremleri gibi hiç beklemediğimiz bir zaman da mutlaka olacaktır, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın…

Burada asıl önemli olan, ailenizle yaşadığınız binanın bu depreme ne kadar hazırlıklı olduğudur?