Bazı kesimlerce özellikle Ebrar Karakurt gibi milli takımın başarısında büyük emeği olan bir sporcunun özel hayatı milli takımın başarısının önünde tutuldu ve hatta final maçı öncesinde bir sosyal medya kullanıcısının hadsiz yorumuna verdiği cevap başka yönlere çekilerek hakkında linç kampanyasına varan paylaşımlar yapıldı. Türkiye’de önemli konumlarda yer alan veya tanınan insanların bile yersiz söylemleri göz önüne alındığında halkın böyle bir linç kampanyası başlatması elbette şaşırtıcı olmuyor ancak milliyetçi olduğunu iddia edenlerin böylesine büyük ve anlamlı bir başarıyı eleştirmesi şaşırtıcı.

TRT’nin şampiyonlukta çok büyük gayreti olan Ebrar Karakurt ve Melissa Vargas ile röportaj yapmaması, bazı eski devlet adamlarının Ebrar Karakurt’u hedef gösteren paylaşımlar yapması, isimlerini anmaya gerek görmediğim bazı sözde gazetecilerin ulu orta ve yerli yersiz konuşmaları ve bir sporcunun cinsel yönelimi üzerinden üstlerine vazife olmayan ve hadsizce yorumlarda bulunacak cürreti kendilerinde bulması gerçek olamayacak kadar üzücü. Bu şekilde acımasız yorumlarda bulunanlara sorulması gereken soru aslında “Sizin ülkemizi gururlandıracak ne gibi bir başarınız da var bu şekilde konuşma hakkını kendinizde buluyorsunuz?” olmalı. 

Bir sporcunun cinsel yöneliminin toplumun yapısını bozacağını savunanlar televizyondaki dizilerde kadına şiddet, aldatma, silahlı içerikler söz konusu olduğunda ve bu dizilere paralel olarak bireysel silahlanmadaki artış söz konusu olduğunda dilleri lal oluyor veya televizyondaki realite programlarında cinsel yönelimle hiç alakası olmayan sapkınlıkları duyunca aynı şekilde tepki vermiyorlar.

ABD’nin önemli gazetelerinin başında gelen The New York Times’ta bile Filenin Sultanlarının başarısı övülürken kendi milletimizin bu başarıyı içtenlikle kutlamaması akıl alır gibi değil. 

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın tebrik paylaşımına dahi benzer yorumlar yapılarak, başkanı olduğu ülkenin bu büyük başarısını kutlamasını eleştiren seçmenleri oldu. 

Bu ülkenin laik bir ülke olduğu, şeriat ile yönetilmediği ve bu nedenle kimsenin başkasının cinsel yönelimine karışma hakkı olmadığı unutulmamalı kaldı ki birçok yurtta birçok küçük çocuk tacize/tecavüze uğrarken sessiz kalan veya bu durumu olağan karşılayanların söz konusu bir sporcunun cinsel yönelimi olunca aslan kesilmesi de kabul edilemez. 

İnsanların yönelimleri yerine kazandığımız büyük başarıların hakkıyla konuşulacağı ve kutlanacağı günler görmek umarım hepimize nasip olur. Tebrikler Filenin Sultanları, yaşattığınız bu büyük gurur için hepinize teşekkürler!