SON DAKİKA

Tarımda başarı

John Steinbeck ne demiş: Bazı toplumlar sosyalizme yatkın değildir. Çünkü o toplumdaki fakirler kendilerini sömürülen sınıf değil, geçici sıkıntı çeken milyonerler olarak görüyor.

Acaba biz birine bağlı yaşamaktan mı hoşlanıyoruz. Bizim en büyük eksikliğimiz organizasyon yeteneği değil mi? Arkadaşlar bile buluşurken “Siz ayarlayın ben size katılırım” demezler mi? Bir kere organizasyon yaparsan da bundan sonra iş sana kalır. 

Bazı ülkelerin sosyalizmi siyasi ve ekonomik bir sistem olarak uygulamakta zorlanmasının birkaç nedeni vardır.

Bunlardan biri tarihsel faktörlerdir. Birçok ülkenin, sosyalist bir sisteme geçişi zorlaştırabilecek uzun bir kapitalizm veya feodalizm geçmişi vardır. Bazı durumlarda, sosyalist hareketler daha güçlü çıkarlar tarafından bastırılmış veya onlarla işbirliği yapılmıştır, bu da güçlü bir sosyalist hareket inşa etmeyi zorlaştırmaktadır. Ekonomik faktörler ise, sosyalist sistemler genellikle, sınırlı kaynaklara sahip veya ekonominin büyük ölçüde ihracata bağımlı olduğu ülkelerde zorlayıcı olabilecek, kamu mallarına ve hizmetlerine önemli yatırımlar gerektirir. 

Ek olarak, sosyalist sistemler bazen ekonomik büyümeyi engelleyebilecek yenilikçiliği ve girişimciliği teşvik etmek için mücadele edebilir. En büyük faktörlerden biri de politika... Sosyalist sistemlerde, genellikle zayıf veya yozlaşmış devlet kurumlarına sahip ülkeler ortaya çıkmıştır. Ekonomiye ve topluma önemli ölçüde devlet müdahalesine gerek duyan toplumlardır bu devletler. Ek olarak, sosyalist sistemler bazen otoriterliğe ve hükümettekiler tarafından gücün kötüye kullanılmasına karşı savunmasız olabilir. Tabii ki bir taraftan da Kültürel faktörler de var. Sosyalizm genellikle kolektivizm ve bireysel başarıya ve rekabete öncelik veren bireyci kültürlerle çelişebilecek ortak iyiye odaklanma ile ilişkilendirilir. Bu, sosyalist politikalar için halk desteği oluşturmayı zorlaştırabilir. Genel olarak, sosyalizmi uygulamak, ekonomik, politik ve kültürel faktörlerin dikkatle değerlendirilmesini gerektiren karmaşık ve zorlu bir süreçtir. 

Benim aklıma bu hafta bu konu nereden geldi Sosyalizm de nereden çıktı derseniz tarım konusunda ülkenin durumunu düşündüm de biz dünyanın en bereketli topraklarına sahibiz. Sahibiz de neden bu alanda çok başarılı değiliz. Acaba sosyalizm ile yönetilen bir ülke olsaydık tarih farklı mı olurdu? Ekonomi nasıl olurdu? Mesela tarım konusunda ekonomi nasıl olurdu?

Tarım politikalarının ülke ekonomisine önemli katkıları ve etkileri olabilir. İyi tasarlanmış tarım politikalarının potansiyel faydalarından yararlanmak şarttır. 

Artan gıda güvenliği son yıllarda üzerinde en çok konuşulan konuların başında değil mi? Tarım politikaları, bir ülkenin gıda kıtlığı ve fiyat artışları riskini azaltabilen istikrarlı bir gıda arzına sahip olmasını sağlamaya yardımcı olabilir. Kırsal ekonomilere destek veren yönetimler hep ihracat yapan ülkeler.  Tarım politikaları, çiftçilik ve ilgili endüstrilerde istihdam yaratarak kırsal toplulukları destekleyebilir. Bu, yoksulluğun azaltılmasına yardımcı olabilir ve kırsal alanlarda ekonomik kalkınmayı da teşvik edebilir. Ama ne yazık ki bu konu ülkemizde çok zor. Neredeyse her yıl Tarım sektörü kendince bir politika uygulayarak istikrardan kopuyor. Üretimi ve ticareti teşvik eden tarım politikaları, bir ülkenin ihracatını artırmasına ve döviz kazancı sağlamasına yardımcı olabilir. Bu aynı zamanda ülkenin ticaret dengesinin iyileştirilmesine de yardımcı olabilir.

Geliştirilmiş rekabet gücü sayesinde diğer dünya ülkeleriyle ticaret yapmamız ve onların bizi ezmelerini önlememiz gerekir. Araştırma ve geliştirmeye, altyapıya ve teknolojiye yatırım yapan tarım politikaları, bir ülkenin tarım sektörünün rekabet edebilirliğini artırmaya yardımcı olabilir. 

Bu, çiftçilerin daha verimli ve uygun maliyetli üretim yapmasını kolaylaştırabilir. Bununla birlikte, kötü tasarlanmış tarım politikalarının ekonomi üzerinde olumsuz etkileri de olabilir. Mesela Piyasa bozulması: Fiyatları yapay olarak destekleyen veya çiftçilere sübvansiyon sağlayan politikalar, piyasada bozulmalar yaratabilir ve verimliliği azaltabilir. Çevresel zarar: Yoğun tarım uygulamalarını teşvik eden veya belirli girdi türlerini kullanmaya teşvik eden tarım politikaları, toprak bozulması, su kirliliği ve ormansızlaşma gibi çevresel zararlara yol açabilir. Azaltılmış yenilik: Belirli çiftçilik türlerine sübvansiyonlar veya diğer destek biçimleri sağlayan politikalar, yenilikçiliği azaltabilir ve çiftçileri daha sürdürülebilir veya verimli olabilecek yeni uygulamaları benimsemekten caydırabilir. Bir de Faydaların adaletsiz dağılımı: Öncelikle büyük ticari çiftliklere veya belirli bölgelere fayda sağlayan tarım politikaları, eşitsizlikleri şiddetlendirebilir ve küçük ölçekli çiftçiler veya dezavantajlı bölgelerdeki çiftçiler için fırsatları sınırlayabilir.

Genel olarak, tarım politikaları ekonomik kalkınmayı ve gıda güvenliğini teşvik etmede önemli bir rol oynayabilir ancak, dikkatle tasarlanmaları ve uygulanmaları gerekir.