SON DAKİKA

Tarım Kredi Kooperatifleri

Dün Dünya Kadın Çiftçiler Günüydü. Bugün hem Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)'nun kuruluş günü hem Dünya Gıda Günü.

2050 yılında dünya nüfusunun yaklaşık 10 milyar olacağı, ülke nüfusumuzun da 100 milyonun üzerine çıkacağı öngörülmektedir. Beslenme insanoğlunun vazgeçilmezidir. Tarım da hem temel gıda maddeleri hem beslenme endüstrilerinin gereksinimi olan hammaddeleri üreten sektör olarak ülkelerin stratejik ve vazgeçilmezidir. 

Tarım sektöründeki öncelikli sorunlar, üretim sürecindeki olası riskler, tarımsal üretim sermayesi ve tarım ürünlerinin pazarlanması noktalarında düğümlenmektedir. Riskler tarım sigortalarıyla, sermaye sorunu kooperatifler ve tarım bankacılığıyla, pazarlama sorunu kooperatifler yoluyla giderilmek üzere politikalar, stratejiler, uygulamalar geliştirilmektedir. 

Doğal dengenin bozulması ve olası iklim krizinin tarımsal üretimi olumsuz etkileyeceği öngörülmektedir. Artan nüfus ile tarım ürünlerine olan talep en yükseğe çıkacak iklim krizi ve çevre faktörleriyle tarımsal üretim olumsuz etkilenecektir. Doğal, sosyal ve ekonomik risklerden en çok etkilenen tarım sektöründeki olası olumsuz etkilerin giderilmesi ve olası hasarların tazmini yönündeki çözümler gündeme gelmektedir. 

Tarım ürünleri üretimiyle ülke nüfusunun beslenmesi, tarım sektörünün iş gücüne katkısı, kırsal kesimin gelirinin artmasıyla göçün önlenmesi yararları göz ardı edilemez. Ayrıca tarım ürünlerinin sanayi sektörüne katkısı, tüketici refahı ve tarım ürünleri fiyatlarında istikrarın sağlanması yani kısaca gıda güvencesinin temini tarım sektörünü stratejik sektör haline getirmektedir. 

Tarımsal faaliyetler; çifçilik, besicilik, arıcılık, balıkçılık başlıklarına tanımlanabilmektedir. Üretim bu faaliyetlerin başında gelmekteyse de ürünlerin işlenmesi ve pazarlanması da bu sürecin ayrılmaz parçalarıdır. Gıda güvencesi ithalat ile çözümlenebilecek bir sorun değildir. Ülkeler arasındaki ilişkilerin gerginleşmesi gıda güvencesini silah haline getirmektedir. Bu nedenle tarım sektörünü her ne pahasına olursa olsun korumak niyetiyle hareket edilmeli, tarımda risk yönetim planları uygulanmalı ve büyük miktarlarda kaynak aktarılmalı, toplumun diğer kesimleriyle tarım üreticileri arasındaki dengesizlik, gelir dağılımındaki eşitsizlik giderilmelidir. 

Tarımsal üretimde süreklilik ve sürdürülebilirliğin sağlanması mevcut tarım bileşenlerinin gerçekçi analiziyle mümkündür. Emek eksenli tarımsal işletmelerin ülkemizde daha fazla olduğu, sermaye eksenli işletmelerin daha az olduğu bilinen gerçeklerdendir. Geliştirilecek çözümler de gıda güvencesi hedefli hibrit çözümler olmak zorundadır. Sürdürülebilirliğe katkı sunacak etkenlerden birisi de tarım sigortalarıdır. TARSİM Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi, tarım üreticilerinin üretim sırasında yaşadıkları riskler ve olası hasarların giderilmesini sağlamak üzere faaliyet yürütmektedir. 

Uluslararası Koopeeratifler Birliği (ICA), Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) kooperatifçiliği; ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçların ve isteklerin gerçekleşmesi için, üyelerin eşit hak ve görev ve bireysel sorumluluk esasıyla kurdukları insan merkezli ortaklıklar olarak tanımlamaktadır. Türk Ticaret Kanunu ve Kooperatifler Kanunu da üyelerin ekonomik çıkarlarını, meslek ve geçimlerine ait gereksinimleri, karşılıklı yardım ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla, gerçek ve tüzel kişiler, yerel yönetimler ve kamu tüzel kişileri tarafından kurulan değişir ortaklı ve sermayeli bir ticaret şirketi olarak tanımlamaktadır. Görüldüğü üzere kooperatifler; tekelciler ve spekülatörlere karşı, tarım üreticilerini birleştiren ve ekonomik olarak korunmalarını sağlayan, sosyal gelişme ve sosyal dengeyi geliştiren evrensel kuruluşlardır. 

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri 553 sayılı KHK ile daha demokratik bir yapıya kavuşmuştur. Tarımsal ürün üreticisi olan üyeler gereksinim duydukları mal ve hizmetlere ulaşmak için kooperatiflere üye olmakta ve kurumsal yapının özerk ve bağımsız olduklarının bilinciyle hareket etmektedirler. Tarım üreticilerinin kendi kendilerine yetmeleri, özkaynak oluşumunu artırmaları, borçlarını ödeyebilmeleri, teşviklerden ve eğitimden yararlanabilmeleri ekseninde çözümlerde kooperatiflerin etkisi büyüktür. Üyeler, kooperatiflerin veriminin eğitimli, liyakatlı, nitelikli personel istihdamıyla ve kooperatif-üniversite iş birliklerinin artırılmasıyla gelişeceği düşüncesine sahiptir. Sürdürülebilir tarımsal kalkınma önerilerinin başında “Kooperatif Bankası” kurulması gelmektedir.