SON DAKİKA

Tarım bitti mi?

Birkaç senedir haberlerde çok sık rastladığımız bir konu var ki o da çiftçilerin zor durumda olduğu, bu nedenle tarımla uğraşanların sayısının azaldığı ve bunun da bizi olumsuz yönde etkilediği.

Artan döviz kurları, benzin fiyatları ve enflasyona bağlı olarak çiftçilerin ekim yapmak istememesi anlaşılabilir görünüyor ancak bir kesim de var ki çiftçilere yeterince devlet desteği bulunduğunu ancak alınan hibelerin başka şekillerde harcanması sebebiyle tarıma yatırılmadığını savunuyor. Bu durumda akıllara verilen hibeler ne kadar takip ediliyor, herhangi bir rapor veya başka bir belgeyle tarıma harcama yapılıp yapılmadığı takip ediliyor mu sorusu geliyor. Verilen hibelerin tutarlarını açıklamak yerine bunun takibinin yapıldığı ve ne miktarda neyin üretimine katkıda bulunulduğu açıklansa çok daha anlamlı olur ancak bu açıklamalar yapılırken kanıtlarla beraber yapılmalı ki akıllarda soru işareti kalmasın.

Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle Ayçiçek yağıyla ilgili bir stok sorunu yaşandığı geçtiğimiz haftalarda konuşulmaya başlandı, bu konuşmaların hemen arkasından ise fiyatlar hızlı bir şekilde yükseldi. Ayçiçek üretimine çok uygun bir coğrafyada olan ülkemizde neden eskisi kadar üretim olmadığı ve neden yurtdışına bağımlı hale geldiğimiz esas konuşulup çözüm bulunması gereken konu iken sadece fiyat pahalılığına odaklı hale gelmemiz de üzücü. Yağ stokları ile ilgili bir taraf bir sorun bulunmadığını, bir taraf ise ilerleyen dönemlerde kıtlık yaşanabileceğini söylüyor.

Eğer bir sorun yoksa neden fiyatlar bir anda bir söylenti sebebiyle bu kadar yükseltildi? Fırsatçı şekilde fiyatlara zam yapan kurumlara sonrasında ceza veriliyor olsa da vatandaşın bu ürünleri alırken fazladan ödediği paralar geri verilmiyor ve sonucunda vatandaş için değişen bir şey olmuyor. Fiyat artışlarını kontrol edecek ve bir anda anlamsız şekilde yükselmesini engelleyecek önleyici adımlar atılması gerekirken, artışlardan sonra atılıp halka herhangi bir faydası olmayan adımlar lüzumsuz. Ayrıca ceza verilse bile yapılan zamların gözle görülür şekilde geriye alınmadığı da bir gerçek. Bu durumda kazanan kim cezalandırılan kim oluyor?

Stoklarla ilgili bir sorun varsa neden olmadığı söyleniyor ve neden üretime geçmek için adımlar atılmıyor? Yurtdışına bağımlı olup kendi üretimimizi yapacak hatta eskiden olduğu gibi hem kendimize yetip hem de ihracat yapacak gücümüz varken esas bunun üzerinde durulması, ithalat ile ilgili bir sorun olmadığının söylenmemesi gerekiyor. Bugün sorun olmasa bile ilerleyen zamanlarda sorunlar yaşanabilir, Dünya gündeminde yaşanacak gelişmeler ithalatın durmasına sebep olabilir ve bu nedenle olumsuz yönde etkilenebiliriz. 

Her geçen gün tarımın öneminin daha iyi anlaşılıyor olması gerekirken hala yeterince önem vermiyor oluşumuz bana göre çok da uzak olmayan bir gelecekte hepimize büyük pişmanlık yaşatacak, umarım pişman olmadan önce gereken değeri gösterir, geleceğimizi risk altında olmaktan kurtarırız.