Bakanlık; tarım sayımı için düğmeye basarak Türk tarımı için önemli bir adım attı. Tarım sayımını,  tarım bileşenlerinin ihtiyaca uygun ihtisaslaşması protokollerinin oluşmasının ilk adımı olarak düşünebiliriz. Tarım bileşeni olarak tanımladığımız hayvancılık, bitki yetiştiriciliği ve arıcılık başlıklarının bütünsel ve birbirini destekleyen çözümlerinin oluşmasına katkı sağlayacağını öngörebiliriz. Tarım sayımı, ihtisas organize tarım bölgeleri ve bu bölgeler içindeki iç ihtisaslaşma gıda güvencesinin sigortası olma potansiyelini taşımaktadır. Besi ve süt işletmeleriyle gıda ve çiçek seralarının özenle planlandığını, büyük bir tarımsal sıçramanın ivedilikle planladığını görmek çok kıymetli. Bitkisel ve hayvansal üretim yapılması, üretimin her aşamasının denetlenmesi, verim ve kalite standardizasyonunun sağlanması, hayvansal ve bitkisel üretime dayalı endüstrinin geliştirilmesi, hijyen kurallarına uygun işlenmesi, paketlenmesi ve sofralarımıza ulaşması konusundaki gayret heyecan vericidir. 

Gıda güvencesinin yanında gıda güvenliği konusundaki önemli büyük adımlardan birisi de insan sağlığı açısında riskli olarak tanımlanmış, tarım bileşenlerinin tamamını olumsuz etkileyen, hayvanlar, bitkiler ve arıları tehdit eden tarım zehirlerinin evrensel ölçütlere uygun kısıtlanmasıdır. Üretimin sürekli olması ancak çevre kalitesine olumsuz etki oluşturan, insan sağlığını tehdit eden tarım südürülebilir tarım olarak tanımlanamaz. Bitki Koruma Ürünü gibi sevimli bir isme sahip olan bu tarım zehirlerinin sofralarımıza ulaşması kısıtlanarak engellenmiştir. Son dört yılda, yasaklı tarım zehirlerinin sayısı 223’e ulaşmıştır. Doğrudan arıları dolaylı olarak bütün bitki örtüsü, hayvanlar ve insanlık neslini tehdit eden tarım zehirlerine karşı etkin ve etkili mücadele kararlılığı saygı uyandırmıştır. Toprak üzerinde uzun süreli ve onarılmaz hasara neden olabilecek, erozyon veya toprağın tuzlanmasına sebep olan hatalı uygulamaların kısıtlanmasına yönelik hazırlıkların yapıldığının sinyallerini almaktayız. Ekonomik değer üretebilen ve gıda endüstrisinin hammaddesini oluşturan bitkiler, hayvanlar ve arı ürünlerinin katma değerini yükselten, Dünya standartlarına uygun güvenli gıda niteliğini kazanmasını sağlayan bu kararlılık gözleri Türk tarımına çevirme potansiyeli taşımaktadır. 

Tarım Sayımı, İhtiyaç Analizi Projesi, Uzman Eller Projesi gibi projelerle elde edilen verilerin ve yapılan desteklerin verilerine erişilebilir olması bir sonraki adımın daha doğru atılmasını sağlayacağı gibi, uygulamaların güvenilirliğine ve sürdürülebilirliğe bir adım daha yaklaşmaktadır. 

Uzman Eller Projesi tek başına Türk tarımına büyük sıçramalar yaptırma yeteneğine sahip değildir. Ancak ümitsizlik ve karamsarlık içindeki küçük çiftçilerin yeniden ümitlenmesine vesile olmuştur. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı çiftçilerin hesaplarına 13.378.000 TL destek yatırılmıştır. Küçük çiftçinin Türk tarımındaki rolünü tanımlayan, emeğinin öneminin ve değerinin altını çizen bu destek ile aile bütçelerine katkı sağlamalarına vesile olunmuştur.

Gıda güvencesini olumsuz etkileyen iklim ve su kaynaklarına ilişkin sorunlar daha geniş kapsamlı ve daha uzun vadeli çözümlere ihtiyaç duymaktadır. En hızlı etki toprağın korunmasıyla ve zenginleştirilmesiyle,  küçük çiftçinin desteklenmesi ve bilinçlendirilmesiyle sağlanmaktadır. Yenilenemez enerji kaynaklarının ve cevherlerin daha az kullanılmasına katkı sunan uygulamalara hız veren ve tarım bileşenleri endüstrisinin ve sanayisinin gelişmesini sağlayan uygulamalar gelecek vizyonu ortaya koymaktadır. 

Devlet pozitif yükümlülüklerini bakanlık eliyle gerçekleştirirken, birbirinden farklı içerik ve nitelikteki uygulamaların birbiriyle uyumlu hale gelmesi ve evrensel ölçütlere uyumlanması yönünde teşvik veya kısıtlamalar yapması, denetleme ve bilgilendirme verilerine erişimi sağlaması, mevzuatın güncellenmesi ümit, heyecan ve saygı uyandırmaktadır.