SON DAKİKA

Tarım bankacılığı

Bu yıl Dünya Gıda Günü sloganı "Kimseyi Arkada Bırakma" idi. Dünya standartlarında organize tarımsal kredi kuruluşu veya tarım bankacılığı dendiğinde akla Ziraat Bankası gelir. Ziraat Bankası, 1888'li yıllardan beri, tarım bileşenleri üreticilerine ve işletmecilerine üretim, yatırım, pazarlama alanlarında kredi sağlayarak, sermaye yetersizliğinden oluşan sorunların çözülmesine öncülük etmiştir.

Ziraat Bankası, tarımsal ürün üreticilerine kesintisiz destek ve finansman sağlayarak, tarım bankacılığının kredi pazarlama, kredi kartı satma, riski minimize edip banka karını artırma meselesi olmadığının, stratejik ve milli bir mesele olduğunun bilinç ve farkındalığına vakıftır. Tarımla ilgili finansal politikalar, planlamalar ve stratejilerin salt tarımsal ürünü değil, tarım ürününün işlendiği sanayileri de kapsayacak şekilde kurgulamaya özen göstermektedir. Bu farkındalığın ilk adımının eğitim olduğu gerçeğiyle “Genç Çiftçi Akademisi”  projesini hayata geçirmiştir. Tarım bileşenleri olarak tanımladığımız bitki üreticiliği, hayvan yetiştiriciliği, ormancılık ve arıcılık faaliyetlerini yürüten çiftçi, besici, ormancı ve arıcıların finansal çözüm talepleriyle, bankaların risk ve getiri beklentilerini karşılayacak piyasa odaklı firansal ürün çeşitliliğini artırma eğilimleri  “Tarım Bankacılığı” kavramına yeni boyutlar ve açılımlar getirmektedir. 

Bankalar Kanunu; finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması görevlerini yürüten bankaların çalışma usul ve esaslarını düzenleme amacını taşımaktadır. Özel bankalarımızın tarım bankacılığı faaliyetlerini gösterirken iyiniyetli olduklarından hiçbir şüphemiz yoktur. Ancak bankalar; salt finansal risk ve beklenti eksenli gelir elde etme düşüncesiyle hareket edemeyeceklerinin bilincine ve farkındalığına, güncel entelektüel bankacılık seviyesine ulaşmak zorundadır. Bu bilinç ve farkındalık sadece finansal ürün çeşitlerinin artırılmasıyla karşılanamaz. Tarım Bankacılığı, çiftçi, besici, arıcı ve ormancının finans ürünlerine erişiminin kolaylaşması ihtiyacını karşılama yeteneğinde olmalıdır. Bankaların finansa erişim kavramını geniş yorumlaması ve içini eğitim, teknik-uzman desteği-STK güçlendirilmesi gibi kavramlarla doldurması gerekmektedir. Bankalar, tarım bileşeni ürünlerinin yetiştiricileri ve ürünleri kapsayan eğitim projelerini geliştirecek,  ziraat mühendisi, veteriner hekim, uzman arıcı ve uzman ormancı desteği sunacak,  finansal ürün teminatı kavramının içine tarladaki ürün, ahırdaki hayvan ve kovandaki arıların alınmasını sağlayacak yaklaşımları geliştirecek, kooperatiflerin kurulması ve işletilmesine profesyonel katkı sunmak, teknolojik takip ekipman ve eleman bulundurmak konularında doyurucu politikalar ve stratejiler geliştirmek gerektiğinin kaçınılmaz olduğunu da görmek zorundadır. 

Bankalar; Türkiye’de kayıtlı, çiftçi, besici, arıcı, ormancıların yaş ortalamasının yüksek olduğunu dikkate alarak, tarımsal ürünün paraya çevrilmesinin dönemsel olduğu gerçeğinden uzaklaşmayarak cep telefonu uygulamaları ya da kredi kartı gibi geçici ve kolaycı finansal çözümler yerine kalıcı, gerçekçi, kadim geleneklere uygun gelecekçi yaklaşımları bütünleştiren hibrit finansal teknoloji ürünleri geliştirmek zorundadır. Kredilerin hasat öncesini kapsaması sorununu aşacak çözümler üretilmelidir. Sadece standart bir finansal ürüne, kredinin adına veya kredi kartının adına “Çiftçi” ibaresi getirilmesi tarım bankacılığı değildir. Tarımın dönemsel faaliyetlerinin hasat yapılana kadarki tüm süreçlerini kapsayacak finansal ürünlerin banka karının yanı sıra tarımı geliştirecek nitelikte olmasına gayret edilmelidir. 

Anayasamız, toprağın verimli olarak işletilmesi, korunması ve geliştirilmesi, erozyonla toprak kaybının önlenmesi, topraksız veya yeter toprağı olmayan,  çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlanması amacıyla gereken tedbirlerin alınmasını devletin pozitif yükümlülüğü olarak hükme bağlamıştır. Devlet bu yükümlülüğünün gereği olarak tarım finansmanı değer zinciri olarak görmeli, tarımsal sürecin her aşama ve kademesinin finanse edilmesini sağlayacak politikalar ve stratejiler geliştirmelidir. Çiftçi, besici, arıcı ve ormancının finans ürünlerine erişimi kolaylaştırılmalıdır. Tarım kredi kooperatiflerinin para ve sermaye piyasalarına doğrudan erişimi, tarıma yönelik mikro finans kuruluşlarının güçlendirilmesi ihtiyacı karşılanmalıdır. Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler ve özellikle biyoçeşitlilik ve biyogüvenlik, iklim ve çevre, ekosistem ve su kaynaklarıyla ilgili yasal düzenlemelere uygun olarak çerçevelendirilmelidir.