SON DAKİKA

Tarihi döngü

Şakir Akça 24 Tem 2024

Kokuşuyor, topraklar kan kokuşuyor,

Mazlumun gözyaşıyla çile dert ekiyor,
İnsanlar! İnsanlar mahzun, hep ağlıyor,
Zulmün kıskacında ,biçare mazlumlar inliyor.
Ağlayan gözler doldurdu şu fani dünyayı,
Zulüm işkence peş peşe sardı etrafı,
Yeni dünya potasında eritiyorlar insanlığı,
Dilde yalan, gönülde şüphe sardı alemleri
09.02.1993, Şakir Akça

Bu mısraları yazdığım tarihte, Balkanlar'da 1995 yılında Srebrenitsa'da, insanlığın gözleri önünde tüm dünyanın tanıklık ettiği katliamlara Birleşmiş Milletler çözüm üretmek yerine çözümsüzlük üreterek binlerce masum canın yaşam hakkını yok sayıyordu. İkinci Dünya Savaşı'ndan galip çıkan büyük devletlerin liderliğinde oluşturulan Birleşmiş Milletler (BM), uluslararası barışı korumak amacıyla kurulmuştur. Güçleri yalnızca paraya dayalı olan, vicdanları silah tüccarlarının cüzdanlarına sıkışmış, dünya liderliğine soyunan insanlıktan nasibini almayan devlet yöneticileri, kendi halklarının vicdanlarının sesine kulak vermeden kör, sağır ve dilsiz maymunu oynayarak insanlığın vicdanlarında mahkum olmuşlardır. Acıları yüreğimizde harmanlanırken, Bosnalı kardeşlerimizin hatıralarıyla kendimizi avuturken, 29 yıl geçtikten sonra 2024 yılında aynı acıların, aynı senaryoların Filistin topraklarında tüm insanlığın gözleri önünde acımasız vahşet ve katliamlarla çocuk, kadın, yaşlı demeden, suçu sadece Filistin topraklarında doğmak olan bebekler sıra sıra kefenlenmiş annelerinin gözyaşları içinde tüm dünyanın gözleri önünde sergileniyor. İsrail’in Gazze'ye saldırılarında 8 ayın bilançosu yıkım, kıtlık ve katliam oldu. İngiltere'de yayınlanan en eski tıp dergilerinden The Lancet'te yayınlanan makaleye göre, İsrail'in Gazze saldırılarında doğrudan ve dolaylı hayatını kaybedenlerin toplam sayısı 186 binden fazla olabilir. Uluslararası Adalet Divanı (UAD) İsrail'i suçlu bulmasına rağmen ateşkes sağlanamaması, katliamların göz göre göre devam etmesi insanlığın vicdanlarında bu adaletsizliğin hiçbir zaman kapanmayacağını gösteriyor. Tarihler, mekanlar farklı olsa da senaryolar hep aynı. Sosyal medya platformlarında, canlı televizyon haberlerinde izlediğimiz katliam kareleri hem tarih hem de vicdanlar tarafından kaydediliyor. Yalanların gölgesinde gerçekler hiçbir zaman saklanamaz. Zalim zulmünü, mazlum çilesini dolduruyor.