SON DAKİKA

Sanat Dünyasında Bir Amazon : Ayla Algan !

Siyah beyaz TV dönemi... Ben o dönemde çocukken “Koca Öküz” adında bir  şarkı vardı.  Bu şarkıyı Ayla Algan okurdu. Pür dikkat Ayla Algan’ın mimiklerini izlerdim. Çünkü, sevgili Ayla Algan şarkı söylerken adeta tiyatro yapardı. Daha sonra disco tarzında “Zühtü”yü okudu derken “Aşk Hikayesi”, “Dünya Dönse Terse” şarkıları peş peşe geldi. Yine o yıllarda bir gece yine o siyah beyaz TV’de  “ Ah Güzel İstanbul” adında bir film oynadı. Ben o çocuk halimle filme aşık oldum. Başrollarde Sadri Alışık ve gencecik bir Ayla Algan vardı.. İşte o zaman “Ayla Algan”ın kim olduğunu merak etmeye başladım.

Kimdir Ayla Algan? 

İstanbullu bir ailenin kızı olan Ayla Algan ortaokulu, İstanbul'da Notre Dame  de Sion’da, liseyi Fransa'da Versay Lisesinde okudu. Lise giderken tanıştığı Beklan Algan ile evlendi. Eşiyle beraber Amerika'da New York Actor Studio’da sahne eğitimi gördü. Buradayken “Funny Girl” filmi için başrol teklifi  aldı. Teklifi geri çeviren Algan’ın yerine başrolü “Barbara Straisend “ oynadı. İstanbul’a dönen Ayla Algan eşiyle beraber İstanbul Şehir Tiyatroları’na girdi. Burada ilk kez                “ Tarla Kuşu Jülyet “ oyunu ile sahneye çıktı. Aynı yıl Hamlet oyununda rol aldı; hem Ophelia hem de erkek rolü olmasına rağmen Hamlet karakterini canlandırdı. Bu nedenle yıllarca  "Erkek Hamlet" olarak anıldı. 

1965'te Fizikçiler oyunuyla İlhan İskender En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne layık görüldü . Algan tiyatronun kolektif bir sanat olduğu gerekçesiyle geri çevirdi. Şehir Tiyatroları’ndan ayrılan Algan çeşitli topluluklarda tiyatro yapmaya devam etti. 1980’de 12 Eylül darbesinin ardından Berlin’e gitti ve dört yıl boyunca burada Tuncel Kurtiz, Şener Şen, Macit Koper gibi isimlerle işçi tiyatrosu yaptı.Daha sonar Türkiye’ye döndü ve BİLSAK Tiyatro Atölyesi’nin kurucularının arasında yer aldı.

Karanlıkta Uyananlar

Ayla Algan tiyatro dünyasında rüzgar gibi eserken sinemacılar da onu keşfetti. 1964 yılında  senaryosunun Vedat Türkali’nin yazdığı, yönetmenliğini Ertem Göreç’in yaptığı “Karanlıkta Uyananlar “  filmi ile ile sinemaya adım attı. Ardından Atıf Yılmaz’ın yönettiği “Ah Güzel İstanbul” filmi ile ilk kez başrol oynadı. Yıllar içinde “Yıldıztepe” , “Eksik Etek”, “Çil Horoz”, “Kız Kulesi Aşıkları”, “Seni Seviyorum Rosa”, “Harem Suare” gibi filmlerde ve “Üzgünüm Leyla”, “Aliye”, “Biz Size Aşık Olduk”,  “Binbir Gece” gibi dizilerde rol aldı.

Olympia’da Sahneye Çıktı

Çok yönlü bir sanatçı olan Ayla Algan tiyatro ve sinemadaki başarısını müzikte de gösterdi. 1971'de Paris’in ünlü konser salonu Olympia’da sahneye çıkan Algan “Recamier Tiyatrosuéndan Peter Brook’un davetlisi olarak Paris’te kaldı ve bu topluluğa katıldı. 1972-1979 yılları arasında Paris’te yaşadı ve müzikle ilgilendi. 1972'de Turizm Bakanlığının isteği üzerine Yunus Emre’ni 650. yıl dönümü için bir albüm hazırladı. 1973'te Bulgaristan'daki Uluslararası  Altın Orfe Şarkı Yarışması'nda ikincilik ödülünü alan Algan “UNICEF” Onur Ödülü"ne layık görüldü. 1977'de Polonya Sopot Festivali'nde Kızılderililerinin sorunları üstüne bir şarkı olan “Aigle Noir” ile dünya birinciliği kazandı. 

Yarattığı karakterler, söylediği şarkılarla sevenlerinin kalbinde apayrı bir yer edindi sevgili Ayla Algan.Üniversite yıllarımda tanışma şansı da yakaladığım  Algan daima sanat için yenilik peşinde koşan yeri dolmaz bir amazon, gerçek  bir devrimciydi ! Işığı hiç eksilmesin.