İstanbul baştan başa sanatın kuşatması altında. İki dev sanat etkinliği, Contemporary İstanbul ve İstanbul Bienali başladığı günden beri coşkulu kalabalıkları ağırlıyor. Dünyaca ünlü sanatçımız Taner Ceylan açtığı yeni             solo sergisinde İstanbul’u anlatısının merkezine alıyor ve adeta İstanbul’a ruhunu üflüyor. Yine dünyaca tanınan moda tasarımcısı ve sanatçı Hüseyin Çağlayan “Souffleur” sergisinde  yeni medya aracılığıyla  beden ve modern antropolojiye odaklanıyor. Çağlayan modanın sınırlarını sanat motifleri ile aşıyor.

Jeff Koons’tan BMW’ye özel tasarım

Jeff Koons popüler kültürü ve günlük yaşama dair objeleri çalışmalarının merkezine koyan Amerikalı ünlü bir çağdaş sanatçı. Contemporary  İstanbul’un 17. edisyonuna BMW Türkiye ve Borusan Holding’in davetlisi olarak katılıyor. BMW’nin otomobillerle sanatı buluşturan BMW Art Car Projesi kapsamında BMW M850’ye ye özel bir çalışma yapan Jeff Koons  bu çalışmasına “Rüya Otomobil” ismini vermiş. Otomobilin dışı kadar içi de ayrı bir sanat eseri. Görünce hayran kalmamak mümkün değil. Bir an sanatın yaratıcı gücü ile bambaşka bir dünyaya doğru keyifle yol almaya başlıyorsunuz. Jeff Koons tasarımı BMW M850 hem çağdaş sanatta yepyeni bir yorum hem Contemporary İstanbul’un da yıldızı.

Ömer Koç’un özel koleksiyonu

Merakla beklenen Abdülmecid Efendi Köşkün’de açılan sergiler artık geleneksel olarak yılın bu döneminde açılıyor. Ömer Koç özel koleksiyonundan bir seçki ve özel üretim eserlerden oluşan sergi “İsmi Lazım Değil” sezonun en iddialı sergilerinden bir tanesi olabilir. Küretörlüğünü Brigitte Pitarakis ve Selen Ansen’in yaptığı sergi, Bizans’ın doağüstü ve bilinmez olana ilşkin sembolik dünyasından hareketle, güncel sanata bilinmez olanın temsilini sorguluyor.           Sergide biçimlerin, inançların ve temsillerin tarih boyunca nasıl varlığını sürdürdüğü, gçö ettiği ve dönüşüm geçirdiğinin izi sürülüyor.

Tarih boyunca ünlü aileler, iş insanları sanatın ve sanatçının hamisi olmuştur. Bunun en bilinen örneği Michalengelo ve Medici Ailesi’nin arasındaki ilişkidir. Buradan haereketle bizimde iş insanlarımızın desteği sayesinde şu anda heyecanla takip ettiğimiz birçok sanat etkinliği düzenlenmekte. Daha fazla iş insanının sanat destek vermesi dileğiyle.

Neden Bulut Atlası? 

Köşemiz ismini Lana ve Lilly Wachoski kardeşler ve Tom Tykwer’in              yönettiği “Bulut Atlası” filminden alıyor. Ayrıca aynı isimde Radyobir’de                     (www.radyobir.com.tr) her salı saat 16:00’da bir radyo programım var.

Herkese sanat dolu bir hafta dilerim.