SON DAKİKA

Sağlıkta yumuşak güç kullanılması

Devletler güçlerini iki şekilde kullanırlar. Zorlama, tehdit etme, caydırma, sindirme amacını güden güç kullanma biçimine sert güç, ikna etme, istenilen çizgiye getirme, istenilen amacı gerçekleştirme amacı güden güç kullanma biçimine yumuşak güç denmektedir.

Devletlerarasındaki ilişkiler tarihinde sert güç yani askeri güç kullanımı etkin olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise sert gücün zafiyetlerini bertaraf eden ve meşruiyet sorununu ortadan kaldıran, telkin, etkileme ve ikna suretiyle amaca ulaşmayı temin eden yumuşak güç yani diplomasi kullanılmaktadır. 

Bir devletin gücü ulusal çıkarlarını veya diğer devletlerle ortak çıkarlarını koruyabilmesi, uluslararası camiada istediklerini elde edebilmesi, istemediklerine engel olabilmesi ve amacına ulaşabilme kapasitesiyle ölçülmektedir. Devletin gücü coğrafyası ve nüfusu, nüfusun yaş ortalaması ve eğitim seviyesi, bilinç ve algı düzeyi, psiko-sosyal ve sosyo-ekonomik yapısı, kültür ve doğal kaynakları, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri gerçekleştirmesi gibi unsurlar ile gerçekleştirilir. Bütün bu unsurları yani milli güçlerini planlama ve yönetme kabiliyetleri akıllı güçlerini gösterir. Türkiye Cumhuriyeti, yumuşak güç kullanmayı tercih eden ama meşru ulusal hakları ile uluslararası barış ve güvenliği için sert güç kullanmaktan çekinmeyen, sert güç ile yumuşak gücü dengeleyebilen, milli gücünü, diplomatik, ekonomik, askeri, siyasi, yasal, kültürel araçların bileşimiyle akıllı güç haline getirebilen bir ülkedir. 

Dış İşleri Bakanlığımız aracılığıyla 06.02.2023 tarihinde AFAD tarafından Avrupa Birliği Başkanlığı’nın Sivil Koruma Mekanizması Emergency Responce Coordination Center (ERCC)’a, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında en üst düzey alarm niteliğinde olan 4’ncü seviyede alarm vermiş ve yardım çağrısında bulunulmuştur. ERCC; AB üye devletlerin felaketlere karşı hazırlıklı olması ve kamunun farkındalığının sağlanması, daha iyi koruma sistemi tesisi, risk yönetim kapasitesinin artırılması amacıyla 2001 yılında kurulan ve 300’den fazla felaketi takip edip 200’den fazla yardım talebine yanıt veren kuruluştur. Birleşmiş Milletler (BM) 16.02.2023 tarihinde 3 aylık dönemi karşılayan ve acil barınma, gıda dışı malzemeler, erken toparlanma ve enkaz kaldırma ile çok amaçlı nakit desteği ve sosyal korumayı içeren, 1 Milyar ABD Doları kaynak talep edilen Acil Yardım Çağrısı (Flash Appeal Türkiye) yayımlanmıştır.  Afet öncesinde ve sonrasında Avrupa çapında dayanışma ve iş birliğini öngören Türkiye’de 04.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren Sivil Koruma Mekanizmasına Katılma Anlaşması’na taraf olmamız, Uluslararası dayanışmada etkin rol oynarken aynı dayanışmanın karşılığını görmesini sağlanmıştır. Uluslararası dayanışma, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uluslararası anlaşmalara saygılı diplomasi faaliyetlerini sürdürmekteki kararlılığının bir sonucudur.

Kamu diplomasisi ekseninde kamuoyu algılarının yönetilmesi, Dış politika ilişkilerinin diplomatik yönünün dijital diplomasi alanında ölçeklendirilmesi ve ölçümlenmesi, araç olma yeteneklerinin geliştirilmesinin de gereksinim olduğu bilincinin farkındalığına bir an önce varılması gerekmektedir. 

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına da ilk yüzyılındaki gibi büyük bir yıkımla girdik. İlk yüzyılımız Dünya Savaşı ertesinde yani ülkelerin birbirine sert güç kullandığı dönemde, ikinci yüzyılımız ise doğanın olanca sertliğinin yaşandığı dönemde gerçekleşti. Türkiye 40 bin köy 13 milyon nüfustan oluşuyordu. Sadece 3 bin ilkokul, 72 ortaokul, 23 lise vardı. Diplomalı ebe sayısı 136, doktor 337, sağlık memuru 434, eczacı 60 taneydi. 100 yılda; cumhuriyet rejiminin faziletleriyle Anadolu’nun fakir köylü çocuğunun Nobel Ödülü alan bilim insanı veya ülkenin başına cumhurbaşkanı olması sağlandı. 

Ülkemizin ikinci yüzyılda uluslararası camiaya, askeri, siyasi, hukuki, sosyolojik, teknolojik, bilimsel, kültürel, tarihi, coğrafi, doğal kaynaklar ve ekonomik unsurlar ile yetişmiş-eğitimli genç nüfusumuzla el ele, yürek yüreğe olduğumuzu, uluslararası dayanışma bilinç ve kültürünü taşıdığımızı iyice anlatmamız gerekmektedir. Kamu diplomasisi ekseninde dijital diplomasi yoluyla yumuşak güç uygulamalarına hız verilmesi gereksinimi acildir.