SON DAKİKA

Sağlık turizmi hukuku

Dünya Sağlık Örgütü sağlığı; "zihnen, bedenen ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali" olarak tanımlamıştır. Sosyal devlet anlayışı gereği sağlık hakkı bir vatandaşlık hakkıdır. Sağlık hakkı, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi ve Anayasamızın 56'ncı maddesiyle sağlık hakkı düzenlenip güvence altına alınmıştır.

Ayrıca Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunmasına Dair Sözleşme, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi ve İşkencenin ve Gayrı İnsanı ya da Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi bütüncül sağlık turizmi kanunu kapsamında değerlendirilecektir. 

Sağlık turizmi, turizmin katma değeri yüksek özel bir alt koludur. Bireylerin, sağlıklarını korumam ve sağlıklarıyla ilgili olumsuz durumları ortadan kaldırmak amacıyla başka şehir veya başka ülkelerden sağlık hizmeti almalarıyla ortaya çıkmış bir olgudur. Sağlık Turizminin Geliştirilmesi” Onuncu Kalkınma Planı kapsamında öncelikli dönüşüm programı olarak ele alınmış, 2023 sağlık vizyonu oluşturulmuştur. 

Ülkemizde, katma değeri yüksek bu turizm çeşidini bütün aşamalarıyla düzenleyen bütüncül bir kanun bulunmamaktadır. Her ne kadar sağlık turizmi ile doğrudan veya dolaylı ilişkide bulunan kurum ve kuruluşlar ile sağlık turizminin her aşamasındaki işlem ve olgulara ilişkin birçok kanunda birçok yasal düzenlemeler var ise de dağınık olduğundan uygulamada birçok sorunla karşılaşılmaktadır. Sağlık turizminin esaslarının belirlenmesi ve yasal çerçevelerinin oluşturulması ve hukuki düzenlemelerin tamamlanması ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Avrupa Birliği bünyesinde de sağlık turizmine dair mevzuat geliştirilmiştir. Avrupa Birliği üye ülkelerini bağlayan Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi ile sınır ötesi sağlık hizmetleri düzenlenmiştir. Türkiye, Avrupa Birliği’ne aday ülke olduğundan, sağlık turizmi mevzuatını Avrupa Birliği mevzuatı ile uyumlu hale getirmesi ve Direktif hükümlerinin yasal mevzuat oluşturulurken dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca sağlık turizminin gelişmesine büyük katkıda bulunan Türkiye’nin birçok ülke ile imzaladığı ikili anlaşmalar da uluslararası mevzuat kapsamında değerlendirilmelidir. 

Yakın gelecekte hukukun önemli alt dallarından birisi olacak sağlık turizmi hukukunun konularını ve çalışma alanlarının belirlenmesi, sağlık turizmi alanında yaşanan ve yaşanacak sorunların çözümleri, sağlık turizmi ile doğrudan ve dolaylı ilişkili kurum ve kuruluşlar ile bu kurum ve kuruluşlarda yer alacak personelin iletişim, ulaşım, tarihi ve turistik gezi, sigorta ve tedavi süreçleri ile tıbbi müdahale hataları, ölüm, cenaze, defin dahil birçok hususu içeren kapsamlı mevzuatın Avrupa Birliği yasal mevzuatı ve Türkiye’nin imzaladığı ikili anlaşmalar kapsamında bütüncül düzenlenmesi konusundaki çalışmalara hız verilmesi ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Mevzuatın tıbbi, ahlaki, kültürel, toplumsal, sosyolojik, kültürel ve hukuki boyutları ve etkileri yabancılık unsuru, üzerinden toparlanmalıdır. 

Tıp Turizmi, Termal Turizm, Yaşlı ve Engelli Turizmi olarak üç başlıkta toplanabilecek çeşitleri bulunmaktadır. Hastalar, iletişim, ulaşım, konaklama, tedavi, sigorta, tarihi ve turistik gezi aşamalarını ele alan paket hizmetleri tercih etmektedir. 

Yabancı hastaların sağlık hizmetine erişimi, konaklama, ulaşım ve tedavi aşamalarında görev alan personel eğitimleri pilot hastanelerde yapılmaktadır. 

Yabancı ülke hastaları tedavi veya ameliyat gibi sağaltma hizmetlerini tercih etmesi Tıp Turizmi olarak tanımlanmaktadır. Bedensel sağlık kazanma ve ruhsal dinlenme için şifalı termal suların bulunduğu termal tesislerde yapılan sağaltım hizmetleri Termal Turizmi olarak tanımlanmaktadır. Yaşlı ve engelliler için sosyal etkinlikler, uzun süreli konaklama gibi klinik otel, rekreasyon alanları ve tatil köylerinde yapılan turizmdir. 

Ülkemiz gelecek vizyonuna ve toplam ekonomisine sürdürülebilir katkı sağlayacak sağlık turizmi mevzuatının geliştirilmesine katkı sunmak hepimizin görevidir.