SON DAKİKA

Sağlık turizmi fuarına bakış

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı himayesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde, TÜRSAB desteği, İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık ortaklığında "Sağlık Turizminde Destekler, Türkiye'de Termal, Geriatri ve Wellness Turizmi" konularında İzmir'de fuar gerçekleştirildi. Onlarca ülkeden yüzlerce turizm profesyonelinin kaldığı fuara ilgi yüksek oldu.

Sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen paneller, alım ekipleri ve B2B görüşme organizasyonlarında, özellikle termal sağlık, yaşlı yaşamı ve bakımı konularındaki teşvikler ve iş birlikleri konularında bilgilendirmeler yapıldı ve ilişkiler kuruldu. 

Bakanlık; sağlık turizminde sivil toplum ve sektör temsilcilerinin yaptığı katkının önem ve değerinin altını çizmiş, cari açığın kapatılmasına olan katkıyı önemsediğini açıkça dile getirmiştir. Türkiye’nin coğrafi üstünlüklerinin yanı sıra; sağlık personelimizin kaliteli ve yetenekli oluşu, kalifiye sağlık personelinin varlığı, bütüncül sağlık merkez binaları, sağlık merkezlerinde son model tahlil, teşhis, yönetim, iletişim teknolojilerinin kullanılması, sağlık turizmi için devletin geliştirmeye devam ettiği mali rejimler ve teşvikler ilginin arttığı kamuoyu ile paylaşılmıştır. 

Sağlık hizmeti ihracatının medikal turizm, esenlik turizmi, termal turizm, engelli ve yaşlı yaşam turizmi başlıklarında irdelenmiştir. Hem yakın coğrafyadan hem Avrupa ve İngiltere’den sağlık turistlerinin ülkemizi tercih ettikleri bilinmektedir. Öne çıkan tedavi branşlarında estetik, saç ekimi, diş, onkoloji, tüp bebek, kalp cerrahisi, spor hekimliği, obezite cerrahisi, göz hastalıkları oluşu da dikkat çekicidir. Hekimlerimiz ve sağlık personellerimizin tüm branşlarda yetenekli ve başarılı olduğunun bütün Dünya’ya tanıtılmasında bütün halkımızın sorumluluğunun bulunduğunu bilmek zorundayız. Lobi ve tanıtımları sadece kamu ve özel sektör ile sivil toplum kuruluşlarının görevi değildir. Her bir birey olarak hepimiz kendi yakın çevrelerimiz ve onların etki alanlarında ülkemizin sağlık turizmi konusundaki gücünü ve üstünlüklerini her zeminde dile getirmemiz çok önemlidir.

Dünya’da sağlık turizm sektörünün toplam cirosu 8,5 trilyon dolar seviyesindedir. Ülkemizin bütün bu fiziki ve teknolojik, hekim ve sağlık personeli, coğrafi konum ve kültürel dokusundan kaynaklanan üstünlüklerinin öne çıkarılması, sağlık turizmi politikaları ve stratejilerinin sektör temsilcileriyle istişare edilerek belirlenmesi, pastanın %1’lik dilimini hedeflememiz gerektiğini ortaya koymaktadır. 2022 yılının ilk 9 ayında 2,1 milyar dolarlık döviz girdisinin oluşması mutluluk verici ise de hak ettiğimiz dilimin on binde birini bile alamadığımız gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır.

Sağlık turizminin birey ve toplum sağlığı, bireyin ve toplumun iyi olma haline bütüncül yaklaşımlarla yapılması gerektiği de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Sağlık turizmi arttıkça ve yaygınlaştıkça neler olmaktadır.  Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları, bütüncül birey ve halk sağlığı uygulamaları, sağlıklı yaşama hizmet eden konut ve işyerlerinin sayısının artması, kişisel bakım ve güzellik merkezlerinin çoğalması, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite alanlarının geliştirilmesi, akıl sağlığı ve iş sağlığı gibi sektörlerin de sosyal ve ekonomik yarar getirmesinde itici güç olmaktadır. 

Türkiye’nin termal turizmdeki coğrafi üstünlüğünün altının çizilmesi, 500’den fazla şifalı su ve 1500’den fazla termal kaynak su bölgelerinde bacasız sanayi faaliyetlerinin artırılması öncelikler arasında yer almalıdır. Sağlık turizminde başarı sağlanması, sağlık turizm politikaları, sağlık turizm stratejileri, sağlık turizm süreçlerinin tanımlanması, güvenilir, sürdürülebilir, kalite odaklı, marka değerli ve sorumlu sağlık turizmi ilkeleriyle mümkün olabilmektedir.  

Markalaşma bütün sağlık turizmi hizmetinin her aşama ve kademesinde önemsenmesi gereken unsurdur. Türkiye’nin 2022 yılından beri sağlık hizmeti veren kuruluşları çevre etiketi ile tanımlayabilmektedir. Çevre etiketi standartlarının bütün sağlık merkezlerinde bulunması yönündeki çalışmaların da bir an önce başlatılması, ülke imajımızın güçlendirilmesinde önemli rol oynayacaktır. Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı’nın yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da sağlık turizm sektöründe sağlık merkezlerinin çevre etiketi ile tanımlanmasında yapacağı katkı, ülkemizin markalaşması ve imajının güçlenmesine olumlu olacaktır.