Otomotiv sektörü, dünya ekonomisi için oldukça önemli. Ekonominin yanı sıra, otomobillerin hayatımızdaki vazgeçilmez yeri,  aslında pek çok alanda durumu farklı kılıyor. Fakat gelecek yıllarda nasıl olacak derseniz, genel küresel otomobil satışları artmaya devam edecek, ancak yıllık büyüme oranının son beş yıldaki yüzde 3,6'dan 2030'a kadar yüzde 2'ye düşmesi bekleniyor.

Gelişen teknolojiler, insanların değişen ihtiyaçları gibi pek çok neden otomotiv sektöründeki değişiklikleri kaçınılmaz hale getiriyor. Otomotiv endüstrisi, sürdürülebilirlik ve değişen tüketici davranışı tarafından yönlendirilen, elektrikli araçları, bağlantılı arabaları, mobilite filo paylaşımını, yerleşik sensörleri, yeni iş modellerini ve her zaman bağlılığı kapsayan yeni bir dünyaya doğru yarışıyor . Ama bu yol da yol değil. Şimdiden yok enerji krizi olacak, yok elektrikli araçlar çevreye zarar verecek denmeye başladı. Zaten artık dizel araçların yedek parçaları bile kısıtlı üretiliyor. Bir kaç sene sonra yok olacaklar. 

Biz de doğru dürüst durmuyoruz. Sürekli değişen istekler, enerji sürdürebilirliği ile ilgili düzenlemeler, araçlardaki bağlantı şekilleri, şehirlerin geleceğe göre düzenlenmesi, üretimin akıllı hale getirilmesi ve elektriğe olan yüklü miktarda yatırım ile kafalarımızı karıştırıyoruz.  Diğer tüm sektörlerde olduğu gibi otomobil sektöründe de tüketicilerin istekleri değişebilmektedir. Bunun içinde otomotiv sektöründe kiralık araç sistemine geçilmesi hedefleniyor. Bu da bazı krizleri ortaya çıkaracak. Daha az araç satışı. Otomobil fabrikalarında toplu işten çıkarmalar, bozulmuş tedarik zinciri de artısı. Bir de müşteri davranışında değişiklik de eklenince şu günler iyi günlerimiz gibi gözüküyor. 

2025 yılına kadar satılan otomobillerin %25'i elektrikli motorlara sahip olacak, bu oran bugün %5'ten daha yüksek. Ancak bunların çoğu hibrit olacak ve otomobillerin %95'i, güçlerinin en azından bir kısmı için yine de fosil yakıtlara bel bağlayacak. Bu, otomobil üreticilerinin yeni standartlara uymak için içten yanmalı motorları daha verimli hale getirmeleri gerektiği anlamına geliyor. 

Otomobillerde istenen enerji sürdürebilirliği içten yanmalı motora sahip otomobiller, yaydıkları karbon salınımı ile çevreyi oldukça kirletmektedirler.

Artan emisyon değerleri, dünyada ki sıcaklık dengelerini de oldukça değiştirmektedir. Bu nedenle de hükümetler ve uluslararası kuruluşlar, enerji sürdürebilirliği ile ilgili düzenlemeler yapmaya başladılar.

Dünya çapında otomotiv imalat endüstrisi 2020-2022. Küresel otomotiv imalat pazarı 2021'de yaklaşık 2,7 trilyon ABD doları büyüklüğündeydi. Pazarın 2022'de 2,8 trilyon ABD doları civarında büyüyeceği tahmin ediliyor. Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde otomobil endüstrisi 82,6 milyar dolar değerinde. 

Bizim bu gelişimlere hazır olmamız gerekiyor. Otomotiv endüstrisinde, yapay zeka, 5 G gibi teknolojiler yoğun bir şekilde kullanılacak. Çünkü gelişmeler sadece araçlar bazında olmayacak. Aynı zamanda, trafikteki durum da göz önünde bulundurulacak. Yollarda otonom araçlar, insansız kargo araçları, elektrikli şarj istasyonları görmeye başlayacağız. Bu anlattıklarım korkutucu geliyor mu bilmem ama hepsi teker teker olacak. 

Elektriğe yatırımın artması kaçınılmaz ama diğer yandan önümüzdeki yıllarda enerji krizi de olacak.  Artan emisyon değerleri sonucunda, bu araçların kullanımının kısıtlanması ile ilgili düzenlemeler de yapılacak. 2030’dan itibaren ise pek çok üretici firma, sadece elektrikli araç üreteceklerini belirtmişler.

Tüm bunları da göz önünde bulundurursak, elektrikli araç kullanımının, önümüzdeki yıllarda epey artacağını söylemek mümkün. Ama plağın bir de öbür tarafı var. Örneğin, Avrupa Birliği, 2035 yılından itibaren elektrikli araçların kullanımını yasaklayacağını söylemişti. E şimdi ne olacak. 

Kısaca, otomotiv sektörü, gelişen teknolojiler, değişen tüketici istekleri, artan karbon salınımı gibi nedenlerden dolayı gelecekte mutlaka değişecektir.

Dileğim şu ki, bu değişiklikler de bize daha güvenli bir trafik ortamı ve daha sağlıklı bir çevre sunması.

Bu dönem değişim yıllarını barındırıyor. Biz de şaşmadan şahit oluyoruz. Ne günler göreceğiz. 

Mutlu sağlıklı olun.