Orta sınıf çökerse zengin daha çok zengin fakir daha çok fakir olur. Artık insanlar geçimini sağlamak için ikinci bir işte çalışmak istiyorlar tabi bir iş bulabilirse artık iş bulmak çok zor. Bankalara kredi borçlanmaları artmış durumda, kredi kartı olan orta sınıf kart ile dönmeye başlıyor ama nereye kadar gidebilir diğer taraftan kartın ödeme limiti artıyor, çocuğunu özel okula yazdıranlar yandı fiyatlar ikiye üçe katladı. Kitap parası bile 15 binden başlıyor 50 bine kadar çıkıyor. İnsanlar şaşkın ne yapacağını bilmiyor. Bir insan kirasını ödeyemiyorsa faturasını ödeyemiyorsa çocuğunun eğitim masraflarını karşılayamıyorsa kendi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa ailesine karşı ve çevresine karşı mahcubiyet yaşamaya başlar. İntihar oranları artmaya başlar. Asayiş bozulmaya başlar. Bu devlet için büyük bir risktir. Asayiş noktasında büyük önlemler alınmalıdır. Önlemler alınmazsa asayişin olmadığı yerde mafyalaşma ortaya çıkar. Nitekim milletin, devlete olan güveni zedelenir. 

“Orta sınıf bir toplumun bel kemiğidir.” 

Sistematik şekilde düzenin devam ettirilebilmesi için önemli güçlendirilmesi gerekiyor. Orta sınıfı güçlendirmek için bir plan proje geliştirmesi gerekiyor. Bir toplumun çökmesini basite alınmamalı çünkü kaotik çöküşü başlatabilir. Ekonomik yönden orta gelirli gruba destek çıkılması lazım bir strateji üretilmesi gerekiyor. 

Bunun sonu kaosa gider sosyolojik olarak çöküş yaşanmaya başlarsa kontrol edilemez. İnsanların ruh hali bozuk üstüne birde sorumsuz insanların yaptığı taşkınlıklar eklenince vatandaşın ekonomik sıkıntısının üstüne tuz biber oluyor. İnsanlar sahipsiz hissediyor devletini yanında görmek istiyor. Devletimiz elini taşın altına koyup oturup gelir adaletinde neler yapabileceğini, vergi adaletinde neler yapabileceğini konuşması gerekiyor. 

Hollanda vergi eşitliği sistemi yerine vergide adalet sistemini uyguluyor. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alıyor. Kanunlara herkes uymak zorunda fakat gelir dağılımında eşitlik olmadığı için vergide de aynı şekilde gelir dağılımına göre yapılmalıdır. 

“Ev krizi yaşanırken satış yapmayın”

Neler yapılmalı öncelikler ne olmalı onları belirlenmesi gerekir. İlk olarak kira meselesi talep çok olduğu için arzı artırmak gerekir. En önemlisi de yabancıya konut satışını durdurun ev krizi yaşanırken satış yapmayın. Devlet büyüklerin insan içine karışıp metrobüste, marketlerde dolaşması lazım ki vatandaşın ne gibi sorunları var neler yaşıyor görmesi gerekiyor ona göre öncelikleri belirlemiş olursunuz. 

Umutların tükendiği yerde gelecek kaygısı başalar. Vatandaşa bir umut verin ki devletimizde yaşamaya devam etsin.