SON DAKİKA

Ölüm kampı

2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı hayvanları koruma kanunun 6/4 maddesinde "müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılması esastır."

Hayvanların yaşamları barınaklar değil sokaklar olduğu, barınakların yalnızca sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların kısırlaştırma ve tedavi gibi işlemler için geçici bakımevi olarak bulundurulmalıdır. 

Cumhurbaşkanı’nı açıklamasında sokakta yaşayan başıboş yaralı, tehlike arz eden hayvanların toplatılarak hayvan barınaklarına getirilerek rehabilite edilmesini söyledi. Buraya kadar her şey normal güzel düşünülmüş, açıklamadan sonra sokaklarda belediye işçileri kendi halinde uyuyan sakin hayvanları toplamaya başladı. Hatta başlarına ne geleceğinden haberi olmayan kendi istekleri ile gelen hayvanlar arabalara bindiler. Hiçbir sakatlığı ya da yarası olmayan dükkânların önünde uyuyan masum hayvanlar götürüldü. Zaten boş arazide ve çöplükteki problemli hayvanları belediye işçileri kendilerini riske atıp hayvanları toplamaya yanaşmayacaktır.

Sosyal medyada çekilen videolara baktığımda hayvanların yaşadıkları yerlerinden edip insanlarla iç içe beraber yaşayan hiçbir saldırganlığı olmayan masumları kafesleyip olmayan barınaklara götürüldüğüne şahit olduk. İçimizi acıtan bir diğer konu ise geçmişte de yaşandığı gibi toplu şekilde zehirleyenler, çuvallara doldurup çöplüğe atanlar, hatta canlı canlı çuvallara doldurup nehirlere atılan olayları yaşadık. İnsanlardan bir kap yemek, su ve sevgi istiyorlar. İnsanlar gibi bir çıkar gözetmeksizin sadece karşılıksız sevgi istiyorlar. Bu dünya sadece insanlara ait değil, her şey katledildiği gibi yaşayan canlılarda yok ediliyor.

Birçok kez kamuoyuna yansımış ve haberlerde görüldüğü gibi belediye barınakları bir yaşam alanı değil, adeta bir ölüm kampıdır. Ne hijyen şartlarına ne barınma ne de düzenli bir şekilde beslenmeleri yetersiz olmaktadır.  Ölüme terkedilmiş halde yaşam mücadelesi veriyorlar. Barınaklarda yaşanan trajik facia ise hayvanların hiçbir şekilde hijyen koşullara uymayan kendi pislikleri içerisinde yaşamaya mahkum edilen hapishaneyi andıran altlarında hiçbir şekilde bir bez parçası dahi olmayan açlığa terkedilmiş açlıktan birbirlerine saldırma derecesine getirilmiş, hastaların bir arada tutulduğu, barınaklarda çalışanların hayvanlara her türlü eziyeti ettiği ve hiçbir şekilde cezai işlem uygulanmadığı ve denetlenmeyen barınaklar düzeltilmelidir. Görevini layığı ile yapanları tenzih ederim.

Şu konuya da değinmeden geçemeyeceğim köpekleri tehlikeli hale getiren yine onlara sahip olan insanlardır. Aslında ilk önce eğitime köpekleri tehlikeli hale getiren insanları eğitmekle başlayabiliriz.

Hayvan sahiplenmek isteyen insanlar barınaklardan tercih etmeli ki sırf ırkından dolayı çiftleştirilerek çoğaltılan hayvanlara son verilsin. Hayvan bakmak bir heves olamaz. Canın istediğinde sokağa terk edebileceğin bir eşyada değildir.

Mahallemizde yaşayan sokak hayvanlarına sahip çıkalım. Herkes elinden geldiği kadar yardım etmeli, bir kap su ve yemek koyarak yardımcı olabilir. Sevmek zorunda değilsiniz su ya da yemek de koymayabilirsiniz ama tekme atmak, eziyet etmek gibi insanlık dışı hareketler de yapmayın! Çünkü Rabbim der ki: “Hayvanlar benim sessiz kullarımdır, şimdi zulme susuyorlar ama hesap günü konuşacaklar.”