Sonbaharın vedayı kışa bıraktığı buz gibi Berlin’de, malım Rusya un Avrupa’ya karşı gaz kesme durumu karşısında insanlar kış ayında başlarına gelecek olası zorluklara karşı tedbir çözümleri üretirken, günlük yaşamda aynen kovid başlangıcı tüm dünya da yaşadığımız şaşkınlığı bu sefer enerji sorununda ısınma kaygılarında yaşıyor Almanya.

Kovid de hatırlarken bile rahatsız eden ilk dönem şaşkınlıklarımız bir kabus değil miydi?

Türkiye’de vaka sayısı gözükene kadar olayın tam anlamını anlayamadık bile, şaşkınlıkla dünyayı izlerken birden çoğalan vaka sayıları ile tüm dünya dertlerini bir kenara koyup hayatın bize hiç bilmediğimiz yerinden gelen soruları, olaylar karşısında çözüm arayışlarına bulunmadık mı?

Aynı durum işte şu an.

Almanya’nın buz kesen havada enerji kaygısında bulunması ana gündemleri şu an .

Oteller zaten en aza indirdikleri çalışan sayısı ile hizmet veriyor bir çok bölümlerinde

En önemli otellerinden bir kaçında restoranlar kapalı, hatta kaldığımız otelde gece 22.00’dan sonra resepsiyon görevlisi olmayacağı söylenip geç otele gelme durumu için otel kapısının anahtarı verildi mesela.

Kahvaltı zaten çok az sayıda otelde var diğerinde kaldırılmış ki bilirsiniz Berlin yoğun turist akımı içinde olan bir şehir yılın 12 ayı.

Neler olacak nasıl geçecek kış şu an Almanlar hep buna yoğunlaşmış, gazeteler, TV’ler soğukla mücadele haberleri ile dolu.

Hep söylediğimiz gibi kış zor geçecek gibi gözüküyor Avrupa da bu sene.

Bu haftanın ana konularından biri de özellikle postacıların süt sıkıntısı içinde olmalarını açıklaması.

Artan yem fiyatlarının büyükbaş hayvancılıkta her anlamda ki olumsuz yansıması süt üreticilerini kara kara düşündürüyor.

Girdi maliyetlerinin artması çiğ süt üreticilerinin sektörden üretimi durdurup çekilmesine yol açıyor, maliyetin altında satış yöntemi önerilse de üretici bunun soruna çözüm olmayacağını bildiğinden maliyetlerinin bir kısmını süt hayvanlarını keserek karşılamaya çalışıyor.

Sadece yem fiyatları değil tabi ki diğer etkenlerden biri de mazot artışı vs derken rafa ulaşan süt bugünlerde fazlasıyla pahalı ve hala da fiyatının artacağı söyleniyor.

Pasta üreticilerine baktığımızda toptan süt alamamaktan yakınan üreticiler marketlerde ki indirimli sütleri takip eder hale geldik açıklamasını yapıyorlar.

Yem desteği sağlanacağı açıklansa da rakamlara indirimli yansımasını aslında olmayacağını da biliyoruz.

Süt krizini üretici zarar ediyor tüketici pahalılıktan alamıyor desek tam da durum bu şekilde bugünlerde.

Çözümü olan sorunlar aslında ama birbirine bağlı zincirler birbirilerine öylesine bağlı ki.

Yani baktığımızda Neler olmuyor ki diyeceğimiz günleri yaşıyor tüm dünya.

Hemen yanı başımızda ki İran’da yaşanılanlar, Rusya’ya zaten anlatmaya gerek yok artık olanlar zincirin başlangıcı, sorunların ana tetikçisi.

Mavi gezegenimizi etkileyen olumsuzluklar, yaşam kalitesini yükseltmeye çalışarak geçen bir ömür. Saymakla sıralamakla bitmez ki değil mi İnsanoğlunu mücadelesi.

O yüzden yaşanabilir bir dünya elbette ki mümkün olumsuzluklar karşısında kendimizi bırakmadan ayakta kalalım yeter.

Neler oluyor bize dediğimiz en son durum ve en acı durumda müziği ile yaşamını sürdüren evlatlarına ekmek parası için müzik ile dolu bir yaşam içindeyken saçma sapan akılların alamadığı şekilde yaşamı sonlandırılan Onur Şener .. nasıl acı nasıl acımasız bir hayattan koparılış. Müzik sektörü Kovid’de en çok etkilenen sektörlerin basındaydı hala da tam olarak çözülmedi aslında sorun ve tüm bunların için de yüreği ile mesleğini yapmaya çalışan bir sanatçıyı yaşamdan saçma sapan bir sebeple koparmak “Neler oluyor bize”den daha da fazlası.

Her alanda düzelmeliyiz bunu istersek yapabiliriz de…

Ekonomide, yaşamda, hayatta…

İnanmak başarmanın yarısıdır ya aslında…

Öyle değil mi?