Ülkemizde de HES kodu da dâhil olmak üzere birçok önlem kaldırıldı. Artık bu hastalıkla yaşamaya alışıldığı için pandemiden sonra gelen kısıtlamalar kaldırılsa da müzik kısıtlaması hala devam ediyor. Müzikle ilgili uygulanan saat 00:00 kısıtlamasının yakın zamanda kaldırılması ile ilgili görüşmeler yapılacağı söylense de bir gelişme olmuyor.

Geçtiğimiz günlerde Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) Yönetim Kurulu Başkanı sanatçı Burhan Şeşen de konuyla ilgili açıklamalar yaptı. Şeşen, sanatçılarla empati kurulmadığını ve bu sektörde çalışan diğer insanlar da düşünülürse binlerce insanın bu kısıtlamadan etkilendiğini söyledi. Ayrıca konuyla Kültür Bakanlığının ilgilenmesinin yeterli olmadığını, bu kısıtlamanın kaldırılması için Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının da gerekli adımları atması gerektiğini belirtti. 

Bu kısıtlama birçok müzisyenin psikolojik durumunu olumsuz etkilemekle kalmadı, çok sayıda müzisyen hayatına son verdi. Kısıtlama sebebiyle çok uzun süredir işsiz kalmaları, arada gelen işlerle çoğu müzisyenin geçinecek kadar para kazanamaması ve kısıtlamaların devam etmesiyle umutlarının azalmasının yaşamlarına son vermelerinde büyük bir etken olduğu yakınları tarafından söylenenler arasında. Ayrıca yapılan destekler de yaşamlarını idame ettirmelerine yetecek düzeyde olmadı.

Tabi ki bu konuda da başka işler yapabileceklerini, bir şekilde ayakta kalabileceklerini söyleyenler olacaktır ancak işsizliğin arttığı, çok iyi eğitim almış insanların bile iş bulamadığı ve her şeyin fiyatının sürekli yükseldiği bir dönemde böyle yorumların gerçekçi olmadığını göz önünde bulundurmak gerekir. Ayrıca insanların psikolojilerinin bu kadar kolay yıpranmaması gerektiği yorumlarını yapanlar da oluyor ancak kimsenin bilerek psikolojisini bozmadığını ve gerçekten zor bir dönemden geçildiğini düşünüp ona göre konuşmak gerekiyor. 

Bu kadar uzun zamandır kısıtlamanın da büyük etkisiyle iş bulamayan ve para kazanamayan insanları düşünüp artık bu kısıtlamanın kaldırılması gerekiyor. Emek verip karşılığını almak isteyen ve çalışmaktan başka bir dertleri olmayan bu insanların sesini duyup harekete geçilmeli, bu konu daha fazla ertelenmemeli. 

Her gün yeni bir zam haberi duyuyor, marketlerde veya diğer harcamalarımızda zamları gayet net hissediyoruz. Daha birkaç gün önce et ürünlerine yüzde 48, Ramazan ayında tüketilen güllaç gibi ürünlere ise yüzde elli zam geldi. Geliri belli bir seviyenin altında kalan insanlar bile bu zamlara yetişemezken, günlük işler yapıp yevmiye usulü gelir elde eden insanlar hali hazırda doğru düzgün iş yapamazken nasıl yetişsin?

Ekonomi artık tüm insanların psikolojisini iyice bozarken, sabit geliri olmayan insanları daha da altüst ediyor ve artık bu sektörün görmezden gelinmemesi, yaşam tarzına müdahale kapsamına giren tarzda kısıtlamaların kaldırılması gerekiyor.