SON DAKİKA

MHRS İptal - erteleme çözümleri

Vatandaşlarımız gerçekten özenle ve dikkatle tasarlanarak uygulanan MHRS sistemi üzerinden hastanelerden randevu alabiliyorlar. Ancak bu randevulara gitmemeleri halinde hastanelerde yoğunluk oluştuğu, gerçekten randevu alması gereken hastaların randevu alamaması ve sağlık hizmetlerinin aksaması da yadsınamaz bir gerçek.

Hastanelerdeki yoğunluğun yaklaşık yüzde yirmisi randevusunu iptal etmeyen veya ertelemeyen hastalar nedeniyle olduğunu görmekteyiz. Bu yüzde yirminin yaş grubu ve branş konusunda bir istatistiğe sahip olmadığımız için randevuya gitmeme sebepleri konusunda sadece akıl yürütebiliriz. Randevusuna gelemeyen hastaya aynı branştan 15 gün müddetle bir daha randevu alamamasına yönelik yaptırım, sorunu kökünden çözebilecek bir çözüm olarak görünmediği gibi tam tersine daha büyük ve kötü sonuçlar doğurmaya da müsaittir. Gerçekten ikinci randevuya ertesi gün ihtiyacı olan hastaya randevu verilmemesi ve sağlık hizmetine erişememesi sonucunu doğuran yaptırımın adil olduğundan bahsedemeyiz. Kendisi, çocuğu, anası, babası hasta olan vatandaşlarımızın özel bir şefkate ve zene ihtiyacı olduğu hususu Sağlık Bakanımızın gözden kaçırmaması gereken bir gerçek. Öngörülen yaptırım, hastanın randevusuna keyfi gelmemesi halinin yaptırımı olabilir ve bunun adil olabileceği düşünülebilir. Ama randevu alan hasta, keyfi olarak randevusuna gelmese hatta hastanelerin yükünü artırmak için kasti olarak iptal etmese veya ertelemese bile 15 gün boyunca o branşta sağlık hizmetine erişememesi sonucunu doğuran yaptırımla cezalandırmak devletin şefkat, özen yükümlülüğüne aykırıdır. Devlet cezalandırmaz, devlet çözüm üretir ve şefkatli çözüm üretir Zaten internet kullanamadığı için randevusunu kendisi alamayan, çocuğuna veya torunundan yardım alan yaşlı teyzelerimizin veya amcalarımızın, işyerinden izin alamayan vatandaşlarımızın daha da mağdur olacağı sonuçları önlemek de devletin görevidir. 

15 gün boyunca aynı branştan randevu alamama bir yaptırımdır. Her yaptırım gibi bu yaptırımın da ahlaki ve felsefi değerlendirmesinin yapılması gereklidir. Yaptırımların genel felsefesi bozulan düzeni yeniden tesis etmeye yönelik misillemedir. Devletin hastaya misilleme yapmak suretiyle sağlık sistemini düzene sokmaya yönelik yaptırım uygulaması kulağa hoş gelmemektedir. Özellikle kaliteli sağlık hizmetine erişim konusunda büyük maliyetlere katlanan devletimizin, büyük özveriyle çalışan sağlık personelimizin bütün emeklerini hasta nezdinde bir anda yok saydıracak, devlete güveni sarsacak sonuçların oluşacağının da öngörülmesi gerekmektedir. Bu yaptırım caydırıcılık ve ıslah sonucunu da doğurmayacağı açıktır. Hastayı cezalandırmak devletin en son isteyeceği şeydir. Yaptırımın amacı, yaptırımın türü, yaptırımın adaletle ilişkisi ve yaptırım uygulamaya yetkili makamlara yönelik değerlendirmelerinin ahlaki ve felsefi olarak da yapılmalıdır. 

İptal edilen branşların hayati branşlar olması halinde 15 gün randevu alamama yaptırımına uğrayan hastanın vefatı, daha ağır bir sonuca maruz kalması, hastalığının daha fazla ilerlemesi  elbette en çok sağlık bakanımızı üzecektir. Bakanımızın tek bir talimatıyla MHRS sistemine eklenecek tek bir teknik uygulamayla sorunun çözülmesini temin edeceğini düşünüyoruz. MHRS sisteminden randevu alan hastaya otomatik sesli iletişim ile randevu günü sistemden ulaşılır, randevuya gelemeyecek veya erteleyecek ise tek bir tuşa basmak suretiyle iptal veya ertelemesi gerçekleştirilebilir. Çok basit ve çok kısa bir sürede teknik bir ek uygulama ile randevu iptal veya erteleme sistemi ile yaptırıma gerek kalmaksızın sorunu çözmek mümkündür. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın en kısa sürede bu soruna teknik bir çözüm getireceğini biliyoruz ve inanıyoruz. Sağlık Bakanımızın gecesini gündüzüne katarak cansiperane görev yaptığını, bakanlık görevini hakkıyla yerine getirdiğini, bütün vatandaşlarımızın istisnasız saygı ve güvenini kazandığını, özellikle pandemi döneminde bizzat yaşayarak gördük. Şefkatli ve özenli doktor bakanımızın sorunu ceza ile değil teknik olarak çözeceğine güvenimiz ve inancımız tamdır.