SON DAKİKA

Krizin ortasında para kazanma fırsatı mı?

Bugün dünya, bir yüzyılda görülemeyecek köklü değişikliklerden geçiyor. COVID-19 salgını tüm dünyayı kasıp kavurdu. Ardından Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş bütün ülkeleri üzdü ve maddi manevi etkiledi.

Ekonomi dünyası karışmış vaziyette. Dünya Bankası'na göre, küresel büyümenin 2022'de  % 5,5'ten  % 4,1'e önemli ölçüde yavaşlaması bekleniyor.  Bu arada, COVID-19'un neden olduğu devam eden kesintinin yanı sıra tedarik darboğazlarını ve savaşın sonuçlarını da yansıtıyor. Arz kesintileri ve yüksek gıda ve enerji fiyatları ile birlikte küresel aktivitedeki canlanma, birçok ülkede manşet enflasyonu yükseltti.  2021'de tahmini % 5,5'e gerileyen küresel büyümenin, devam eden COVID-19 alevlenmelerini, azalan mali desteği ve devam eden arz darboğazlarını yansıtarak 2022'de belirgin bir şekilde yavaşlayarak %  4,1'e düşmesi bekleniyor.

Eşzamanlı Omicron kaynaklı ekonomik aksaklıklar, daha fazla arz darboğazı, enflasyon beklentilerinin sabitlenmesi, finansal stres, iklimle ilgili felaketler ve uzun vadeli büyüme faktörlerinin zayıflamasını sağladı. Aşağı yönlü riskler görünümü bulandırıyor. EMDE'lerin gerektiğinde ek destek sağlamak için sınırlı bir politika alanı olduğundan, bu aşağı yönlü riskler sert bir iniş olasılığını artırıyor. ( EMDE = Gelişmekte Olan Piyasa Ekonomisi )

Bu, bazı ülkelerde hızlı ve adil aşı dağıtımını teşvik etmek, sağlık ve ekonomi politikalarını kalibre etmek, en yoksul ülkelerde borç sürdürülebilirliğini geliştirmek ve iklim değişikliğinin artan maliyetlerinin üstesinden gelmek, bir de savaşın olumsuz etkisini bertaraf etmek için küresel işbirliğini güçlendirmenin önemi de ortaya çıkmış oluyor.

Durum böyle iken, bu durumu fırsata çevirmek isteyen bazı ülkeler de var. Herkes Ukrayna ve Rusya ile ilgilenirken, bazı ülkeler ise Afrikaya kamp kurmuş durumda. Aslında Afrika da çok rahat bir ortam değil. Ama 2022 yılı için ümitler vadeden bir kıta... 

Örneğin, Etiyopya'nın Tigray bölgesindeki ölümcül çatışma, Gine'deki askeri darbe ve Sudan'daki askeri darbe, 2021'de Afrika'daki çalkantılı siyasi durumu ortaya çıkardı. 

Fakat Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi'nin resmi açılışı ile birlikte, Afrika Serbest Ticaret Bölgesi'nin inşası Afrika'nın kıtasını büyük ölçüde destekleyecek, dünya ile ticaret yapacak, sanayileşmeyi ve rekabeti geliştirecek istihdam yaratılmasına yardımcı olacak, Afrika'nın küresel ekonomiye daha anlamlı bir şekilde entegrasyonunu sağlayacak. Bölgesel değer zincirlerinin de serbest bırakmasını sağlayacak. Boşuna Cumhurbaşkanımız “Afrika ile gönül bağımız var ” demiyor. Ülkemizin de ürettiği bir Afrika politikası var.  Ben Afrika’ya devamlı gidiyorum. Her gidişimde de farklılıklar görüyorum. Mesela son Zanzibar gezimde Çinlilerin harıl harıl oto yol yapmalarını anlayamamıştım. Ülkedeki araç sayısı ile orantılı olmayan büyüklükteki yatırımlar şaşırtmıştı beni. Oysa iş başkaymış. O yardımların siyasi boyutunu bir yana koyalım. Gelelim Ekonomisine. 

Son yıllarda gelişen Afrika ekonomisinin, büyüme oranı hızlı oldu. İmalat ihracatının mutlak değeri istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Güney Afrika, Nijerya, Etiyopya, Ruanda, Tanzanya gibi ülkelerin, imalattaki büyüme oranı % 10'a yakın olmuştur. Serbest ticaret bölgesinin açılması yerel imalatın gelişmesiyle Afrika içi teşvik için gerçek itici güç de sağlanmaya başlamıştır. Afrika'da bölgesel ticaret, Afrika içi ticareti artırmak için ortak para birimi projesi şu günlerde gündemde yer alıyor. İlk olarak, Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika içi ticareti artırmak için ortak para biriminin kullanılmasını desteklediğini açıkladı. Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Naledi Pandor, Ulusal Meclis'e hitaben, kıtada uzun vadeli refah ve ekonomik entegrasyon için, Afrika Birliği'nin finansal kurumları tarafından desteklenecek ortak bir para birimi kullanımına geçilmesi fikrini desteklediklerini açıkladı. Pandor, Afrika Merkez Bankası (ACB), Afrika Yatırım Bankası (AIB) ve Afrika Para Enstitüsünün (AMI) kurulmasının, bu ortak para biriminin kullanımını kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak için kritik öneme sahip olduğunu da vurguladı.

Güney Afrika'nın bu konuda, Afrika Birliği ülkelerini teşvik etmek için çalışmalar yürüttüğünü biliyoruz. Güney Afrika Kalkınma Topluluğunun (SADC) da ortak bir merkez bankası ve para birimi oluşturulması hedeflenmektedir. 

Vurgulanan ortak para biriminin en büyük yararı, sınır ötesi ticarette işlem maliyetlerini azaltarak birlik ülkeleri arasında ticareti (hem mal hem de hizmetlerde) ve yatırımı kolaylaştırması (ve dolayısıyla bölge içindeki gelir artışını artırması) olmasıdır. En önemlisi de dövizdeki oynaklığı ortadan kaldırmak.