SON DAKİKA

Kriz büyüyor

Son aylarda her gün gözümüzü başka bir zam haberine açıyor, her markete gidişimizde daha da zamlanan fiyatlar görüyoruz. Özellikle yeni yılla beraber çoğu kaleme gelen zamlar vatandaşı zorlarken akaryakıt fiyatlarında da sürekli bir artış yaşanıyor. Akaryakıtta sürekli fiyat artışı yaşanması vatandaş dışında akaryakıt istasyonlarını da zorluyor.

Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkan Yardımcısı Musa Ertaş’ın belirttiğine göre Kasım 2021 ve Aralık 2021 aylarında 800’den fazla akaryakıt istasyonu kapandı. PÜİS genel başkanı İmran Okumuş’un belirttiğine göreyse 4000’den fazla istasyon kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunun nedeni olarak ise düşük kar marjı, personel, enerji ve genel giderlerin yüzde yüz oranına yakın artış göstermesi sayılıyor. Kar marjlarında düzenlenme yapılmaması durumunda ise sıkıntının giderek büyüyeceğini belirtiyorlar. 

Bu kadar çok istasyonun kapatılması durumunda ise çok sayıda insan işsiz kalacak ve ekonomik olarak her sektörün zorlandığı bu dönemde yeni bir iş bulmaları da kolay olmayacak.  Çoğu sektör artan maliyetler sebebiyle ya küçülmeye gidiyor ya da işverenler iş yerlerini kapatıyor. Henüz kapatmamış olsa da yakın zamanda kepenk indireceğini söyleyen de çok sayıda işveren var. Bu durumda ise işsizlerin sayısı her geçen gün daha da artacak.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ayı enflasyonunu yüzde 48,69 olarak açıkladı ancak bağımsız kuruluşlara göre enflasyon yüzde 114 seviyelerinde ki giderlerdeki artışa bakıldığında bu oran daha doğru gibi gözüküyor. Enflasyondaki yükseliş bu şekilde devam ederse önümüzdeki aylarda asgari ücretin açlık sınırının altına düşeceği öngörülüyor.

Nüfusun yüksek bir bölümü asgari ücret veya asgari ücrete yakın bir maaşla geçinmek zorundayken maaşlarının günden güne erimesiyle temel ihtiyaçlar bile zor karşılanır hale gelmişken, insanların sosyal aktivitelerde bulunması da zorlaşıyor. Sadece kira ve faturaları ödeyip, mümkün olan gıda ihtiyaçlarını karşılayabilecek seviyede yaşayan insanların da dolayısıyla mutsuzluğu ve öfkesi artıyor. Bu şartlar altında hayatlarını sürdürmek istemeyen birçok eğitimli genç, yurtdışında sıradan işler yapmak için Türkiye’den gidiyor. Orada yapacakları eğitime ihtiyaç duyulmayan mesleklerle bile burada doktorluk, avukatlık vb. işlerde kazandıklarından çok daha fazlasını kazanacakları için mesleklerinden de vazgeçiyorlar. Türkiye eğitimli ve geleceğine ışık tutacak gençlerini kaybederken hala gençler göz ardı ediliyor. Gençlerin burada kalması için sağlanması gereken koşulları sağlamadıkları gibi bunu şımarıklık olarak görüp eleştiren bir kesim de var maalesef ancak karın tokluğuna çalışarak yaşamanın bir şans olmadığını anlamamakta ısrar ettikleri için onlara bir şey anlatmak güç… 

Durumun ne kadar vahim olduğu anlaşılıp yapılması gerekenler yapılmazsa zaten zor durumda olan vatandaşın neler yaşayacağı artık öngörülemez bir hale geldi. Daha kötüsü olamaz dedikçe daha da kötüsünün olduğu bu düzen değişecek mi, değişecekse ne zaman?