SON DAKİKA

Kadın kooperatifçiliği

Ülkemizin 11 ilini doğrudan 81 ilini dolaylı etkileyen büyük bir felaket yaşadık. Yakınlarını kaybedenler, vücut bütünlüğünü kaybedenler, ağır travmalar yaşadılar. Ama yaşayanlar ayakta kalmak, barınma, yeme içme ihtiyaçlarını gidermek için olağanüstü çaba göstermeye devam ediyorlar.

Kadim Anadolu kültürünü yaşatmaya devam eden kadınlarımız, ailelerini korumak, ihtiyaçlarını karşılamak için gözyaşlarını içine akıtıyor. Dünya Tarım Örgütü’nün “Kimseyi Arkada Bırakma” sloganı kapsamında, Türk insanı hem kendi insanını hem Dünya’da elinin uzandığı gücünün yettiği hiç kimseyi arkada bırakmamak için elinden geleni yaptı. 

Ülkemizde tarımsal üretimin yarıdan fazlası küçük aile işletmelerinde gerçekleşiyor. Aile işletmelerinde üretilen tarımsal ürünlerin işlenmesi ve pazarlanmasında yaşanan zorlukları aşmak için kooperatiflere gösterilen ilgi daha da arttı. 

Dünya Kooperatifçilik Örgütü (ICA)’nün 1995 yılında kabul ettiği ilkeler bu sınavın cevaplarını da içermektedir. Cinsiyet, ırk, sosyal statü, politik ve dini ayırım gözetilmeksizin gönüllü herkes kooperatif üyeliği sorumluluğu alabilir. Eşit oy hakkına sahip kooperatif üyelerinin yaptığı seçimle kooperatifin yöneticileri iş başına gelir. Kooperatifin ortak çıkarları için kullanılmak ve her zaman denetleyebilmek hakkına sahip kooperatif üyesi sınırlı bir giriş bedeli öder. Kooperatifler, üyelerinin, seçilmiş temsilcilerinin, yönetici ve çalışanlarının gelişmelerine yardımcı olmak amacıyla eğitim ve bilgilendirme yapabilirler. Kooperatif faaliyetlerinin verimini artırmak için yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası iş birlikleri yapabilir, ortaklıklar kurabilirler. Kooperatifler, her koşulda ve her zeminde özerk ve bağımsız yapılarını koruyup, toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket ederler. Bütün bu ilkelerden de görüleceği üzere kooperatifçilik bir demokrasi sınavıdır. 

Çiftçilik, besicilik, arıcılık, balıkçılık, sulama konularında kurulan kooperatifler üyelerine ekonomik, sosyal, kültürel ve mesleki yararlar sağlar. Üretimde verimin artırılması ve girdilerde ucuzluk, yeni kaynak oluşturma yetkin kaynak kullanımı, ürünlerin değerini artırma ve tarım dışı faaliyetlerden yarar sağlama, vergi muafiyetleri, devlet yardımları ve teşviklerinden yararlanma, sigorta poliçeleriyle hasar teminatlandırma ve hukuki kolaylıklar sunar. Sağlıklı beslenme ve mesleki eğitim alanlarında sağlanan destek ve iyileştirmelerle yaşam kalitesini yükselten yararlar sağlar. Aracı ve tefeci bağımlılığının ortadan kaldırarak bağımsızlık duygusuyla kendine olan güveni artırır, sosyal dayanışmanın güçlenmesi ve mesleki yeteneklerin artırılmasıyla sosyal ve kültürel yaşamın zenginleşmesine katkı sunar. 

Dünya Tarım Günü’nde İstanbul’da İstanbul Ticaret Borsası, Tarım Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Gaziantep Belediyesi, Ordu Belediyesi, Gıda Laboratuvarları Derneği (GLADER) ve birçok değerli katılımcının iştirak ettiği II’nci Uluslararası Güvenilir Ürün Zirvesi yoğun katılımla gerçekleştirildi. Kahramanmaraş ve Hatay’dan gelen Kadın Kooperatifleri doğal ortamında işlenmiş, sağlıklı ve doğal ürünlerinin tanıtımını yaptılar. Kahramanmaraş tarhanasını çıtır haliyle salatalarda, tavuk, balık ve et yemeklerinde mücevher güzelliğinde kullanılabiliyor. Tarhana çorbası hepimizin bildiği üzere şifa kaynağı. Tartışılmaz lezzetleriyle biber ve domates salçaları yakut gibi ışıl ışıldı. Doğu ve güneydoğu Anadolu sofra kültürünün ayrılmaz parçası olan kurutulmuş sebzeler ve meyvelerle yemekler ve şerbetler yapılabiliyor. 

Deprem bölgesinden İstanbul’a ev yapımı yöresel ürünlerinin lezzetini tattırmaya gelen bu kadınların gayretine saygı duymamak mümkün değil. Üstelik kooperatif çatısı altında teşkilatlanarak “Bir Elin Nesi Var, İki Elin Sesi Var” diyerek, el birliğiyle kendilerinin ve ailelerinin geleceğini yeniden kurmak için gösterdikleri azim ve çaba ayakta alkışlanmalıdır.

Endüstriyel gıda tüketimini aza indirmek, sofralarımızda yöresel gıdalara daha fazla yer açmak, yeni tatlarla tanışmak, sosyal ve kültürel ilişkilerimizi güçlendireceği gibi, kooperatif ürünlerini satın alarak kadın kooperatifçiliğini desteklemek bize de iyi gelecektir. Kooperatif ürünlerine göstereceğimiz ilgi deprem bölgesindeki kadınlarımızın çabalarına eşlik etmektir. İncitmeden yardım etmenin en saygın, en şık ve en zarif hali budur.