SON DAKİKA

Işıklar içinde uyu Onur Şener

Şiddet ülkemizde çok olağan ve sıradan bir olay haline geldi. Öyle ki toplumu bilgilendirme amacı taşıyan haberlerde bile canice olaylar 20-25 saniye gösteriliyor ve ardından başka bir şiddet haberi beliriyor. Artık bu durum öyle bir hal aldı ki akşam yemeği yerken izlediğimiz haberlerdeki bu olaylara iki üç dakika üzülüyor sonra kabullenip unutuyoruz. Hal böyle olunca da şiddet olayları gitgide artmaya ve artık ciddi manada korkutucu bir boyut almaya başladı.

Onur Şener… İki çocuk babası bir müzisyen bir istek şarkı yüzünden hayattan koparıldı. Saldırgan grubu iki kadın üç erkek olmak üzere toplam beş kişi olmalarına rağmen Onur Şener’in onlara saldırmaya geldiklerini düşündüklerini ve bunun üzerine arbede yaşandığını iddia etse de bir kişinin beş kişiye saldırması çok da mantıklı görünmüyor. 

Bir istek şarkı için bir insanı hayattan koparma hakkını kendinde görmek nasıl bir düşünce yapısının sonucu? Hizmet sektöründe çalışan insanlar müşterilerinin her istediğini yapmak zorundadır diye bir zorunluluk mu var? Kendi istediği olmadığı için başkalarına şiddet uygulayan veya başkalarını öldüren insanların bu kadar artıyor oluşunun ne kadar tehlikeli bir durum olduğu neden görülmüyor?

Boşanmak isteyen karısını öldüren bir adamla Onur Şener’i öldürenler arasında aslında çok bir fark yok. İki taraf da kendi istediği olmadığı için karşısındakini öldürmeyi hakkı olarak görüp hareket ediyor ve maalesef özellikle son yıllarda bu düşünce yapısına müsamaha gösterilmesi ve cezaların caydırıcılıktan oldukça uzak oluşu bu olayları artırıyor. Kaldı ki kendisini mevki sahibi sanarak nasıl olsa bana hiçbir şey olmaz diye düşünenler de azımsanamayacak kadar fazla ki bu olayda da böyle bir düşünce yapısıyla hareket edildiyse herkesin eşit derecede cezalandırıldığını kanıtlar nitelikte bir yargılama olması şart.

Kişisel ilişkileri bir yana bırakırsak hizmet sektöründe çalışan insanlar için tehlike oldukça fazla. Şiddet gören doktorlar, istek parçayı bilmediği için öldürülen müzisyenler, kötü muameleye maruz kalan garsonlar, icraya gittiği için hayattan koparılan avukatlar… Bu liste uzar gider. İnsanların her şeyden önce kimsenin kimseden üstün olmadığını, bir hizmet için para ödeyince karşıdaki insanın her isteği yerine getirmek gibi bir zorunluluğu olmadığını idrak etmesi gerekiyor. Bunu öğrenmeleri içinse ailelerin çocuklarını şımartarak değil eşitlik bilinciyle yetiştirmesi ve belki de okullarda şiddet eğilimini engellemeye yönelik dersler olması gerekiyor. Ayrıca Türk aile yapısını düşünen RTÜK gibi kurumların şiddeti özendirici programları yasaklaması, çocukların elinden tabletlerin alınması şart. 

Her seferinde yaşanan olayları kınayarak nereye varabiliriz? Özellikle kanunları değiştirme gücü olanlar bir şeyleri kınayıncaya dek değişiklik için adım atsa daha işe yarar olmaz mı? 

Mekânın cennet olsun Onur Şener, umarım acı kaybın herkese bir ders olur.