2004 yılında kabul edilen ve o tarihten beri uygulanan Hayvanları Koruma Kanunu yetersiz. Hayvanlara zarar verenler düşük idari para cezaları ile ellerini kollarını sallayarak hayatlarına devam edebiliyor. Zarar verdiklerinin bir canlı olduğunu umursamayan, yaşam hakkını hiç düşünmeyen bu insanlar kayda değer bir ceza almadan özgürce hayatlarına devam ediyor. Bu durumda Hayvanları Koruma Kanunu’nda “mal” olarak görülen hayvanların, yeni yasayla birer canlı olarak görülmesi büyük bir önem taşıyor ve yasanın çıkmadığı her gün onların aleyhine işliyor.

Hayvanları Koruma Kanunu, hayvanlara karşı işlenen suçları suç değil, kabahat olarak tanımlıyor. Yeni yasada ise hayvanlara karşı yapılan kötü muamelelerin kabahat değil suç olarak tanımlanıp, TCK’ya tabi hükümlere dönüştürülmesi planlanıyor. Ayrıca kasten yaralama suçunun alt sınırının 2 yıl 1 aydan aşağı olmayacağı, adli para cezalarının ise 5 bin TL’den 15 bin TL’ye kadar bir tutarda olacağı söyleniyor.

Bir diğer önemli konu da petshoplar… Söylenenlere göre petshoplarda hayvan satışı yasaklanıp, üretim çiftliği kataloğundan seçimle satış yapılacak. Satış konusu tamamen kaldırılsa ve barınaklarda bekleyen onlarca canın bir yuvası olsa, bazı insanlar sadece cins diye hayvan istemekten ve satın almaktan vazgeçse, aslında bu sorunun önüne daha kolay geçilebilir ama bu da bir adım tabi.

Hayvanat bahçeleri, sirkler ve yunus gösterileri de sivil toplum kuruluşları ile hayvan severler tarafından tepki çeken konular. Hayvanların bu şekilde hapsedilmesi, gösterilerde kullanılarak doğal ortamlarından uzaklaştırılması ve mutsuzluğa mahkûm edilmesinin kesinlikle önüne geçilmesi lazım. Madem bu yasa onların da can olduğunun bilinciyle ve yaşam haklarına saygıyla yapılıyor, bu tarz yerlerin de kapatılması gerekiyor. Bu düzenleme yapılacak mı yapılmayacak mı henüz belli değil.

En önemli hususlardan biri ise avlanma ve kürk kullanımı. Üstüne basa basa belirtmek istiyorum ki, -her ne kadar aksi iddia edilse de- avcılık bir spor değildir. Hobi olarak hayvanları avlayıp sonra onların içini doldurarak salonlara süs eşyası yapmak insanlık dışıdır, acımasızlıktır. Avcılığın kati suretle yasaklanması gerekir. Cinayettir. Kürk kullanımı da aynı şekilde yasaklanmalıdır. İnsanlar sırf birbirine gösteriş yapacak diye bunun ticaretinin yapılması kabul edilemez. 

Yasanın ne zaman çıkacağı hala belli değil. Sürekli erteleniyor. 

Bu kadar önemli bir konunun yıllardır arka plana atılması ve gereken önemin verilmeyip bu yasanın çıkarılmaması çok üzücü. Sivil toplum kuruluşları ve hayvan severler ne kadar baskı yapsa da, ısrarla süreci takip etse de bir türlü gelişme kaydedilemiyor. 

Umuyorum ki yasa en kısa zamanda çıkar ve hayvanlar kendilerine uygulanan şiddetten kurtulur. 

Kamuoyunun çoğunluk beklentisi de bu yönde..