SON DAKİKA

"Harambee"

Ekim ayının da neredeyse sonunda olduğumuz şu günlerde enflasyon ve başka nedenlerle kendi cebimizden başlamak üzere ülkeler de ekonomileri için çalışmalar yapmaya başladılar.

Birçok ülke büyümeyi hızlandırmaya, politika dengelerini kolaylaştırmaya ve yükselen piyasalarda ve gelişmekte olan ekonomilerde yeşil geçişi desteklemeye yönelik yapısal reformlar yapmaya çalışıyor.

Bu arada benim defalarca sözünü ettiğim Birleşmiş Milletlere bağlı ama bir ülkeye bağlı olmayan örgütler de bu konularda senaryo yazmaya devam ediyorlar. Bence dünyayı yönetmeye çalışan bu örgütler ortaya devamlı bir problem koyup onu çözmeye çalışıyorlar. Mesela bugüne kadar sömürülüp duran ve hiç söz edilmeyen Afrika ülkeleri bir anda popüler oldu. 

Fildişi Sahili örnek olarak verilebilir. Yaklaşık on yıldan fazla bir süredir iç çatışmalardan etkilenen ve kırılgan bir ekonomisi olan bu şirin ülke, Afrika'nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birine dönüşüyor. Tabi bu konuda tüm örgütlerin de dikkatini çekmeye çoktan başladı. 

İMF de bu tip örgütlerden biri mesela. 190 ülkeden maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarını bir araya getirecek Yıllık İMF Toplantısı bu yıl yine bir Afrika ülkesi şehirlerinden Marakeş’te gerçekleştirilecek. Bu tip toplantılar son olarak Afrika’da, 1973'te Nairobi'de yapılmıştı. Üzerinden yarım yüzyıl geçti. Bir taraftan da önemli bir yıldönümünü kutlamış olacaklar.

İMF bu konuda Afrika'nın bol insan kaynaklarına daha fazla göz dikmiş gibi görünüyor. 21. Yüzyılda dünya ekonomisi için Afrika mutlaka olmalı. Hatta gelişmiş ekonomiler hızla yaşlanıyor ancak sermayeleri bol.  Bizde para var sizde insan, hadi birlikte mutlu mesut yaşayalım diyen zengin ülkeler bakalım Afrika’da 21.yüzyılı nasıl yaşayacaklar. 

Bu, farklı ülke grupları arasında ve kendi içinde ekonomik durum farklılıklarının derinleşmesine yol açmaktadır. Bunun bir kısmı “ekonomik yaradan” kaynaklanıyor. 2020'den bu yana birbirini takip eden şoklardan kaynaklanan kümülatif küresel üretim kaybının 2023 itibarıyla 3,7 trilyon dolar olacağını tahmin ediliyor. 

Farklılık aynı zamanda politika ve makro ekonomik temellerdeki farklılıklardan, yakıt ve gıda ithalatına bağımlılığın yaşandığı ülkelerde Enflasyonla mücadeleyi kazanmak, faiz oranlarının daha uzun süre yüksek kalmasını gerektirebiliyor. Enflasyon canavarından kurtulmanın yolu ya da gelecekte daha güçlü büyümeye yönelik politikalar refaha ermeye çalışan ülkeler rekabet oluşturmuştur.  İlk önce ekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmek gerekmektedir.

Afrika’da ya da gelişmekte olan ülkelerde piyasaların geliştirilmesine yardımcı olmak çok önemli. Mozambik, Nepal ve Ruanda gibi ülkeler son yıllarda büyük gelir artışlarının mümkün olduğu ülkeler. Bu tip ülkelerin sayısını artırmak gerekiyor. 

Dijital dünyaya doğru gidiyoruz. Bu durum aynı zamanda altyapı kapsamına da giriyor. Elektriğin 20. yüzyılda ekonomik ilerlemeyi desteklemesi gibi, dijitalleşme de 21. yüzyılda ilerlemeyi hızlandırabilir. Afrika ülkelerine ekonomik olarak ilerideki ülkelere yetişmeleri için en büyük şansı dijitalleşme sunuyor  

Tarih bize, yoksul ülkelerin insanlarını eğiterek, iyi bir altyapı oluşturarak ve hukukun üstünlüğüne saygılı, etkili bir yönetim sağlayarak zenginleştiğini öğretiyor. 

Dijitalleşmenin ülkeler arasındaki açıkları kapatabilme kapatisesini konuşuyoruz.  Bu konu çok önemli ve son yıllarda bölgede pek çok örneğini zaten görüyoruz. Örneğin, Kenya'nın mobil ödeme hizmeti M-PESA, daha yüksek ödeme verimliliği ve finansal katılım için hazırlanan bu program, Afrika'daki altı ülkeye daha yayıldı. Veya Sahra Altı Afrika'nın birçok ülkesinde faaliyet gösteren ve çiftçilerin kısa mesajla traktör kiralamasına olanak sağlayan ve daha fazla insan için yeni fırsatlar oluşturan bir platform olan "Merhaba Traktör"ü de hatırlatmak isterim. Bundan sonrasının Afrikası bir başka olacak diyebiliriz. 

Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi'nin tam potansiyelini gerçekleştirmek için gereken reformları bu kategoride değerlendirmek lazım. Ticaret engellerinin kaldırılması ve daha geniş ticaret ortamının iyileştirilmesi gerekiyor. Böylece bu ortalama sayesinde her hangi bir  Afrika ülkesinin kişi başına düşen gelirini yüzde 10'dan fazla artıracaktır . 

Tamamen uygulandığında, Afrika'nın kendisini dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesine   dönüştürecek ve yaşam standartlarında büyük bir artış sağlayacaktır. Bu tip konuları ilk önce İMF gibi örgütler konuşuyor. Afrika gelecek 50 yılın flaş bölgelerinden biri olacak. Şimdiden birlik mesajları veriliyor. Bu mesajın tek kelimelik sloganı ; "Tam işbirliği içinde bir araya gelmek" anlamına gelen "Harambee."