SON DAKİKA

Güvenlik sağlanabilecek mi?

Hepimiz heyecanla Pazar günü yapılacak seçimi beklerken gündem her gün hızla değişiyor, her gün birçok rezaletle veya üzücü haberle karşılaşmaya devam ediyoruz.

Durum böyleyken de seçim günü yaşanabilecek sorunlar, oluşabilecek güvenlik zafiyetleri çoğumuzu korkutuyor. Seçim kampanyalarında dürüstlükten uzak, karalamaya yönelik çalışılması ise halk arasındaki kutuplaşmayı daha da artırmak dışında bir işe yaramıyor. 

Montaj görüntülerin kullanılarak halkın düşmanlığa tahrik edilmesi aslında bir suç olarak kabul edilmeli ancak yalan yanlış görüntülerin kullanılması normal bir durummuş gibi savunuluyor. Bu tarz yalan görüntülerin sebep olabileceği sonuçlar öngörülemiyor mu? İstanbul Sultangazi’de Cebeci imamının hutbesinde söylediği ve silahlandırma çağrısı yaptığı sözlerin bu tarz montaj videoların ve yapılan konuşmaların da etkisiyle yapıldığı görülemiyor mu? Niye dürüstlük çerçevesinde, farklı tarafları savunan insanları iyice kutuplaştırmadan bir kampanya yürütülemiyor? Ülkemizin güvenliğinden sorumlu ve terörle mücadele etkin bir çalışma yürüttüğünü ifade eden Sayın İçişleri Bakanımızın güvenliğimiz açısından bu tarz durumları da engellemesi gerekiyor ancak maalesef taraflı hareket ediyor gibi görünüyor. 

Şiddet eğilimi tüm toplumda sürekli artıyor ve maalesef yeni nesiller de bu etki altında büyüyor. 5 gün önce İzmir’de 15 yaşında bir çocuk tartıştığı babaannesini çapa ile öldürdü. Psikolojik herhangi bir sorunu var mı bilmesem de çocukların saldırgan bir ortamda, şiddetin özendirildiği programlar, konuşmalar, diziler izleyerek büyümesinin bu tarz olaylarda etkisi olduğu aşikâr. RTÜK’ün bu tarz şiddet içeriklerine karşı çıkması gerekiyor ancak konu “aile hayatı” olunca hassaslaşan RTÜK, şiddet içerikleri söz konusu olunca maalesef aynı hassasiyeti gösteremiyor. 

Mevcut gündemdeki bana kalırsa bir diğer önemli sorun ise oy kullanma hakkı bulunanların çok geniş tutulması. Vatandaşlık almanın çok kolay bir hale getirilmiş olması sebebiyle oy kullanma hakkı da aslında geleceğimize karar verme yetkisine sahip olmaması gereken kişiler tarafından kullanılıyor. Belli bir miktar yatırım yapmak, belirli tutarda mülk satın almak gerçekten bir ülkenin geleceğine karar verilirken katılım göstermek için yeterli mi? 

Yaşadığımız bu gergin günleri umarım sevgi ve saygı içerisinde yaşayacağımız günler takip eder ancak çoğu insan gibi bu ortamın değişebileceğine dair inancım kalmadı.