SON DAKİKA

Gıda ve tarımda tekelleşme başladı

Ülke geneli olarak en önemli sorunlarımızdan biri hayat pahalılığı ve gıda meselesidir. Diğer ülkelere baktığımızda yine aynı şekilde kıtlık ve gıda krizlerini yaşadıklarını görüyoruz. Geçen yaz yaşadığımız orman yangınları yine nüksetti. Aynı şekilde tarlaları yakmaya devam ediyorlar. Dünya genelinde de aynı olaylar yaşanmaya devam ediyor.

Eskiden su savaşlarının çıkacağından bahsedilirdi. Su ne kadar yaşamak için önemli ise gıda da yaşam için önemlidir. Türkiye coğrafik yapısını düşünürsek içme suyu kaynakları olarak çok zengin bir ülke değildir. Gelecekte gıda kadar su kaynakları içinde savaşlar yaşanma ihtimaline karşı gerekli önemlerin ve tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyorum. Küresel akım artık insanları kontrol edebilecek önemli unsurlarla savaşıyorlar. İnsanların yaşam kaynağı olan gıda, su ya da petrol gibi kontrol altına alarak güç sağlamak istiyorlar.

Gıda krizinin bu duruma gelmesi pandemide tedarik zinciri koparılınca insanlar üretemedi. Üretim azalınca gıda ve tarımda tekelleşme başladı. Kalabalıklaşan nüfusun teknoloji ile ileri gitmesi gerektiğini bu sebepten tarımı endüstrileştirmek olduğunu savunuyorlar. Geleneksel tarımı yok ederseniz, çiftçileri yok sayıp bir kenara atarsanız endüstri haline gelirse, tekelleşme başlayacaktır. Tekelleştiğinde üç beş firmanın eline geçince insanlar onların eline bakmak zorunda olacaktır. Zaten yapmak istedikleri de bundan ibarettir. Bu yapmak istedikleri sistemi Hollanda da deniyorlar.

Toprak bakımından zengin yelpazeye sahibiz. Bereketli topraklarımız var. Bizim ülkemizde kıtlık olmaz. Yeniden üreticiye destek sağlanırsa, çiftçiler yeniden üretmeye başlarsa takibi ve kontrolleri yapılırsa bizim hiçbir şekilde ülkemizde kıtlık yaşanmaz. Teknolojiden de yararlanılarak, israf edilmeden geleneksel tarımı modernize ederek üretime geçmektir. Tarımın nasıl geliştirilebileceğinin çözümünü bulmalıyız. İnsanlara açlık krizini empoze ederek kaos oluşturarak ayaklandırmaya çalışıyorlar. Tüm dünyada bunu yapmaya çalışıyorlar. Bunun çaresi ise üretmek, tarıma yönelmektir. Ülke olarak kendimizi güvence altına almanın yolu gıda üretimine yönelmektir. Daha sonraki yıllarda ne kadar önemli olduğu anlaşılacaktır.

Hollanda da çiftliklere el koyuyorlar. İlk yaptıkları ise Hollanda’nın ineklerini yüzde 95 azaltılması gerektiğini söylediler. Yüzde 5 oranında beslenilmesine izin verildi. Bunu neden yaptıklarını tahmin ediyorsunuzdur. Hollanda dünya çapında süt üretimi yapan bir ülkedir. Tarımda da aynı şekilde önemli bir yere sahip bir ülkedir. Kıtlıktan bahsedilirken hayvanların azaltılmasını istiyorlar. Hollandalı siyasetçiler açık bir şekilde çiftçilere tarımı ve hayvancılığı küçültmezlerse her şeylerini ellerinden alacakları söylediler. Küresel medyada çok göremezsiniz bu haberleri çünkü sırada hangi ülkenin olacağı belli değil sıra bize de gelecek aynı diretmeleri ülkemize de uygulamak isteyecekler.

 Sanayileşme yok tekelleşme gibi türlü bahanelerle insanları uyutmaya çalışırken Bill Gates gibi zenginler ülkemizde dâhil olmak üzere birçok ülkeden verimli arazileri satın alıyorlar. Devletimizin çiftçiye destek vermeli, tarım arazileri genişletilmelidir. Bu şekilde yapay kıtlık meselesinden bu şekilde kurtulabiliriz.