SON DAKİKA

Gıda standartları hayat kurtarır

Gıda güvencesi gıdaya erişebilmek, gıda güvenliği ise erişilebilen gıdanın beslenme ölçütlerini karşılayan, temiz ve güvenilir olması demektir. Gıdaya erişmek sağlık için ne kadar önemliyse, erişilen gıdanın güvenli olması da o kadar önemlidir.

Gıda ne kadar güvenli ise yaşam o kadar sağlıklıdır. Gıda güvenliğini olumsuz etkileyen ve denetlenmesi, ortadan kaldırılması, önlenmesi mümkün olmayan bütün tehlikeler felsefi anlamda; insan sağlığını ve halk sağlığını önemsemeyen politikaları uygulayan yöneticilerden doğmaktadır. Bireyin ve toplumun bütüncül sağlığının bileşenlerinden olan gıda, gerek erişilebilirliği gerek güvenilirliği bakımından hayati önem taşımaktadır. Bu önemi önemsemiş, bireyin ve halkın sağlığını önceleyen politikalar ve yöneticiler ise gıda güvenliğini olumsuz etkileyen bütün risk ve tehlikeleri denetleyebilmekte, önleyebilmekte ve ortadan kaldırabilmektedir. 

Birleşmiş Milletler, 2019 yılından beri her yıl 7 Haziran gününü Dünya Gıda Güvenliği Günü ilan etmiştir. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO), güvenli gıdanın öneminin farkındalığı ile gıda güvenliğinin sağlanmasına yönelik girişimlerin güçlendirilmesi çalışmalarını ortaklaşa yürütmektedirler. Bu çalışmalar, tüketici etkin paydaş rolünü üstlenebileceği şekilde yürütüldüğünde; ülkeler gerçekçi, uygulanabilir, kapsamlı ve etkin politikaları zorunlu olarak üretmektedirler. 

Gıda güvencesi ile gıda güvenliği kavramlarının ve kapsama alanlarının tüketici tarafından doğru algılanması önemlidir. Tarım alanlarındaki azalma, küresel ısınma, çevre kirliliği, iklim değişikliği, biyolojik ve kimyasal riskli tarım alanları, kirli içme ve sulama suları, hayvan ve bitkilerde salgın hastalıklar,  açlık ve gizlik açlık, dramatik ekonomik yapılanma, beslenme kaynaklarının etkin ve eşit paylaşmama, genetiği değiştirilmiş, yapaylaştırılmış, sentetize veya terörize edilmiş organizmalar ve gıdalar, gıda güvencesinin kapsama alanına girmektedir. Tarladan sofraya gelen gıdanın, üretim, işleme, taşıma, satış aşamalarının tamamında sentetize, terörize ve genetik ile biyolojik, kimyasal risklerden uzak tutulması, hijyen kurallarına uygun olması gıda güvenliğinin kapsama alanına girmektedir. 

Gıda güvencesinin sağlanmasının birinci dereceden sorumluluğu devletin bütün bakanlıklar ve bütün bakanlıkların teşkilatlarındadır. 

Gıda güvenliğinin sağlanmasının birinci dereceden sorumluluğu ise; Tarım ve Orman Bakanlığı ve teşkilatlarındadır. Önlenmesi, denetlenmesi ve ortadan kaldırılması mümkün olan gıda güvenliğini olumsuz etkileyen hususlar ve süreç de bellidir. Tehlikelerin bilimsel yöntemlerle tespiti, tehlikeli durumun ortadan kaldırılması için etkin ve etkili çalışma, sürdürülebilir denetleme, sorumluların bilimsel yollarla ortaya çıkarılması ve bütün sorumluların idari, hukuki ve cezai kural yaptırımlarına uğratılmasından ibarettir. Veteriner hekimlik, gıda mühendisliği, ziraat mühendisliği gibi meslek kuruluşlarının sivil toplum yapılanmaları, bitkisel ve hayvansal gıdalar ile arı ürünlerinin üretim ve tüketim aşamalarında belgelendiren kuruluşlar, tarladan tesise, tesisten satış noktasına taşıyan şirketlerinin sorumluluğu da yadsınamaz seviyededir. Tüm bu süreçlerin doğru yönetilebilmesi de üniversitelerimizin her bir aşama ve derecede rol alan paydaşların eğitimlerini sağlayarak yaptığı katkı ile mümkün olabilmektedir. Tüketici sıfatıyla her bir birey gıda güvenliğinden kendi bireysel sağlığını korumak adına sorumludur.

Gıda güvenliği ve gıda güvencesi; hükümetler gibi en tepedeki doğrudan paydaşlar ile üreticiler, tüketiciler, bilim insanları, meslek mensupları gibi doğrudan paydaşların, gıda işleme tesisleri, gıda taşıma şirketleri ve satış noktaları gibi bağlantılı paydaşların arasında paylaşılması gereken bir sorumluluktur.  

Dünya Sağlık Örgütü raporları, Dünya’da her yıl ortalama 600 milyon kişi güvenli olmayan gıda nedeniyle zehirlendiğini, güvenli olmayan gıdalardan bulaşan 200 çeşit hastalığın her 10 kişiden 1 kişide görüldüğünü raporlamaktadır.  Bu kişilerin düşen verimliliği, iş gücü kaybı ile hastalığının sağaltılması ve iyileştirilmesi maliyetinin güvenli gıda tüketmekten ve dengeli beslenmekten daha pahalıya mal olduğu da acı gerçeklerdendir.