Eserlerinde yer alan netlik, zeka, toplumsal adaletsizliğe karşı farkındalık ve totalitarizme karşı duruşu onun imzası niteliğindedir.

Orwell'in yaşamı, yazılarını sonradan etkileyecek olan deneyimlerle doludur. Burslu okuduğu Eton Koleji’nden mezun olduktan sonra, o sırada bir İngiliz sömürgesi olan Burma'da bulunmuş, kısa süreliğine buranın polis teşkilatında görev yapmıştır. Bu memuriyet döneminde şahit olduğu acımasız uygulamalar, emperyalizme karşı geliştirdiği derin öfkeye katkıda bulunmuştur.

Gençlik döneminde Fransa'da bulunmuş, türlü mesleklerde çalışmış, para problemi gerek yazarlığa başlamadan önce, gerekse ilk yapıtlarını kaleme aldığı yıllarda yakasını bırakmamıştır.

‘Hayvan Çiftliği’ adlı eseri olaylar örgüsü bakımından ele alındığında emek üzerinden ilerleyen bir sürecin kurgulandığı söylenebilir. Yaşanan tüm değişimlere rağmen değişmeyen şey çalışan ve üretime katkıda bulanan ve yine yoksulluk içinde yaşayan hayvanlar olmuştur. Bu yönüyle Rus Devrimi’nde yaşanan olayların örgüsüyle de benzerlikler gösterdiği anlaşılmaktadır. Sovyet Devriminde de Rus köylülerinin yaşadığı sefalet ve sıkıntılar göze çarpmaktadır. Yaşadıkları bu sıkıntılar karşısında devrimin alt yapısını hazırlamaya başlamışlardır. Yine bu dönemde Rusya’daki mevcut yönetimin tutumu ile eserdeki çiftlik sahibinin tutumu birbirine benzemekte ve sonuç olarak her ikisi de ellerindeki iktidar gücünü kaybetmektedir. Hatta benzer bir durum da otorite kaybını önlemek için alınan önlemler de karşımıza çıkmaktadır Tarihte otoritesinin sarsıldığını düşünen yöneticilerin yaptığı gibi eserin lideri de kendisine kolluk kuvvetlerinden bir koruma oluşturmuş ve güvenliğini ön planda tutmaya başlamıştır. Bunun yanı sıra uygulanan daha fazla baskıcı sistem, başkaldırma düşüncesini bastırmamış tam tersine güçlendirmiştir. Sonrasında ortaya çıkan yeni sistem içinde ise birey yine emek ve emeğin getirisi gibi durumlardan problem yaşamaya devam etmiştir.  

Hayvan Çiftliği, George Orwell'in mecazi bir dille yazılmış, fabl tarzındaki siyasi hiciv romanıdır . Roman ilk olarak 1945'te Birleşik Krallık'ta yayımlandı. 1996'da ise geçmiş tarihler için verilen Retro Hugo Ödülü'nü 1946 senesi için aldı.

Roman,  aslında Stalinizmin eleştirisidir. Kendisini her türlü totalitarizme karşı bir demokratik sosyalist olarak tanımlayan Orwell bu romanında SSCB'nin kuruluşundan itibaren meydana gelen önemli olayları kara mizah yoluyla ve mecazi bir dille anlatır. 

Hayvan Çiftliği çok yankı uyandırmış ve olumlu eleştiriler almıştır. Bir Stalinizm eleştirisi olmakla birlikte, II. Dünya Savaşı yıllarında müttefiklerini kızdırmak istemeyen Birleşik Krallık'ta sansüre uğramıştır. Romanın çizgi filmi çekilirken CIA tarafından değiştirildiği iddia edilmektedir.   Roman 1999'da bu kez konusuna daha sadık bir senaryoyla filme çekilmiştir.

Hayvan Çiftliği, Pink Floyd'un Animals albümüne ilham kaynağı olmuştur.

Roman, Türkiye'de ilk kez 1954 yılında o zamanki adı Maarif Vekâleti olan Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Halide Edib Adıvar'ın Türkçe çevirisiyle bastırtılmıştır. 

Daha fazla detaya inmeden zaman makinemi çalıştırıp 1945 yılına İngiltere’ye gidiyorum.

-Üstadım, seni en çok takdir eden hayranlarından biri olarak Hayvan Çiftliği adındaki eşsiz şaheserini neden yazdığını merak ediyorum?

-Yabancı; bu kitabı, 1917 yılında yaşanan Rus Devrimi’ne ve sonrasında Çarlık Rejimi’nin yıkılıp yerine Sovyetler Birliği’nin kurulması ile sonuçlanan olaylar zincirine bir yergi olarak yazdım aslında. Bazen gerçekleri fabl tarzında yazman gerekir. Yoksa özgürlük düşmanı despot yönetimler tarafından aforoz edilmekten kurtulma şansın kalmaz. 

Yabancı artık yoruldum, duvarları yıkmaya çalışmak yerine fikirsel olarak üzerlerinden atlamayı tercih ediyorum...

-Son tahlilde bana hayat ile ilgili ne tavsiye edersin üstadım?

-Yabancı, sana iki tavsiyem olacak:

-Rüşvetçi politikacıları, düzenbazları, hırsızları ve hainleri seçen halk kurban değil, suç ortağıdır!

Unutma, bu ilerleyen dönemde mutlaka karşına çıkacaktır, ayrıca;

-Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa; gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder…