SON DAKİKA

Genç işsizler

Ben belki biliyorsunuzdur ben üniversitelerde öğretim üyesi olarak çalışıyorum. Mezun olan öğrencilerime iş imkanı sağlayamıyorum. Oysa hepsi canavar gibi işe aç çocuklar. Okullarını bitirdiler ve artık çalışmaya hazırlar. Fakat onlara iş bulmak hem de kurmalarına yardımcı olmak çok zor. Bu nedenle geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlere ayırım yapmadan iş imkanı sağlamak için para ayırmamız lazım.

Covid-19 tarafından uygulanan evlere kilitlenmeden kaynaklanan umutsuzluk ve sıkıntı, savunmasız genç işçilere diğer yaş gruplarından daha fazla zarar verdiğine dair kanıtlar ortada. 18 ila 24 yaş gençleri finanse edecek parayı hükümetin üretmesi gerekiyor. Zeki kişileri ve onların işlerini desteklemek, korumak ve elde tutmak için bir strateji açıklanmalı. Acaba, Hazine ile şirketler anlaşıp sübvansiyonlar yaparak gençlerin istihdam edilebileceğini açıklaması hoş olmaz mı? Ya da böyle bir uygulama yapılamaz mı? 

Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, 2019 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 83 milyon 154 bin 997 kişi iken bunun 22 milyon 876 bin 798’ini çocuklar oluşturuyor. Birleşmiş Milletler tanımına göre; 0-17 yaş grubunu içeren kişilere çocuk nüfus deniyor. 1970 yılında Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 48,5’ini oluştururken bu oran 1990 yılında yüzde 41,8 ve 2019 yılında yüzde 27,5 oldu. Yani ülke olarak yaşlanıyoruz. Yüzde 27 genç hatta çocuk nüfusu sevindirmek çok mu zor? 

Gençlerin çoğu ekonomik krizin yükünü taşıyor, bu sefer özellikle risk altındalar çünkü pandemi tarafından orantısız olarak vurulan sektörlerde çalışıyorlardı. Genç işsizliğinin iş ve ücretler üzerinde uzun vadeli bir etkisi olduğunu da biliyoruz. Bu olumsuz etkiyi bu nesil yaşamamalı.  Dolayısıyla, işleri korumak, desteklemek ve yeniden oluşturmak için cesur bir İş Planı yapmamız şart. Keşke, Hazine ve işverenler evrensel kredi talep eden ve uzun vadeli işsizlik riski taşıyan gençler için altı aylık bir işe yerleştirme, eğitme ve topluma kazandırma çalışması yapsa.

Şimdi istekler böyle. Bir de ülkemizde neler yapılıyor ona bakalım.  

Ülkemizde, İŞKUR vasıtasıyla, Sosyal Çalışma Programları ile üniversite öğrencilerinin çalışma hayatıyla tanışmalarını sağlamak ve onlara çalışma disiplini kazandırmak amaçlanıyor.  Öğrenciler programa katıldıkları her bir gün için 67,36 TL almaya hak kazanacak. Ayrıca katılımcıların çalıştıkları süre kadar emekliliklerine etki edecek sigortaları da karşılanacak.  

Bu güzel haber. Ayrıca, bu program sayesinde üniversite öğrencilerinin yaz tatillerini, sosyal sorumluluk bilinçlerini artırıp verimli bir şekilde değerlendirmeleri de amaçlanıyor.  Üniversite öğrencileri hem cep harçlıklarını çıkaracak hem de emekliliklerine sayılacak sigortaları yapılacak. Bu aydan başlayarak Bakanlık, hazırlayacağı program ile üniversite öğrencisi gençleri iş hayatına girişlerinde en az teknik beceriler kadar önemli olan takım içinde çalışma, organize olabilme, iletişim kurabilme, analitik düşünme gibi sosyal becerilerini geliştirerek mezun olduktan sonra iş hayatına girişlerini kolaylaştırmayı da amaçlıyor. Ama beni ve anne babaları işkillendiren bir konu var. Katılacak öğrenciler kura ile belirleniyor. Umarım bu seçmede garibanların hakkı yenmez. Neyse fesatlık etmeyip anlatmaya devam edeyim. Bu Programlarda bu yaz döneminde en fazla 39 öğrenci yararlanabilecek. Bu öğrenciler de hayatları boyunca toplam 90 gün bu haktan faydalanılabilecek. Çalışma alanları ise oldukça önemli. Mesela, Kültürel mirasın restorasyonu, korunması ve tanıtılması, kütüphanelerin bakımı ve düzeni, kamu kurumlarının kültürel ve sosyal hizmetlerinin desteklenmesi alanlarında Sosyal Çalışma Programları bu gençlerin başlıca iştigal konuları. Tabii gönül daha çok genci topluma kazandırmak istiyor. Sağlanacak bu imkanlarla hem genç işsizler ordusunu çalışan gençler haline getirecekler hem de ülkemizin ilerlemesi için yeni projeler yapacaklar. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, toplam nüfusun yüzde 15.6'sı düzeyinde olan genç nüfusun yüzde 51.3'ünü erkek, yüzde 48.7'sini ise kadınlar oluşturuyor. Bu yüzde 15 bizi geleceğe taşıyacak. İyi eğitir ve onlara iş tecrübesi sağlarsak yaşlandığımızda rahat ederiz. "Ne eğitimde ne istihdamda" olan gençlerin oranı 2020 yılının ilk altı ayında yüzde neredeyse yüzde 30 oldu. Bu oran genç erkeklerde yüzde 18.3 ve genç kadınlarda yüzde 34 gibi bir sonuçla çıkıyor karşımıza.

Umarım yapılan yapılacak bu projeler en yakın zamanda devreye girer ve Genç nüfus olarak tanımlanan 15-24 yaş arasında işsizliğin bir nebze önüne geçilir. Türkiye Türklerle büyümeli.