SON DAKİKA

Gazetecilik suç değildir

Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü tüm vatandaşlara Anayasa ile tanınmış bir hak olmasına rağmen son yıllarda özgürlüğümüz giderek kısıtlanıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksine göre Türkiye 180 ülke içerisinde 149. sırada yer aldı. Raporda, gazeteci düşmanlığı ve gazetecilere yönelik fiziksel saldırıların geçtiğimiz yıllarda artmaya başladığı belirtilerek 20 yılda 848 gazetecinin tutuklandığı belirtildi.

Bir ülkenin geleceğini etkileyen en önemli hususlarda ülkemizde sürekli bir müdahale hali mevcut ve bu müdahaleler maalesef giderek artıyor. Eğitim sistemi, hukuk sistemi ve basına uygulanan gereksiz sansür ve cezalar ne kadar eleştirilse de günden güne kötüleşiyor. 

Muhammed Yakut ile yayın yapan gazeteci Serdar Akinan’ın gözaltına alınması da basın özgürlüğünün olduğu bir ülkede yaşanmaması gereken bir durum olmasına rağmen bir şey değişmiyor. İnsanları sosyal medya aracılığıyla kafalarını kesmekle tehdit eden, gerçek anlamda halkı kin ve düşmanlığa sürükleyen açıklamalar yapanlar ellerini kollarını sallayarak dolaşabilirken işini yapan bir gazeteci neye dayanılarak gözaltına alınabiliyor? Bu durumda basın özgürlüğünden bahsetmek nasıl mümkün olabilir? Osman Öcalan TRT’ye çıkarıldığında herhangi bir tepki vermeyenler veya basın özgürlüğü şeklinde savunma yapanlar aleyhlerine bir durum olduğunda nasıl gözaltını savunabiliyor?

Seçime çok az bir süre kala her kesim doğal olarak kendi lehine çalışmak ve düzgün bir imaj yaratmak istiyor ancak adil davranılıp, herkesin anayasal haklarına saygı gösterilmedikçe kimsenin lehine bir durum doğmayacak. Herkesin haber alma hakkı, kendisini ifade etme hakkı ve hukuk önünde hakkını arama hakkı var ancak bu hakkın siyasi gerekçelerle sınırlandırılmaya çalışılması veya işini yapan insanların sadece işini yapması sebebiyle cezalandırılması gibi sebepler nedeniyle Türkiye 149. Sırada yer alıyor. 

Geçmişe baktığımızda maalesef her kesim diğer kesimi adil olmayan şekillerde susturmaya veya kendisi gibi düşünmeyenleri cezalandırmaya çalışmış olsa da bu adaletsiz giderek büyüyor. Ülkemizin hak ettiği noktalara gelebilmesi için herkese eşit davranılması, kanunlarca suç olmayan durumların suçmuş gibi yansıtılıp cezalandırılmaması gerekiyor. RTÜK tarafından çeşitli bahaneler üretilerek bugüne kadar birçok diziye verilmiş olması gereken ama verilmeyen bir cezanın Kızılcık Şerbeti dizisine verilmemesi, o dizinin çalışanlarının mağdur edilmemesi gerekiyor. 

İşini layıkıyla yapmaya çalışan insanlar özgür bırakılıp, gerçekten suçlu olan insanlara gereken cezalar verilmediği takdirde bir gün o listede 180. sıraya bile yerleşiriz ancak görüyorum ki ülkenin itibarını ciddi manada zedeleyen bir durum olmasına rağmen çoğu kişi bu durumu umursamıyor ve umursandığında da maalesef geç olacak.