SON DAKİKA

Eyyamı Bahur ayları başladı…

Yaz mevsiminin en sıcak günleri yani kavurucu sıcaklar bizleri bekliyor. Temmuzun sonlarında başlayıp ağustos ayının ortalarında sona erer. İlginç olan tarafı her yıl aynı tantanayı yaşamış olmamız. Eyyamı Bahur kelimesi Arapça kökenli olsa da Türkçe sözcüktür.

Yaz mevsiminin en sıcak ve en boğucu günleri demektir. Yıllardır Türkçede kullanılan bir sözcüktür. Ama maalesef sosyal medyada bazıları bunu mültecilere bağlamak yok efendim Araplaştırmaya çalışıyorlar gibi saçma ideolojik kötü düşüncelerine alet etme çabalarındalar. Türkiye’deki Suriyelilere bağlayan bunları onlar getirdi gibi cahilce kulaktan duyma araştırmadan soruşturmadan söylenen sözlerdir.

Bir kısımda Eyyamı Bahur kelimesini kendince medenileştirip peak “tepe” “zirve” anlamında İngilizce kelimesini ekleyip “sıcaklıkların pik yapacağı günler”  olarak değiştirdiler. İngilizce kelime eklenince tabi medeniyeti yakalamış oluyoruz. Arapça kökenli olmasında İngilizce kökenli olursa kabulümüzdür. Anlaşılan hem sıcaklıkta hem de cehalette piki yaşıyoruz. Eyyamı bahur kelimesi Türkçede kullanılan bize mahsus bir kelimedir. 

Kiralarla insanlar başa çıkamıyor

Ülkemizde de sorunlar gün geçtikçe büyüyor. İnsanlar artık geçinemiyor. Baktığımız zaman bir kısım çok zenginlik içinde bir kısım da ise artık geçinemiyor. Emekliye memura zam yapıldı ama hemen arkasından daha eline maaşı almadan her şeye zam yapıldı. Özellikle kiralarla insanlar başa çıkamıyor. Ev sahipleri daha fazla kiraya vermek için daireleri boş tutuyorlar. Hükümet boş tutulan dairelerden vergi alma gündemde yüzde 25 kira artışının üstüne çıkandan ceza yazması gündemde haberlerde artık ev sahipleri ile kiracılar arasında çıkan kanlı bıçaklı saldırıları izlemeye başladık. 

Herkesin elinde bir silah var

Esenyurt’ta yaşanan olaylar derinden etkiledi. Herkesin elinde bir silah var. Türkiye içinde savaş mı var nedir bu silahlanma gündüz vakti gözünü kırpmadan gidip öldürüp çekip gidiyorlar. İfadesinde “alacağım vardı önemli değil ama beni rencide eden paylaşımlar yaptı öldürmek için gitmedik önce onlar ateş ettiğini söylemiş. Aynı şekilde Gaziosmanpaşa’da kavgayı ayırmak isteyen görevde olmayan polisin ayağına sıkıyorlar. Beşiktaş’ta taşkınlık yapan gençlere müdahale eden polisin burnunu kırıyorlar. Bu yaşananlar tehlike çanların sesleri polise saldıranların ağır bir şekilde cezalandırılması lazım aynı şekilde denetimler artırılmalı ve silaha ulaşım kolay olmamalı ve ağır cezalar getirilmelidir. Bunu millet için yapılmalı ve asayiş için yapılması gerekir. İnsanların psikolojisi bozuk ekonomik krizle boğuşurken bu şekilde asayiş bozulursa insanlar ali kıran baş kesen ortalıkta dolaşmaya başlar. Çeteleşmeler oluşmaya başladı. İstanbullun bazı semtlerine girilmiyor. Hâlbuki istihbaratımız polisimiz güçlü, ilk suç işleyen cezai indirim vermek yerine bir daha yapmaması için ağır ceza verilmeli ki bir daha yapmasın mağdur olan ne yapsın o zaman onu kim koruyacak… Cinayetler, silahlı saldırılar, kavgalar artarak devam ediyor. Kendi içimizde asayiş düzelmeden ekonomi düzelmeden vatandaş maddi olarak feraha kavuşmadan istediği kadar yüzdeliklere girmeye çalışalım büyümeye çalışılsın halk için hiçbir şey ifade etmiyor.