SON DAKİKA

Dürüst habercilik nerede?

Geçtiğimiz günlerde bir çocuğun ekranda, "Annem bana karne hediyesi et aldı." şeklindeki söylemi gündem olmuş, ekonominin halinin göstergesi olarak tartışılmıştı ancak ilerleyen günlerde görüldü ki böyle bir durum olmamasının yanı sıra bir muhabirin ricası üzerine bir çocuk ekranlara bu şekilde çıkarılmış.

Ekonominin durumu zaten herkesin gördüğü ve yaşadığı şekilde kötü… Marketlerde her gün fiyatlar artarken ve orta gelirli sınıf bile zaruri sayılabilecek ihtiyaçlarından kısmaya başlamışken fiyat pahalılığının tartışmaya açık bir yanı kalmadı. Çocukların okula giderken beslenme götürememesi, dengeli beslenememesi, yumurtaya bile zor ulaşır hale gelmesi ve yetersiz beslenmeye bağlı olarak gelişimlerinin etkilenmesiyle ilgili bir çok haber görüyoruz. Bu haberlerin doğruluğuna ilişkin ise herhangi bir tartışma yok. Zaten açık seçik görülen somut bir durum varken ve konuyla ilgili yapılabilecek çok fazla haber varken bir çocuğu bu şekilde istismar edip gündemin odağı haline getirmenin ne gibi bir mantıklı açıklaması olabilir? Bir haber yaparken doğruları kamuoyuna duyurmanın gerekliliği ne zaman bu kadar göz ardı edilir oldu? Etik değerlere neden hiçbir alanda uyulmuyor? 

Çocukların yetersiz beslenmeye dair yaşadığı sorunlara dair birçok rapor var ve bu raporlar güvenilir kurumların yayınladığı raporlar. Amaç çocukların sorunlarına değinmekse bu raporlara istinaden okullara gidilerek ve konunun gündemde tutulması sağlanarak çok daha faydalı haberlere imza atılabilir. Halk olarak acıklı haberlere olan düşkünlüğümüz ve dezenformasyonun sosyal medya nedeniyle de olağan bir durum haline gelmesi bizi bu duruma getirdi diye düşünüyorum. Bir de denetimin zaman zaman taraflı şekilde yapılıyor oluşu böyle olaylara sebebiyet veriyor. 

Bir gazeteci/muhabir veya herhangi bir basın mensubu doğruları yorum katmadan paylaşmalı, haberine değer katmak, konuşulmak veya her ne sebeple olursa olsun bile isteye yalan bir habere imza atmamalı. İmza atanlarla ilgili de tam kapsamlı bir soruşturma yapılmalı ki dahli olan herkes cezasını çeksin. Özellikle hukuk sisteminde de birçok hatalı karar alınırken bu konuda da aynı şekilde hareket edilirse yanlış üstüne yanlış yapılmış olur.

Maalesef tarafsız habercilik yapan çok fazla yayın organı kalmadı ve herhangi bir sorun yaşandığında herkes birbirini suçlama eğilimine giriyor. Elbette herkesin kişisel görüşleri olacak ve hayatını buna göre şekillendirecek ancak insanları bilgilendirmek amacıyla yapılan haberler kesinlikle yoruma açık değil. 

Her alanda olduğu gibi habercilikte de daha kötü bir noktaya ilerliyoruz. Bu sistemin düzeleceğine ilişkin umutlu olmak da artık yetmiyor, somut adımların atıldığı ve herkesin vicdanını dinleyerek hareket ettiği güzel günler görmek umarım bir hayal olarak kalmaz.