SON DAKİKA

Dünyada neler oluyor?

Her gün yaptığımız işler geçtiğimiz yollar konuştuğumuz insanlar hemen hemen aynı gibi. Oysa bizim farkına varamadığımız dünyanın birçok yerinde ne olaylar ne senaryolar ortaya çıkıyor değil mi. Biz kendi ekmeğimizin derdinde koşuştururken bazıları bizim hayatımıza yön vermeye çalışıyor.

Ekonomi başta olmak üzere birçok konuda ahkam kesiyorlar. Bazıları giyim kuşama da, okuduğun kitaplara da karışıyor. Başka birisi senin monotona yakın yaşadığın dünyadan seni alıp bir savaşın içine de sokabiliyor. Hiç istemeden ailenden ayrılıp bir kaosun içine giriyorsun. Bu dünyayı para ile yönetenlerin şımarıklığı yüzünden birçok ülkede yiyecek bir şey bulamayan kişiler bir bir aramızdan ayrılıyor. Sonra insanlar yok iklim, yok karbon salan hayvanlar derken plastik dünyaya bizi ittiriyorlar. Ben Metaverse dünyası ile çok ilgiliyim. Hatta bir ofisimiz dahi var Bilişim Vadisi’nde. İnsanlara farklı dünya tecrübesi yaşatmak istiyoruz. Ama bu sanal bir dünya. Oysa ülkelere bağlı olmayan 27 tane örgüt dünyanın ekonomisini, yaşam standartlarını ya da Çevre konusunda neler yapılması gerektiği hangi tip insanın yaşaması hangisinin yaşamaması gerektiğine karar veriyor. İMF ya da Dünya Sağlık Örgütü bunlar ülkelerden güçlü örgütler. Neyse bu konuda içimi başka bir yazımda rakamlarla size dökerim.  Bu örgütlerden biri de Birleşmiş Milletler (BM).

BM'nin raporuna göre, çok sayıda krizin bir araya gelmesi, son yıllardaki en düşük küresel ekonomik büyüme oranlarından birini ortaya çıkarıyor. Küresel ekonomiyi canlandırmak ve kalkınma gündemini desteklemek için daha güçlü mali önlemlere ihtiyaç var. Nedense bu önlemleri hem biz alıyoruz. 

 Rapor, yakın vadede kasvetli ve belirsiz bir ekonomik görünüm ortaya koyuyor. Bazı olumsuzlukların azalmaya başlamasıyla birlikte küresel büyümenin 2024'te ılımlı bir şekilde yüzde 2,7'ye çıkacağı tahmin ediliyor. Ancak bu, büyük ölçüde daha fazla parasal sıkılaştırmanın hızına ve sırasına, Ukrayna'daki savaşın gidişatına ve sonuçlarına ve tedarik zincirinde daha fazla aksama olasılığına bağlı. 

Eylül ayındaki 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Zirvesi, 2030 Gündemi'nin uygulanmasının orta noktasını işaret ederken, küresel ekonomik beklentiler aynı zamanda 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine (SKH) ulaşılmasını da tehdit ediyor.

Eşitsizliği daha da kötüleştiren, acıları artıran ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini daha da ulaşılmaz hale getirebilecek kısa vadeli düşünmenin ve mali kemer sıkmanın zamanı. Bu benzeri görülmemiş zamanlar, benzeri görülmemiş bir eylem gerektiriyor.

Gelişmekte olan ülkelerin çoğu, 2022'de istihdamın daha yavaş toparlandığını gördü ve ciddi istihdam durgunluğuyla karşı karşıya kalmaya 2023’te de devam ediyor. 

Rapora göre, daha yavaş büyüme, yüksek enflasyon ve artan borç kırılganlıkları ile birleştiğinde, sürdürülebilir kalkınmada zorlukla elde edilen başarıların daha da geriletilmesi ve mevcut krizin zaten olumsuz olan etkilerinin daha da derinleşmesi tehdidi oluşturuyor. 

2023 yılında, akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalan insan sayısı 2019'a kıyasla üç kattan fazla artarak neredeyse 480 milyona ulaştı. Uzun süreli bir ekonomik zayıflık ve yavaş gelir artışı yalnızca yoksulluğun ortadan kaldırılmasını engellemekle kalmayacak, aynı zamanda ülkelerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine daha geniş anlamda yatırım yapma yeteneğini de kısıtlayacaktır.

Biz bu konuda yapılan araştırmalara yazılan raporlara çok dikkat etmeli ve kendi stratejimiz oluşturmalıyız. Bir zamanlar üç tarafı denizlerle çevrili ülkemde her şey normal kendi kendine yeten hatta azla yetinip mutlu olan bir halk vardı. Şimdi dört tarafı savaşlar içinde kaynayan ve birbirine düşman edilmek istenen bir halklar topluluğu var. Buradan hareketle bu vatan hepimizin. Ortak menfaatler doğrultusunda yaşamayı öğrenmek ve bu hayatımızı daha da kötüye sürüklememek için var gücümüzle çalışmalıyız. 

Eğitim, sağlık, dijital altyapı, yeni teknolojiler ve iklim değişikliğinin azaltılması ve uyumuna yönelik stratejik büyük sosyal getirileri birilerinden beklemeden elimizden geldiğince oluşturmaya gayret edelim.  Kamu yatırımları sağlayabilir, üretkenlik artışını hızlandırabilir ve ekonomik, sosyal ve çevresel şoklara karşı dayanıklılığı güçlendirebilir ama biz de kendimizi bilelim ve dünyamızı olumlu yönde değiştirmeye gayret edelim.