SON DAKİKA

Dünyada ekonomi nasıl şekilleniyor?

Küresel düzeyde politika faizlerinin hızla düşmeyeceğini düşünenlerden misiniz? BlackRock Inc Başkan Yardımcısı Philipp Hildebrand'a göre, küresel büyüme yavaşlasa bile merkez bankacıları faiz oranlarını yüksek tutmak zorunda kalacak.

Bu durum, karşısında piyasalar bir rejim değişikliği anlamı çıkarabilirler. Çünkü devamlı desteğe alışanlar bu konuda bir kafa karışıklığı yaşayacaklar. Geçen hafta yaptığı bir röportajda Hildebrand, çok daha yapışkan bir enflasyon ortamında olacağız ve faizler zayıflığa yanıt verecek şekilde aşağı inemeyecek" dedi. Merak edilen konu merkez bankalarının daha az manevra alanına sahip olduğu yeni ekonomik gerçekliğin kalıcı etkisine odaklanması gerekip gerekmeyeceği oldu. Merkez bankası yetkililerinin, kısmen küresel ekonomiyi hâlâ rahatsız eden arz kısıtlamaları nedeniyle, zorlu bir durumla karşı karşıya kalacaklarını belirtti.

Fransa Merkez Bankası Başkanı ve Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Francois Villeroy’e göre “Faizler şu aşamada doğru seviyede. ABD'de para politikası yetkililerinden güvercin mesajlar gelirken, Atlantik'in diğer kıyısında da bu tonda açıklamalar izlendi. AMB'nin parasal sıkılaştırmaya devam etmesi için şu anda hiçbir gerekçe bulunmadığı ve faiz oranlarını gerektiği vurgulanıyor.

Faizleri çok yükselttikten sonra şu anda doğru seviyede, doğru dozda olduğumuzu düşünüyor musunuz? Faizler daha fazla yükseltmenin arzu edilir olduğunu düşünmüyor piyasa bilginleri. 

Enflasyonda hâlâ net bir düşüş trendi olduğunu görüyoruz. Avrupa ülkelerinde beklenen Enflasyonun 2025 yılına kadar yüzde 2'ye ineceği. Ama, durduk yerde çıkan savaşlar ve kargaşalar neyin ne zaman karşımıza çıkacağını önceden tahmin ettirmiyor.  Avrupa Merkez Bankası, İsrail ve Hamas arasındaki çatışma dolayısıyla petrol fiyatları konusunda “Dikkatli olun” diyor. Şu anda dünya GSYİH'sının daha büyük bir payını oluşturan gelişmekte olan piyasaların ve gelişmekte olan ekonomilerin sesini ve temsilini güçlendirmek amacıyla IMF'nin kota bazlı bir kurum olarak kalması yönündeki çağrılar G24 zirvesinde dile getirildi. Son yapılan G 24 zirvesi dünya ekonomisi başta olmak üzere bazı bölge ülkelerini yakından ilgilendiriyor. Dünya Bankası'nın görev alanının genişletilmesi, kaynakların daha iyi kullanılması ve işletme verimliliğinin arttırılması yönündeki reform programını memnuniyetle karşıladı zirve.

Özellikle küresel kamu mallarına ve uygun fiyatlı su ve enerji gibi sürdürülebilir kalkınmaya yapılan yatırımlar için daha imtiyazlı kredi verilmesi çağrısında bulunuldu. Dünya GSYİH'sının daha büyük bir payını oluşturan gelişmekte olan piyasaların ve ekonomilerin sesini ve temsilini güçlendirmek amacıyla IMF'nin kota bazlı bir kurum olarak kalması yönündeki çağrıları da yinelendi.

Bir çok gelişmekte olan ülkenin sürdürülemez borç yükü altında, yüksek ve artan kamu borcu seviyelerinde ezilmesi de çok acı geliyor dünyaya. Küresel ekonomik tablonun belirsiz olduğu bu ülkeler için kalıcı bir borç çözümü oluşturulmalı. Aslında keşke bir defaya mahsus bu borç olarak değil de hibe olarak verilse. Ülkelerin dış finansmana erişimin azalmasından ve sıkı dış finansman koşullarından, yüksek borç seviyelerinden ve artan enflasyondan aşırı etkilenmesi de dünya ekonomisini zorlaştırıyor. Gelişmekte olan ülkeler de  bu sağlanan finansmanı artırmak için çeşitli adımlar atması gayret içinde olması gerekmektedir. 

Düşük gelirli ülkelere yönelik imtiyazlı kaynakların artırılması şart.  Bu benim düşüncem. İMF’nin kaynak tabanını artırması çözüm olabilir mi? Uzmanlar bunu tartışa dursun, yaşanan şokları hafifletmeleri ve iklim eylemine ve sürdürülebilir kalkınmaya yatırım yapmaları için ek finansman sağlayacağı görüşü piyasa önderlerince kabul ediliyor. Küresel entegrasyon ve ticaret üzerinde olumsuz etkiler de bir başka konu. Gelişmekte olan ülkelerin, özellikle yoksulların ana geçim kaynağı olan tarım sektöründe, ticaretin faydalarının eşitsiz dağılımı, sınırlı pazar erişimi ve adil olmayan ticaret uygulamalarıyla karşı karşıya kaldıklarını biliyoruz. Bu nedenle zirvede Breton Woods Enstitülerini (BWI) çok taraflı ticaret sistemi reformlarına destek vermeye çağırdılar. 

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kapsayıcı ve Etkili Vergi Reformu önerisi de memnuniyetle karşılandı. Daha adil ve dengeli bir uluslararası ortamı teşvik edecek şekilde girişimde kalıcı ilerleme sağlamak için çok taraflı bir fikir birliği olması da. Ticaret konusunda üyeler, özellikle en büyük ekonomilerden gelen korumacı politikaların artan eğiliminin arttığına dikkat çekti. 

Anlaşılacağı zengin ülkeler fakir ülkeler için senaryoyu yazıyorlar. Ama demiyorlar ki; “Gelin şu dünyayı yaşanır hale getirip hepimiz mutlu olalım.”