SON DAKİKA

Bunlar gerçek rakamlar mı?

Bizim toplumumuzda eğitim küçüklükten başlar. Büyüklerini ve küçüklerini sevmeyi ve saygı göstermeyi öğreniriz. Gerek dinimizde gerekse kültürümüzde yaşatmaya ve sonraki nesillere öğretiriz ki aynı şekilde devam etsin.

Bütün dünyanın Türkiye için hoşgörülü ve misafirperver diye bahsettiği bir neslin çocuklarıyız. Gönül isterdi ki bundan sonra gelecek neslin de aynı şekilde gelenek ve kültürümüzü devam ettirebilsin. Dünya değişiyor insanlarda değişiyor. İnsanlar kapalı kapılar ardında yaşıyorlar. Gözümüzden sakındığımız büyük fedakârlıklarla büyüttüğümüz evlatlarımız çocuklarımız hiç ummadığımız insanlar tarafından cinsel istismara uğruyor. Sonradan medyada öğreniyoruz yaşananları ve bunun olması imkânsız gözü ile bakıyoruz. Sosyal medyada ve haberlerde duyduklarımız 3 yaşında 8 yaşında hatta kendi evlatlarını büyütüp hem çalıştırıp hem de kendine eş yapacak kadar… Yaşarken öldürüyorlar masum meleklerimizi yok ediyorlar. Belki de kapalı kapıları açmalıyız girilmesi gereken yerleri zorlamalıyız yeterince sessiz kalmadık mı? Bir şeyler yapmanın zamanı geldi de geçiyor.

Yılda ortalama sekiz bin çocuk cinsel istismara maruz kalıyor. Türkiye çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında üçüncü sırada, özellikle erkek çocuklarının her altı tanesinden bir’ i cinsel istismara maruz kalıyor. Kadınların %45 erkeklerin ise %10 u çocukken cinsel istismara uğradığını söylüyor peki bunlar gerçek rakamlar mı? Yani şikâyette bulunmayan ve ülkemizde cinsel istismara maruz kalan çocukları da dâhil ettiğimizde bu sayı fazlasıyla artacaktır.

Çocuklarımıza yabancılardan neden uzak kalması gerektiğini anlatmalıyız. Çocukları emanet ettiğiniz kişileri iyi değerlendirmeliyiz. Çocuklarımıza mahrem kavramını iyice anlamalarını sağlamalıyız. Çocuğun mahremiyetine saygı göstermeliyiz. Öpücük karşılığı çikolata vererek oyuna çevrilmemeli dışarıda kötü niyetli insanlar bunu yaptığında çocuk bundan rahatsızlık duymayacaktır. Birde çocuğun karşısında giyinip soyunmak ya da çıplak dolaşmamak gerekir. Anne ve babalar buna hassasiyet göstermelidir. Gerekirse bir uzmandan yardım alınması gerekir.

Bir diğer önemli konu ise sosyal medya hesaplarında anı kalması için çektiğiniz çocuklarınızın fotoğraflarını paylaşıyorsunuz. Haberiniz dahi olmadan çocuğunuzun görüntüsü bir pedofili sitesinin malzemesi olabilir. Artık sokaklarda parklarda dolaşmıyorlar sosyal medyada çocuklarımız aramaya başladılar. Çocuklarımıza kendisini nasıl koruması gerektiğini öğretmeliyiz. Ebeveynler olarak teknolojiyi olumlu yönde kullanmayı ve çocuklarımıza da kullanmayı teşvik etmeliyiz.