SON DAKİKA

Bizi bekleyen büyük tehlike: Kuraklık

Doğal afetlerin sürekli bizlere yıkım yaşattığı ve her seferinde önlem alınmamasının bedelini ağır ödediğimiz yıllar yaşıyoruz. Depremler, seller, yangınlar ve önümüzdeki yıllar için beklenen en büyük tehlike kuraklık…

Yağış eksikliği nedeniyle başlayan kuraklık tarımsal sorunlara ve sosyo-ekonomik sıkıntılara yol açmaya başladı. Uzmanların senelerdir uyarmasına karşın kayda değer bir önlem alınmaması ise sürecin hızlı ilerlemesine sebebiyet veriyor gibi görünüyor. Uzmanların belirttiğine göre sadece yağış eksikliğinin sonucu olmayan kuraklık su havzalarının yerleşime açılması, çok fazla su ihtiyacı olan tarımsal ürünlerin üretimine ağırlık verilmesi, belli bölgelerdeki yoğun nüfus gibi nedenlerle artış gösteriyor ancak maalesef bunların önüne geçilebilmesi için herhangi bir planlama yapılmıyor.

Son 63 yılın en kurak zamanlarını yaşarken uzmanlara göre süs ve yüzme havuzlarına yasaklar gelebilir, hanelere su kotası konulabilir. Peki, bu yasaklar yeterli olacak mı? Konuyla ilgili politikaların düzenlenmesi, suyumuza sahip çıkılması gerekmiyor mu? Mayıs ayından itibaren musluklardan çamur akmaya başlayabileceği uyarı yapılıyor. Böyle bir durumda ise salgın hastalık riski ortaya çıkabilir. Buna rağmen bu konu gerekli ölçüde gündemde tutulmuyor.

Aynı zamanda beslenme açısından da büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Ekonomik gidişattan ötürü proteine ulaşmakta zorluk yaşayan bir halk olarak su kıtlığının tarımsal ürünlerin fiyatını günden güne arttırması ve uzmanların artışın devam edeceği yönündeki uyarısı dikkate alınırsa insanların neyle besleneceği de büyük bir soru işareti. 

Belediyelerin özellikle de İstanbul’dan başlayarak büyük şehirlerin kuraklıkla mücadele kapsamında planlama yapması gerektiğini ve acilen bu konuya önem verilmesi gerektiğini savunan uzmanlara göre halka konuyla ilgili yeteri kadar bilgi verilmemesi de aşırı su tüketiminin devam etmesine sebep oluyor. Karadeniz gibi sulak bir bölgede kuraklık tehlikesi başlamışken televizyonlarda ve gündemde en önemli sorun seçimmiş gibi yansıtılması da halkın bilgisiz ve bilinçsiz kalmasına sebep oluyor. Birçok konuyla ilgili kamu spotları çekilirken kuraklığın bizi ne derece etkileyeceği, şimdiden önlemler alınmazsa neler yaşanacağına dair kamu spotları çekilmesi ve hatta çocukların dahi dikkatini çekip bilinçlenmelerini sağlayacakları şekilde çekimler yapılması, televizyon kanallarında konuyla ilgili programlar yapılmasının belki de zorunlu tutulması, acilen planlama yapılması ve buna tamamen sadık kalınması gerekiyor.

Bu durumun bu şekilde devam etmesi halinde on yıl içerisinde Türkiye’den büyük bir göçün yaşanacağına dair uyarıların da dikkate alınması gerekiyor.

Ülke olarak birçok önemli sorunumuz varken ve bu sorunların çözüme kavuşturulmaması çok büyük yıkımlara yol açabilecekken önceliğin seçim olmadığı, bu sorunlar çözüme kavuşturulmazsa bundan on sene sonra seçimlerin öneminin kalmayacağının unutulmaması gerekiyor.