Gelin teknolojinin nimetlerinden işletmelerin nasıl faydalandıklarını, hatta faydalanmaları gerektiğini anlatarak yola koyulalım. “Nimet” diyorum, çünkü… Bilim dünyasının, araştırmacıların keşfettiklerini pratikte uygulayarak, iş yapışlarımızı kolaylaştırmak, zamandan ve emekten tasarruf etmek mümkün ise; bu nimet değildir de nedir? Hele ki bir de sonunda para kazanıyorsak…

Dijital teknolojilerin gelişimi ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte işletmeler, daha verimli ve rekabetçi olabilmek için dijital dönüşüm sürecine girmektedir. Bu süreçte işletmeler, iş süreçlerini otomatize etmek, veri analitiği yapmak, bulut teknolojilerini kullanmak, dijital pazarlama ve satış kanallarını benimsemek gibi birçok adım atmaktadırlar. Özetlemek gerekirse, işletmelerin yıllar içerisinde dijitalleşme oranları hızla artmaktadır. 

İşletmeler coğrafi sınırları ortadan kalkmış bir dünya ile tanışma imkanını ne kadar da az masraflarla ve de ne kadar kolay elde ediyorlar artık. Klişe bir söz belki; unutmayın, dünya bir tık uzağınızda…İşletmelerin geniş kitlelerin bir tık uzağında olması ile tüketicilerin binlerce işletmeye bir tık uzakta olmaları eşit değerde bir avantajdır. 

Sosyal medyadan tutun e-posta pazarlamasına kadar internet aracılığıyla kullanılabilecek tüm dijital pazarlama araçları işletmelere nasıl da büyük maliyet avantajı kazandırdılar. Öyle ki, çok küçük bütçeli işletmeler bile akıllıca atılmış pazarlama adımları ile geleneksel pazarlama ile ulaşamayacakları kadar çok daha fazla hedef kitleye ulaşabilmektedirler. Tam yeri gelmişken araya es vererek e-ticaretten bahsedeceğim bir sonraki yazı dizimi de hatırlatmak istiyorum.

Dijital pazarlama sektörünün yıllık büyümesi %10 üzeriyken, haklı olarak ben bahsetmeye devam etmek istiyorum;

İşletmelerin dijital pazarlama kullanım oranları, sektöre ve işletmenin büyüklüğüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Ancak günümüzde dijital pazarlamanın önemi arttığından dolayı birçok işletme dijital pazarlama stratejilerini kullanmaktadır. İşletmeler, dijital pazarlama yoluyla hedef kitlelerine daha etkili bir şekilde ulaşabilir, markalarını tanıtabilir ve satışlarını artırabilirler.

Dijital pazarlama kullanım oranları, işletmelerin dijital pazarlama araçlarını ne kadar etkin kullandığına bağlı olarak değişir. Bu araçlar arasında web siteleri, sosyal medya platformları, e-posta pazarlama, arama motoru optimizasyonu (SEO), arama motoru reklamları (SEM), içerik pazarlama, influencer pazarlama, video pazarlama ve diğer dijital reklamcılık yöntemleri bulunur. Bir işletmenin tüm dijital reklam harcamalarının yaklaşık %43'ünün sosyal medya platformlarından yapıldığını da ayrıca belirtmek isterim. 

Düşük bütçelerle yapılabilecekler sadece bu kadarla sınırlı olmamaktadır. En önemli konu ister emek ister zaman ister para olsun yaptığımız yatırımın etkisini ölçmek isteriz. İşte bu konuda da dijital pazarlama faaliyetleri, işletmelere kampanyalarının etkinliğini ölçme ve analiz etme imkanı sunar. Kullanıcı davranışı, dönüşüm oranları, tıklama sayıları gibi verilerle kampanyaları optimize etmek ve iyileştirmek mümkündür. Bu veriler sayesinde de dijital pazarlama, işletmelere hedef kitlelerine özelleştirilmiş mesajlar ve teklifler sunma imkanı sağlar. Kullanıcıların demografik ve davranışsal verileri kullanılarak kişiselleştirilmiş içerikler oluşturulabilir ve kullanıcı deneyimi artırılabilir. 

Günümüzde bazı büyük işletmeler, dijital pazarlamayı etkin bir şekilde kullanarak büyük bir kitleye ulaşırken, bazı küçük işletmeler henüz dijital pazarlama stratejilerini tam olarak benimsememiş olabilirler. İşte bende tüm bunları, işletme sahip ve yöneticilerine, pazarlamayı yatırım yapmaktan imtina edilecek bir alan olmadığını göstermek için anlatıyorum.

Elbette işin ucunda ürün satmak istediğimiz müşterilerimiz olunca hele ki bir de minimum maliyetlerle bu işi yapabilmek söz konusu olunca herkes “neymiş şu pazarlama?” ya da daha doğrusu “neymiş şu dijital pazarlama? diye sormaya başladı. Çünkü artık pazarlamanın %65’den fazlası dijital ortamda yapılıyor. Bunun sonucunda işletmelerin %70’i de dijital pazarlama bütçelerini arttırdı.

Bu farkındalık beraberinde hedef kitlesinin dikkatini çekmek ve öne çıkmak isteyen işletmelerin meydana getirdiği yoğun rekabet ortamını yarattı. Rekabet avantajı elde etmek için değişim ve yeniliklere adapte olmak ve güncel kalabilmek önemli oldu. Ama bunların yanında müşteri verilerine ulaşan işletmelerin, bu verilerin güvenliğine dikkat etmesi de zorunlu bir hal aldı. Bu da yukarıda bahsettiğim bir sonraki yazımın içerisinde ele alacağım bir konu olacak. 

Dijital pazarlama dünyasının işletmeler açısından bir diğer dezavantajı da tüketiciler için yaratıcı ve ilgi çekici içerikler üretme zorunluluğu. Çünkü kafamızı nereye çevirsek dikkatimizi çekmeye çalışan ve bize yaptıklarını anlatmaya çalışan işletme mesajları ile karşılaşmıyor muyuz? İtiraf edin, kafanız karışmıyor mu? İşte hedef kitlemiz de bizler ile aynı durumda. Bu sebeple işletmenizi, ürün ve hizmetlerinizi eşsiz zannetme hatasına düşmeyin. “Nasılsa biz işimizi iyi yapıyoruz, bizi bilen bilir” demeyin. Siz bilenlere bildiklerini unutturmamak, bilmeyenlere de kendinizi anlatabilmek için pazarlama kılavuzundan faydalanmayı ihmal etmeyin.

Siz bu işi doğru yapanlardan olun. İnsanlara sırf ürün satma kaygısıyla yaklaşmayın. Onları bıktırmayın. Çünkü doğru adımlarla kazanan taraf olabilirsiniz.