SON DAKİKA

Bireysel silahlanmayı önleyin

Her geçen gün hem ülkemizde hem de dünyada şiddet olayları artıyor, haberlerde aklımıza bile gelmeyecek korkunç olaylarla karşılaşıyoruz ancak artık herkes bu olayları o kadar kanıksadı ki en fazla iki gün konuşup sonraki gün yine unutuyoruz.

Şiddetin bu kadar artmasının bir nedeni cezaların caydırıcılıktan uzak olmasıyken diğer önemli nedeniyse silaha ulaşmanın çok kolay hale gelmiş olması… İnsanlar internetten sipariş vererek kargo yolu ile bile silah alabiliyor. Yasak olan pompalı tüfekler birçok insanda var. Sanki güvenlik güçlerimiz yokmuş gibi insanlar silahlarını alıp husumetli olduğu insanları öldürüyor, sonrasında alacakları cezanın ne kadar az olacağını da bildikleri için herhangi bir endişe duymuyorlar. İnsanların kendi adaletini sağlamaya çalışmasının bir nedeni de hukuk sistemine güvenlerinin kalmamış olması. Cezaların kayda değer olmaması sebebiyle insanlar hem kendi adaletlerini sağlamak istiyor hem de bunu yaptıklarında büyük bir ceza almayacaklarını bilmenin rahatlığı içerisinde hareket edebiliyorlar. 

Cezaların caydırıcılıktan uzak olmasının eleştirilmesi, buna yönelik düzenleme yapılması gerekirken her şiddet olayından sonra idamın gelmesi gerektiğini savunan insanlar ortaya çıkıyor. Üstelik bu insanların bir kısmının hukukçu oluşu neyi savunduklarını düşündürüyor. Cezaların artırılması, af olmaması, indirimlerin kaldırılması ve kanunların şiddete mahal vermeyecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Tabi buna ek olarak silaha ulaşmanın bu kadar kolay olmaması da gerekiyor. Ruhsatsız silahların bir şekilde tespit edilmesi ve toplanması, ruhsatla silah verilmesinin zorlaştırılması ve ruhsatsız silah taşımanın başlı başına caydırıcı bir cezası olması şart ancak her geçen gün daha fazla üzücü olay yaşanmasına rağmen henüz gerekli düzenlemeler yapılamadı. Ülkenin yoğun gündemi içerisinde maalesef bu konu henüz yerini bulamadı ancak bir an önce adım atılması gerekiyor.

2006-2021 arasındaki Adli Tıp Kurumu verilerine göre 17 yılda 28 bin 286 ölüme ateşli silah sebep oldu. Umut Vakfı’nın açıklamalarına göreyse Türkiye’de 4 milyon ruhsatlı, 36 milyon ruhsatsız silah var. Bu durumda nüfusun yarısında silah bulunduğunu söyleyebiliriz. Elbette bu rakam net verilere dayanmıyor ama görünen köy de kılavuz istemiyor.

Bireysel silahlanmanın bu kadar artmasının ve insanların silah kullanmaya özenmesinin bir nedeni de televizyondaki dizilerde kabadayılığın ve şiddetin özendiriliyor oluşu. Aile yapısına aykırı olduğu düşünülen dizi ve programlara cezalar verilirken maalesef gençleri şiddete özendiren mafya temalı diziler yayınlanmaya devam ediyor. Bu tarz içeriklerin acilen kaldırılması ve bu özendirmenin son bulması gerekiyor. 

Meclis açıldıktan sonra umarım ertelenen bu konu bir an önce gündeme alınıp gerekli düzenlemeler yapılır aksi takdirde hepimiz bir gün kaza kurşununa denk gelip hayattan anlamsızca koparılabiliriz.