İlk gün toplantılarında Almanya’nın geleneksel yanmalı motorlu arabalarının sona erdirilmesi için tartıştılar. AB liderleri, zirvelerinin İkinci Gününde Avrupa'nın para birimi hakkında konuşmak için toplandılar. 

Ama, konuların zirvesinde Çin vardı. Geçtiğimiz hafta Çin'in Vladimir Putin'e gösterişli desteği hakkında alarm verildi. Avrupa'nın korkusu, Pekin ve Moskova’nın  dünyayı daha derin bir krize sürükleme riskine sahip bir ittifakı pekiştirmeye seyirci kalamayacaklarıydı.  

Şimdi sıra Avrupa'nın ortak para birimi olan Euro'ya geldi. Geçtiğimiz Cuma günü, euro kullanan 19 ülkeyi bir araya getiren Euro Zirvesi ABD ve İsviçre'deki yüksek profilli banka iflaslarının ardından önceden tedbir ve strateji oluşturabilecek mi? Bankalara güven tazeleyecek miyiz yoksa yok mu?

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, 2035'ten sonra içten yanmalı motorlu arabaların ve minibüslerin satılmasına izin verilip verilmeyeceği konusunda İtalya ile Avrupa Komisyonu arasındaki açmaza atıfta bulunarak "biyoyakıt savaşının kaybedilmediğini" söyledi. Brüksel'de gazetecilere konuşan Meloni, Komisyon'u “teknolojik tarafsızlığı” benimsemeye çağırdı ve her üye devletin kendi seçtikleri teknolojiyi kullanarak AB'nin yeşil hedeflerine ulaşmasına izin verilmesini talep etti. Avrupa Konseyi'nin sonunda gazetecilere verdiği demeçte Meloni, "Teknolojik tarafsızlık konusunda aynı soruyu soran Fransa'dan da çok sayıda yakınlaşma var" dedi.

İtalya başbakanı ayrıca, Komisyonu 2035'ten sonra sözde e-yakıtlarla çalışacak araba ve kamyonetlerin satışına muafiyet vermeye zorlayan Almanya ile bir sürtüşme olduğu yönündeki spekülasyonları da kabul etmedi. 

Bu arada  Almanya ise, "Elektrik tek seçenek değil, incelenmesi gereken başka seçenekler de var - hidrojen, kimyasal yakıtlar gibi diyor.

Yani AB Konseyi zirvede birbirini tabir yerindeyse yedi. Yakıtlarla ilgili böyle tartışırken, yaklaşık 20 kişi, bir iç tartışma sırasında söz aldı, sorular sordu ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde'den güvence istedi. 

Müdahalesi hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre, AB liderlerine avro bölgesinin bankacılık sektörünün güçlü sermaye ve likidite oranları sayesinde "dayanıklı" ve AB'nin bankacılık düzenlemelerinin  daha "güçlü" olduğunu belirtiyorlar. Buradan alınan derslerle yapılan düzenlemeler, küresel mali krizin ardından Avrupa Birliği Konseyinde kabul edildi.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagar de liderlere, bankaların yardıma ihtiyacı olursa, merkez bankası bunu sağlamaya hazır: "ECB araç seti, gerekirse avro bölgesi finansal sistemine likidite sağlamak için tam donanımlıdır" dedi. 

Aslında bu yapılan çalışmaların temelinde 5 konu var.. Yeşil bir Avrupa'yı teşvik etmek, ekonomik temeli geliştirmek, vatandaşları ve özgürlüklerini korumak, AB'nin güvenliği, çatışmalara ve krizlere entegre bir yaklaşım göstermek.

Avrupa kendini bir şekilde garantiye alırken biz de ülkemizde üst üste yaşadığımız felaketlerin milyar dolarlarca etkisini bir nebze olsun azaltmaya çabalıyoruz. Ancak bunu yaparken güvenilir ağızlardan halka bir türlü bilgi verilemiyor. Hep “dedi ki”,  “dedim ki ” tartışmaları yapılarak ülkemizde yaşayan meraklı kişilerin kafaları karıştırılıyor.  İnsanların ruh haline derin bir tedirginlik hakim oluyor.  Önlemlerimize ve tamponlarımıza güveniyoruz, ancak elbette bu bir güven meselesi ve bu da finansal piyasaların nasıl tepki vereceğini tahmin etmeyi her zaman zorlaştırıyor. Ülkede yaşayan  herkes bu durumu yakından takip ediyor ve biz de tetikte olmaya devam ediyoruz.

Gelelim yine yazımın konusuna, yine AB liderleri , Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırı savaşına ilişkin son gelişmeleri ele aldı ve AB'nin Ukrayna'ya verdiği desteği sürdürdü. 

Avrupa Birliği, uzun vadeli refahı güvence altına alan sağlam ve geleceğe hazır bir ekonomi inşa ediyor gibi görüldü bu toplantıda. Bu, tek pazarın derinleştirilmesini ve sanayi, tarım ve ticaret politikalarının güçlendirilmesini de konuştular. Bize bir yararı var mı e komşu sayılırlar tabii ki de var. İhracatımızın son zamanlarda başta tekstil olmak üzere düşmesi pek hayra alamet değil. AB Liderleri yaptıkları açıklamada, yüksek enflasyon ve enerji fiyatlarına rağmen AB ekonomilerinin 2023 yılına önceden tahmin edilenden daha sağlıklı bir zeminde girdiğini vurguladı. Avrupa Merkez Bankası’nın % 2 lik hedefinin üzerinde planlama yapılması ve dijital paraya da geçişin desteklenmesi de bu zirvede hedef olarak konuldu. 

Bence bu dijital para iişi ABD ile çok ülkenin tartışmasına neden olacak.