Kalp ve damar hastalıkları bütün dünyada önemli ölüm sebepleri arasında yer almaktadır. Bir şehirde kalp damar cerrahisi alanında hekim ve sağlık personeli olursa ne olur sorusunun cevabını bu hafta bizzat yaşadık. Gece yarısı kalp krizi geçiren babam, Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nde ameliyat oldu. İki gün yoğun bakım iki gün servis beşinci gün evindeydi. 

Op. Dr. Salih Kıvanç Bayatlı liderliğindeki kalp damar cerrahi sağlık personeli bütün süreci başarıyla yönetti. Ayda 9-10 hastanın kalbi emanet ediliyor bu hastaneye ve bu doktorlara. Onlar da emaneti hakkıyla teslim ediyorlar ailelerine. Yaşattıkları mucizeyle yeni yıla mutlu giriyoruz. 

Kalp ve damar cerrahları, kalp ve dört büyük damara cerrahi müdahalede bulunuyorlar.   Deneyimli kardiyak anestezi ekipleri ve ileri yaşam destek cihazlarıyla donatılmış yoğun bakım ünitelerin ameliyatların başarı oranlarına sunduğu katkılarla, ameliyat sürecinin rahat geçmesi sağlıyorlar. 

Bu hekimlerimizin önünde bu ülkenin kıymetli kalp damar cerrahları var. Türkiye’de ilk açık kalp ameliyatını ve üç kalp kapağı değiştirme ameliyatını yapan Siyami Ersek gibi bir örnek var. Akciğer ve kalp hastalıklarının tedavisinde ülkemizin en ileri düzeydeki sağlık kurumlarından biri olmasını sağlayan doktorumuz. İlk kalp nakli ameliyatını Dünya’daki ilk örneğinden iki gün sonra yapan Dr. Kemal Bayazıt var. Kalp nakli ameliyatlarını yeniden gündeme getiren Dr. Cevat Yakut ve Dr. Ömer Bayazıt var.  İlk kalp pilini takan Dr. Aydın Aytaç var. Hani şu önlerine para pul, mal mülk, şan şöhret sunulan ama benim ülkemin ve insanımın bana ihtiyacı var diye bunları elinin tersiyle itenler var. 

Pişman olmuşlar mıdır diye düşünmemek elde değil. Gururunu, onurunu, haysiyetini, varlığını ve yeteneklerini Cumhuriyetin faziletlerine borçlu olduğunu bilen ve bu borcunu Cumhuriyeti ilelebet korumakla görevli olduğunun bilincinde olan pişman olmaz. Cumhuriyetin 100’üncü yaşını gururunu ve onurunu kalbinde taşıyan milyonların, kalbini emanet ettiği bu doktorlarımızın varisleri var. Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi bölümündeki bu doktorlarımız da bu varislerden. Miraslarına sahip çıkıyorlar. 

Doktorlarımız bugün açık kalp cerrahisinde batı standartlarında çok başarılı sonuçlar almaktadır.  Kalp hastalıklarının tedavisinde, ülkemizin bu gurur verici ileri düzeye yükselmesinde, Hacettepe'nin kurucusu olarak Prof. İhsan Doğramacı'nın, Haydarpaşa Göğüs Cerrahisi Merkezi'nin Kurucusu olarak Prof. Siyami Ersek'in ve İstanbul Üniversitesi Kardioloji Enstitüsü ile Florance Nightingale Hastanesi'nin Kurucusu olarak Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu var. 

Gururun, onurun, haysiyetin, şerefin mabedi olduğu kadar, aşkın mabedi de kalbimiz. 

Edip Cansever “kalbimin atışlarında eriyor kar” derken, Oktay Rifat “kalbim sevda içindeydi, İstanbul bahar içinde” diyordu. Kalbimiz kara kışları da baharları da alıyor içine. 

Ahmet Oktay “kalbim bir gül kesiği” derken, Hilmi Yavuz “kalbimdir mâsivâyı tüketti” diyordu. Dünya varını ve malını tüketebiliyor ve bir gül ile kesilebiliyordu. 

Doktorlarımızın ve sağlık personelimizin yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmek, etki ve yetki alanlarımızı en üst seviyede harekete geçirmek her birimizin ayrı ayrı görevi. Birey ve toplum sağlığının korunmasını emanet ettiğimiz doktorlarımıza yönelik en küçük olumsuzluğu bertaraf etmek ve bu bilinci toplumun her kesimine yayarak farkındalık oluşturmak da görevlerimizin arasında. 

Doğru teşhis doğru tedavinin anahtarıysa, doktorlarımızın yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesinin zorunlu olduğunu bilmek ve bu yönde eyleme geçmek, etkili ve yetkili bütün makamları harekete geçirmek de görevlerimizin arasında.

Bu toplumun her bir bireyi doktoruna sahip çıkmak zorunda olduğunun bilincine varana kadar elimizden gelenleri eksiksiz yapmaya özen gösterelim.